Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

Bahçeli, CHP’nin samimiyeti kalmamıştır

Bahçeli, Esasen CHP, her şeye herkese karşı olmayı siyaset yapmak, muhalefet etmek zannetmektedir. Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremler sonrasındaki CHP’nin tavrı da bunlardan farklı değildir. Doğal afetlere karşı devletin ve siyasetin bütün kurumlarının birlikte mücadele etmesi icap ederken; Kemal Kılıçdaroğlu, bilerek ve isteyerek ayrı baş çekmekte, ayrımcı tutum takınmaktadır.

Bahçeli, CHP’nin samimiyeti kalmamıştır
02/02/2020 00:28 | Son Güncellenme: 02/02/2020 00:29
A+
A-

MHP Lideri Bahçeli: CHP, gizli gizli millete tuzak kurma hesabındadır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “CHP’nin samimiyeti kalmamıştır. CHP, TBMM’ye hangi konuda teklif getirirse getirsin MHP olarak destek vermemiz mümkün değildir” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nun “Elazığ Afet Bölgesi ilan edilmeli” teklifine tepki gösterdi. Bahçeli; “Karamsar ve karanlık aşılayan bir dil kullanıyorlar. CHP’nin samimiyeti kalmadı millete tuzak kuruyorlar” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nun “Elazığ Afet Bölgesi ilan edilmeli, biz böyle bir teklif verdik sizler hayır bu teklifi Ak Parti olarak biz vereceğiz derseniz sizin teklifinizi destekleriz” şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine Sayın Devlet Bahçeli şu cevabı verdi;

“CHP, gizli gizli millete tuzak kurma hesabındadır.

Esasen CHP, her şeye herkese karşı olmayı siyaset yapmak, muhalefet etmek zannetmektedir.

Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremler sonrasındaki CHP’nin tavrı da bunlardan farklı değildir. Doğal afetlere karşı devletin ve siyasetin bütün kurumlarının birlikte mücadele etmesi icap ederken; Kemal Kılıçdaroğlu, bilerek ve isteyerek ayrı baş çekmekte, ayrımcı tutum takınmaktadır.

CHP’nin samimiyeti kalmamıştır. CHP, TBMM’ye hangi konuda teklif getirirse getirsin MHP olarak destek vermemiz mümkün değildir.

CHP; iktidarı değiştirmek ve yerini kendisi almak uğruna yalanı, desiseyi yol bellemiştir.

Siyasette felaket tellallığına oynayan CHP; karamsar, karanlık ve ümitsizlik aşılayan bir dil kullanmaktadır.

Karamsarlık ve felaket simsarlığı, yönetmesini bilmeyen politikacıların harcıdır.

Karalama, küçümseme ve yok sayma siyasi galebe yöntemi olduğu bir ülkede demokratik rekabet ve yarışın yerini, husumet ve düşmanlık almakta gecikmeyecektir.

CHP de bunu yapmakta, kendi politik çıkarları için husumet ve düşmanlığı körüklemekten, toplumsal barışı tehlikeye atmaktan çekinmemektedir.”

Efendim AB’nin tarihsel varlığı tartışılıyor. Avrupa Parlamentosu Brexit Anlaşmasını onayladı. Siz AB’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Birlik dağılıyor mu?” sorularını da cevaplayan MHP Lideri Devlet Bahçeli şunları kaydetti:

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin AB’ye bakışı bellidir, dünden bugüne değişiklik göstermemiştir. Bu konuda çizgimiz bellidir. Duruşumuz bellidir. Görüşümüz çok açık ve aşikardır.

Brexit süreci sancılı bir seyir izlemiştir. Hatta Brexit Birleşik Krallık’ta hükümet değişikliğini sağlamış, 2016’dan beri siyasi ve toplumsal dengeyi müessir şekilde etkilemiştir.

Birleşik Krallık 47 yıllık birlik üyeliğini sonlandırmıştır.

Avrupa Parlamentosu Brexit Antlaşması’nı nihayet onaylamıştır. Bu beklenen bir gelişmedir.

Biz günü geldiğinde AB’nin dağılacağını farklı zaman ve zeminlerde devamlı vurguladık. Çünkü inandırıcı olmayan, zorlama ve ülkelerin egemenlik haklarını tartışmaya açan bir hukuki ve siyasi yapısı olduğunu müşahede ettik, bu kanaatimizi de her zaman mahfuz tuttuk.

AB, Birleşik Krallığın ayrılmasıyla daha fazla sorgulanacak, daha fazla eleştiriye maruz kalacaktır. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci de marazi ve maksatlı şekilde sürekli engellenmiştir.

Artık deniz bitmiş, Türkiye’de bir karar arifesine gelmiştir.

Geleceğin Türkiye’sinin yolu başkent Ankara merkezli politikalarla tesis ve tecelli edecektir.

İnancımız ve irademiz de budur.”

Kaynak: Türkgün