“AKP ve CHP değişemez maddeleri kaldıracak”
Ayni, 2003 Haziranında birlikte ‘İkiz Yasaları’ çıkardıkları gibi. MHP, olmasa başımıza kim bilir ne dertler açacaklar?
Okuyunca inanamadım, bir de dinlemem gerekti. Kılıçdaroğlu Banu Güven’in tekrar tekrar sorduğu Anayasa’nın ilk 3 maddesi hakkında “değiştirebiliriz” diyordu. (1)
Kılıçdaroğlu’lu CHP’nin ‘iktidar olalım da ülke batsın’ anlamına gelen o cevabından sonra AKP, HDP ve CHP’nin tamamen aynı kulvarda koştuğu netleşiyor. Allah muhafaza 1 Kasımdan sonra mahşerin bu üç atlısı birlikte ya da çeşitli argümanlarla hükümet olduklarında ‘Türkiye Türk Milletinindir’ anlamına gelen Anayasa maddesini değiştirecekler.
Batının 1. Dünya Savaşı, istiklal Savaşı ve öncesinde yüzyıllar süren haçlı Seferleri ile başaramadığını, yani Türkleri Anadolu’dan atma eylemini devletlerini ellerinden alarak başaracaklar. Anayasa’yı değiştirerek.
Yedi düvelin hayali Türkleri Anadolu’dan sürmeyi, yasal yolla sözde Anayasa’ya göre kurulmuş partiler yapacak. Açılımla Türkiye’yi parçalamak isteyen AKP’ye destek CHP’den geliyor. ‘meclise getir görüşelim’ diyor. Bölünmenin nesini konuşacaksın ey CHP? HDP zaten PKK ve batının gayrimeşru çocuğu onların söylediklerinin kıymeti harbiyesi yok.
Açılıma kredi verme, meclise getirme teklifi, AB’nde CHP’li heyetin yerel yönetimleri güçlendirme ve yerinden yönetimi desteklemesi ve sonra utanmazca ‘Atatürk’ün partisi oldukları iddiası. Basın deseniz hali belli. Millet hiç bu kadar çepeçevre kuşatılmamıştı.
Adeta Truva atı gibiler. Mitinglerde değişemez maddelere sadakatten bahsediyorlar, sonra bir anda dönüyorlar. AKP’deki o zihniyet CHP’de görünmeye başladı.
Anayasa’nın değişemez maddelerini değiştirmeye cüret etmelerini salt iktidar aşkıyla açıklamakta zorlanıyorum. Bilhassa AKP ve CHP’nin vatansever, devletine, milletine bağlı tabanına sesleniyorum. Gözleriniz görmüyor, kulaklarınız duymuyor mu?
Türkiye savaşa gerek kalmadan, sözde PKK’yı bitirmek adına Türklerin elinden alınmak isteniyor. AKP bunu çeşitli mecralarda söyleye geldi de, CHP kaçak güreşiyordu. Nihayet genel başkanı ağzından baklayı çıkardı. TESEV’in kurucu üyesi olduğunu gösterdi.
Ülkemiz adına üzülerek 1 Kasım genel seçimine yürüyoruz. Yapılana seçim demek ne derece doğru o da ayrı konu. İktidarın tek başına hükümet olma hırsı yüzünden, bilmiyorum daha kaç kez sandık başına gideceğiz?
Seçim değil vatan müdafaasındayız. Allah yardımcımız olsun.
***
PKK’LI ÇATIŞMADA ÖLÜRSE DE ‘ŞEHİT’ SAYILACAK MI?
Söylemek istediğim iki konu var. İlki, iktidarın jet gibi orada ölenlerin ‘sivil şehit’ sayılacağı, ailesinden bir ya da iki kişiye iş verileceği gibi bir dizi yapılacaklar listesi açıklaması. Soma’da 301 işçi madene gömüldüğünde bile bu kadar hızlı değillerdi.
Sonra, şu anda değişti mi bilmiyorum. Asker ocağında bir asker, çatışma dışında hayatını kaybettiğinde ‘şehitlik’ unvanını alamıyordu. Şimdi bu insanlar Ankara garı önünde hangi vatan savunmasında öldüler de ‘şehitlik’ unvanı veriliyor? Ülkeyi bölmekle görevli PKK’nın ekmeğine yağ süren sloganları söylerken öldürüldüler. Ne şehitliği?
Dediğim gibi tek can gitmesin, böyle olaylar da tekrarlanmasın. O ailelere sabır diliyorum. Bununla birlikte, sapla samanı karıştırmamak gerekir.
AKP iktidarının Kuran’da yazılı şehitlikten haberi yok mu? Yok. Bu kimin aklı merak ettim. Spiker anlatırken, Soma’daki 301 işçinin de o yasadan faydalandığını söylüyordu. AKP iktidarı döneminde güvenlik gerekçesi ile vefat edenlere ‘şehit’ denecek.
İyi de, Soma’da ekmek parası peşinde canından olanla, ‘bu meydan kızıl meydan’ halayı çekerken ölen nasıl aynı kategoride oluyor? HDP hem bizden vatan isteyecek, hem de teröre kurban gidince şehit olacak.
Ey Millet! AKP’yi alaşağı etmezsen, bundan ötesinde ne olur tasavvur bile edemiyorum.
***
ÜZERİMİZE SERPİLMİŞ ÖLÜ TOPRAĞI GİBİLER
AKP olmazsa Kabataş olaylarının ardı arkası kesilmez anlamında konuşmalar yapılmıştı. Şimdi yalanı simgesi oldu. ‘Kabataş yalanı’ deniliyor. Beyaz torosla korkuttular, istikrarla, PKK terörü ile korkuttular. Koalisyon hükümetlerinde iş bulmak zorlaşır bile dediler.
Yetmedi şimdi seçimle korkutuyorlar. 1 Kasımda istikrar çıkmazsa yeni seçim yoldaymış. Hatta ‘AKP giderse yardımlar kesilir’ de diyorlar. Yardım tehdidi ile seçmeni esir almaya devam edecekler. Oysaki yardımlar, milletin yardımıdır, hangi parti gelse devam eder.
Mübarekler iktidarı götürüye almışlar gibi. Bırakmamak için, ülkeyi felakete sürükleyecek her senaryoya varlar. Millete diyorlar ki ‘sandıktan çıkana kadar seçim yaparız. Ona göre.’Videosunu izlemek isteyenler için: http://www.ensonhaber.com/kilicdaroglundan-anayasa-cikisi-2015-10-27.html
NEVAL KAVCAR
ortadoğugazetesi
Kaynak: (1) “Kılıçdaroğlu’nun iktidar oldukları takdirde Anayasa değişikliği yapacaklarını vurguladığı sırada Banu Güven ısrarla “Anayasa’nın ilk 3 maddesi de dahil mi” diye sordu. Kılıçdaroğlu Banu Güven’in sözlerine “Tabii ki, evet” şeklinde cevap verdi.”