Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 12°C

ADALET BAKANI BOZDAĞ: ŞEKİLCİLİKTEN BU İŞİ ÇIKARMAMIZ LAZIM

ADALET BAKANI BOZDAĞ: ŞEKİLCİLİKTEN BU İŞİ ÇIKARMAMIZ LAZIM
01/09/2016 13:03
A+
A-

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adli Yıl Açılış Töreni’ne ilişkin, “Ben şunu anlamakta zorlanıyorum, biz ATO’da yaparsak yargı bağımsız ve tarafsızdır, yok, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılırsa yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybeder. Bu, şekilciliktir, ideolojik bir yaklaşımdır. Bizim artık şekilcilikten bu işi çıkarmamız lazım. Dayatmalara karşı durmamız lazım.” dedi.

Bakan Bozdağ, TGRT Haber’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın istifasına ilişkin Bozdağ, Ala’nın İçişleri Bakanlığı görevine atandığı günden bu yana zor dönemlerde büyük başarı ve özveriyle hizmet ettiğini söyledi.

“Milletimiz onun yaptıklarını görüyor, biliyor ve takdir ediyor.” diyen Bozdağ, Ala’nın görevden ayrıldığını medyadan öğrendiğini anlattı.

Bakan Bozdağ, “Kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptım ama nedenleri üzerinde bir konuşmamız olmadı. Bunlar takdir görevleri, memleketimizde İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir bakanlığı yürütmek büyük bir şereftir. Sayın Ala’nın bu şerefi layıkıyla taşıdığına ben inanıyorum. Yerine gelen Süleyman Soylu Beyefendi de yine o da hakeza başarılı bir siyasetçi, devlet adamı, ben onun da başarılı olacağına inanıyorum. Sayın Ala ile inşallah birgün ayrıca konuşuruz ama şu anda benim de sizden daha fazla bir bilgim yok.” ifadelerini kullandı.

Yeni Adli Yıl Açılış Töreni’nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılmasına ilişkin Bozdağ, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti sırasında özel bir görüşmenin olduğunu dile getirdi.

Bozdağ, görüşmede Feyzioğlu’nun yanı sıra, kendisi ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga’nın, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyeleri ve bazı bürokratların da bulunduğu ifade etti.

Toplantıda konunun Adli Yıl Açılış Töreni’nin nerede yapılacağına geldiğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

“Barolar Birliği yönetiminden biri, ‘Rixos’ta yapılacak.’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız da ‘Oraya neden para veriyorlar. Burada devletin yeri var, Millet Kongre ve Kültür Merkezi var, çok da güzel.’ dedi. ‘Burada yapılsa ne olur?’ dedi. Herkes, ‘Çok iyi olur.’ dedi. Orada kimse karşı bir fikir söylemedi. O da vardı orada, hepsi. Beraberdik orada. Hiç kimse bir şey demedi. Orada konuşuldu bu, ondan sonra da öyle kaldı. Cumhurbaşkanı da böyle söyledi.

Ondan sonra böyle bir yer değişikliği söz konusu oldu. Yani kimsede bir hesap falan yok. Yani ‘Şöyle yapalım, böyle yapalım’, tamamen spontane gelişen bir durum.”

– “Şekilcilikten bu işi çıkarmamız lazım”

Bozdağ, törenin Cumhurbaşkanlığında değil, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldığına dikkati çekti.

Adalet Bakanı Bozdağ, “Ben şunu anlamakta zorlanıyorum, biz ATO’da yaparsak yargı bağımsız ve tarafsızdır, yok, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılırsa yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybeder. Bu, şekilciliktir, ideolojik bir yaklaşımdır. Bizim artık şekilcilikten bu işi çıkarmamız lazım. Dayatmalara karşı durmamız lazım. Yargı bağımsızlığı ne ise onun gereğini hep birlikte yapalım. Şurada toplandın, yargı bağımsızlığını kaybetti. Şununla ‘Merhaba’ dedin, yargı bağımsızlığını kaybetti. Cumhurbaşkanı’nı seyret, yargı bağımsızlığını kaybetti ama Cumhurbaşkanı’na sen sövdün, sen bağımsız ve tarafsızsın. Bu, ideolojidir, başka bir şey değildir. Bu, hukukun üstünlüğü değil, ideolojinin hukukun üstüne çıkarılmasıdır.” şeklinde konuştu.

