MHP’Lİ YALÇIN: AKP URU CAMİAMIZA YAYILMA ÇABASINDA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili E. Semih Yalçın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in MHP hakkındaki sözlerine tepki gösterdi. Yalçın, “Ömer Çelik’in densizlik edip ülkücüleri ağzına alması da AKP urunun camiamıza yayılma çabasından başka bir şey değildir. MHP lideri Sayın Bahçeli’nin ve partimizin terörle mücadeleye destek vermediği yolundaki beyanıysa kuyruklu yalandır.” dedi.
Ömer Çelik’in Twitter üzerinden yaptığı açıklamalara sert çıkan Semih Yalçın, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çatmış; hiç hakkı ve haddi olmadığı hâlde Ülkücülerin geleceğini kendi liderleri üzerinden sorgulamaya kalkışmıştır.” ifadelerini kullandı.
Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çatmış; hiç hakkı ve haddi olmadığı hâlde Ülkücülerin geleceğini kendi liderleri üzerinden sorgulamaya kalkışmıştır.
Ülkücü irade, hem partisinin hem kendisinin geleceğini tayin etmeye muktedirdir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bulunduğu mevkide Ülkücü iradenin oylarıyla oturmaktadır.
MHP, Ülkücülerin geçmişi bugünü ve geleceğidir. Ayrıca MHP sadece Ülkücülerin değil, bütün Türkiye’nin ve Türk milletinin geleceğidir. AKP’ye ise bu gelecek fotoğrafında yer yoktur. Çünkü AKP; Türk milletinin varlığını inkâr eden, Türk milliyetçiliğini ayaklarına aldığını zanneden kirli ve sakil bir zihniyetin siyasetteki pespaye temsilcisidir.
Türk milleti; 7 Haziran’da kendi varlığını yok sayan bir siyasi partiyi gelecek tasarrufundan men etmekle kalmamış, onu iktidardan azletmiştir. Bundan sonraki hiçbir seçimde de bu kararını değiştirmeyecektir.
İşte Sayın Bahçeli bu gerçeği tam ve doğru olarak tespit ettiği içindir ki AKP sözcüleri telaşa, paniğe kapılmışlardır. Ömer Çelik’in Genel Başkanımıza çatmasının arkasında yok oluşa ve tükenişe gidişin kaygı ve korkusu yatmaktadır.
Partilerinin karanlık geleceğini bugünden hisseden AKP kurmayları, 13 yıllık siyasetlerinden çark ederek savundukları bütün fikirlerin tersini söylemeye başlamışlardır. Bu cümleden olmak üzere AKP kurmayları; seçim sandığını dikkate alarak MHP’ye özenen bir milliyetçilik söylemi kullanmaya, dün delicesine hatta körü körüne peşinden gittikleri “çözüm süreci” cinnetini hiç hayata geçirmemişler gibi konuşmaya başlamışlardır. Düne kadar PKK’nın havariliğini PKK’dan çok yapan AKP’nin, bugün bölücü terör örgütünün azgın saldırıları karşısında terörle mücadele aslanı kesilmesi de bu nevidendir.
AKP, Türk milletinin yoluna konulmuş bir tezatlar, şaşkınlıklar, yolsuzluklar ve hukuksuzluklar kütlesidir. Toplumun bünyesinden behemehâl temizlenmesi gereken bu şekilsiz, habis ve hantal kütle, 13 yılda toplumun bütün hayat damarlarını tıkamıştır.
Ömer Çelik’in densizlik edip Ülkücüleri ağzına alması da AKP urunun camiamıza yayılma çabasından başka bir şey değildir. Ancak Çelik ve öteki AKP sözcüler boşuna çırpınmaktadır. Türkiye’de sosyal dokunun en sağlam organlarından biri, Milliyetçi-Ülkücü Harekettir. 46 yıldır bu dokuyu parçalamaya, ona hastalık ve mikrop bulaştırmaya çalışanlar, birer birer yok olmuşlardır. MHP, bu son habis uru da temizleyecektir.
Ömer Çelik’in, MHP tabanından birtakım oyların AKP’ye gideceğini umarak siyasi mesaj içeren ifadelere başvurması, Ülkücü camiaya mikrop bulaştırma çabasından başka bir şey değildir. Ancak hemen belirtelim ki AKP kurmaylarının son günlerdeki ikiyüzlü tutumlarından camiamızın etkileneceğini sanmak, serap görmektir.
Çelik’in, MHP Lideri Sayın Bahçeli’nin ve partimizin terörle mücadeleye destek vermediği yolundaki beyanıysa kuyruklu yalandır. Cümle âlem bilmektedir ki MHP, terörle mücadelede daima hükûmetlerin yanında olmuştur. Hatta bu yüzden zaman zaman iktidar payandası olmakla suçlanmıştır. Ancak AKP kabineleri bugüne kadar çoğunlukla terörle mücadele değil, müzakere etmeyi yeğlemiştir. Bölücülük mikrobunun sosyal dokuya sirayet etmesine zemin hazırlamıştır. Bu teslimiyete; gaflet, dalalet ve hıyanete partimiz asla onay vermemiştir.
Aynı AKP, bölücü terör örgütüne elini verip kolunu kaptırınca gövdesini de kaybetmeye başlamıştır. Şimdi bunun verdiği telaşla; yaptığı yaman hatalara, işlediği büyük günahlara, yüklendiği büyük veballere ortak, kendisine de kurtarıcı ve şifacı aramaktadır. MHP; ne 13 yıllık affedilmez ve rezil icraatın ortağı ve destekçisi ne habis bir urun taşıyıcısı ne de Kaçak Saray’da oturan siyasal kamburun alkışçısı olacaktır.
Terörle mücadelenin nasıl olacağıysa yılardır partimizce yüzlerce defa dillendirilmiştir. Ancak bunlar AKP tarafından kulak arkası edilmekle kalınmamış; partimiz, kandan ve gözyaşından nemalanmakla suçlanmıştır.
MHP’nin terörle mücadele konusundaki öneri ve görüşlerini dikkate almayıp yazın cırcırböceği gibi ötenlere kış girerken karınca misali diyeceğimiz şudur: Şeytan azapta gerektir!
Türkiye’de terörü yok edecek, ülkenin önünü tıkayan habis kütleyi yoldan kaldırarak toplumsal barış ve kardeşliği yerli yerine oturtacak yegâne siyasi parti MHP’dir.
Türkiye’yi bölmeye heveslenen ve küresel yemlerle beslenip semiren engereklerin saçtığı zehrin yegâne panzehri de MHP’dir.
Milletimiz, 1 Kasım’da bu hakikatin ışığında sandığa giderek geleceğine oy verecek ve MHP’ye teveccüh gösterecektir.