Törene katılacağını açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür eden Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Feyzioğlu’na törene katılmaları noktasında çağrıda bulundu.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz’u “Türkiye için kara bir gün” olarak nitelendiren Bozdağ, Türk milletinin kabusa karşı büyük bir direnç ortaya koyduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbecilere meydan okuduğunu, hükümetin, Başbakan Binali Yıldırım’ın dirayetli bir tavır ortaya koyduğunu anımsatan Bozdağ, Türkiye’deki siyasi partilerin darbeye karşı ortak duruş gösterdiğini, medyanın birlikte hareket ettiğini, 79 milyonluk Türk milletinin bütün görüş farklılıklarına rağmen o gün yek vücut olduğuna işaret etti.

Bakan Bozdağ, Türkiye’nin o gün bölünmekten kurtulduğuna dikkati çekerek, TBMM’de yaşananları da anlattı.

Darbe girişimi yaşandığı anlarda Meclis’in açık olduğunu hatırlatan Bozdağ, CHP, MHP ve AK Parti’li milletvekillerinin Meclis’te millet adına nöbet tuttuğunu dile getirdi.

Bekir Bozdağ, Meclis’in hedef alınarak bomba atıldığını kaydederek, “Şeref kapısından girişte oraya bomba düştü. Bombanın düştüğü yerle genel kurul arası çok az bir mesafe, 5 metre, 10 metre bu tarafa düşmüş olsa genel kurula düşmüş olacak ve orada pek çok kişi hayatını kaybedebilirdi. Yaralanabilir ve buna rağmen insanlar orada durdular ve bu riski göze aldılar.” diye konuştu.

– “Atatürk’ün heykelleri değişirdi”

Meclis’in açık tutulmasının her şeyden önemli olduğunu vurgulayan Bozdağ, böylelikle darbecilerin psikolojisinin bozulduğunu söyledi.

Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle devam etti:

“Ben darbenin hiçbir şekilde başarılı olacağına ihtimal vermiyordum ama eğer başarılı olsaydı Türkiye bölünürdü. Çok net söylüyorum. Türkiye’de rejim değişikliği olurdu. Atatürk’ün heykelleri FETÖ ile paradaki FETÖ ile yer değiştirir, yeni bir Türkiye, yeni bir başlangıç olurdu. Dinde reform söz konusu olurdu. Fetullah Gülen’in kitaplarında ortaya koydukları, işte sohbetlerinde anlattıkları, baktığımız zaman o veriler dinin kendi içerisinde nasıl yorumlarla değişme gösterdiğini siz orada görüyorsunuz. Kanaatimdir bu. Dinde başkalarının istediği istikamette, onların arzusu doğrultusunda, yeni bir yorumla farklı bir nokta ortaya çıkardı ki ben bunun dinde Fetullah Gülen’in kendi iradesi istikametinde ama o iradenin Gülen’in sevk ve idaresiyle bir reform yapılabilme ihtimali olduğunu düşünüyorum. O gün dinde reformdan Türkiye kurtuldu.

Bütün bunlara halk karşı çıkacağı için bir iç savaş söz konusu olacaktı. Türkiye, uzun süre devam edecek 5 yıl, belki 6 yıl belki daha çok bir iç savaştan ve bu iç savaşta da yüz binlerce insanın ölmesi yaralanması, ekonominin çökmesi ve Türkiye’nin yüz yıl geri gitmesinden kurtuldu. O gün gerçekten millet olarak çok net bir badireden kurtulduk, hem demokrasimizi koruduk hem ülkemizin bütünlüğünü koruduk hem rejimi koruduk hem iç savaşı önledik hem de dinimizi koruduk. Allah bir daha milletimize böyle bir tehlike göstermesin.”

– FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi

Teröristbaşı Fetullah Gülen’in iadesine yönelik çabalara da değinen Bozdağ, Türkiye ile ABD arasında suçluların iadesi ve cezai konularda adli yardımlaşmaya ilişkin anlaşmaya atıfta bulundu.

Adalet Bakanı Bozdağ, anlaşma gereği Gülen’in tutuklanması gerektiğine dikkati çekti.

Bozdağ, konuyla ilgili soru üzerine Türkiye’den ABD’ye bir heyetin gidebileceğini ve ABD’den de tekrar bir heyetin Türkiye’ye gelebileceğini söyledi.

ABD’nin FETÖ elebaşı Gülen’i iade etmediğinde Türkiye-ABD ilişkilerinin olumsuz etkileneceğini aktaran Bozdağ, “Bizim Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı bombalanmış, Cumhurbaşkanı’na suikast yapılmış ve kuvvet komutanlıklarımız işgal edilmiş. Böyle bir olay karşısında El-Kaide’ye karşı bütün uluslararası toplumun alması gereken tedbiri ABD nasıl istediyse Fetullah Gülen konusunda da aynı tedbiri Türkiye’nin ABD’den isteme hakkıdır. Dostluğumuzun, hukukumuzun gereği de budur. Model ortaklık, stratejik ortaklığın gereği de budur. ABD ile aramızdaki dostluğun gereği olarak bu kadar zor iş yapmış insanların kanına girmiş birisinin Türkiye’ye iadesini istiyoruz veya hukuka uygun bir şekilde istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Görevden uzaklaştırmalar ile tutuklamalarda hatalı kararların alınıp alınmadığının sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:

“Bununla ilgili hiç hata yoktur’ dersek eksik ve yanlış söylemiş oluruz. Elbette böylesi büyük bir soruşturma yapılırken zaman zaman hatalar olabilir ama bilerek bir hata yapılması tehlikelidir. Şu anda hukuk olduğu gibi uygulanıyor ve doğru uygulamak için herkes büyük hassasiyetle üzerine düşeni yapıyor. Gözaltılar, tutuklamalar var. Bunlarla ilgili ne olacağı, delillerin değerlendirilmesi neticesinde karar verilecek. Belki savcılar bazılarının tahliyesine karar verecek, bazıları hakkında iddianame düzenlenmeyecek, takipsizlik kararı verecek. Bazılarının cezalandırılması için dava açacak, iddianame düzenleyecek. Sonuçta hukuk işleyecek, kendi içinde de bu hukukun pek çok denetim yolu var.”

Darbe teşebbüsünün yanı sıra FETÖ üyeliği ve örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen suçlarla ilgili de büyük bir soruşturma yürütüldüğünü belirten Bozdağ, kamuoyunda hepsinin darbe teşebbüsüyle ilgiliymiş gibi algılandığını ancak farklı soruşturmalar yapıldığı bilgisini paylaştı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, darbe girişiminin başarıya ulaşmış olması halinde cumhurbaşkanı, başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerinin kimlerden oluşacağına ilişkin de şunları söyledi:

“Ben de merak ediyorum doğrusu. Bu darbe teşebbüsü başarılı olsaydı tamam, Fetullah Gülen’i biliyoruz ama bu ülkenin Bakanlar Kurulunda kim olacaktı? Başbakanı kim olacaktı? Adalet bakanı kim olacaktı? Ona dair bir hazırlık yaptılar mı, yapmışlardır. Bu hazırlıklar kayıtta olabilir veyahutta zihinde olabilir ama bizim bunu da bu soruşturma sürecinde öğrenmemiz gerekir. Adli soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarının bunları ortaya çıkaracaklarına inanıyorum çünkü elde edilen bilgiler, belgeler, veriler açık deşifre edilip analizi değerlendirilmesi yapıldıkça yol daha net ve daha aydınlık olacaktır.”

AA