ADAN: TÜRKİYE SİVİL DARBEYLE KARŞI KARŞIYA
Adan “ Sokakta gördüğümüz manzara şu. Dolar yükseliyor, esnaf sıkıntı çekiyor. Bundan evvelki iktidar dönemlerinde esnaf birlikleri, ticaret ve sanayi odaları ekonomi ile ilgili bir kötü gidiş karşısında tavırlarını ortaya koyarlardı. Ancak geçenlerde TÜSİAD’ın yaptığı bir değerlendirmeyi vatan hainliği ile eşdeğer hale getiren bu siyasal iktidarın herkesi sindirdiğini görüyoruz. Ama vatandaş sinmemiş. Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin her yerinde oy kaybedecektir” dedi.
“TÜRKİYE’DE DARBE FİLAN YOK”
Mısır’daki gelişmelerle buradaki gelişmeleri özdeşleştiren bir takım aldatmacalar ortaya konulduğunu ifade eden Celal Adan “ Türkiye, Türk milleti demokrasiye öncülük yapmış bir millettir. Her zaman millet iradesini ortaya çıkarmış olan bu büyük millet artık bir daha darbeye falan müsaade etmez. Türkiye’de darbe filan yok. Basının üzerine giden. Basın patronlarını tehdit eden, sivil toplum örgütlerini tehdit eden 1980 darbesinden, 28 Şubat sürecinden 1971 12 Mart’tan daha despot bir iktidar var. Milletimiz askeri darbelerin altından kalktı. Milletimiz bu süreçte de kendi iradesiyle bu sivil darbeyi göreceksiniz sandığa gömecek. Türkiye’nin problemi bir sivil darbeyle karşı karşıya oluşudur. Konuşanların susturulduğu, birilerinin paralel diye itham edildiği. Nedir bu paralel. 17-25 Aralık’ta hükümet suçüstü yakalanmasa ‘paralel’ diye bir şey çıkmayacak. Neticede bir ülkenin başbakanı hırsızlık yapar. Yargılanır. Bir ülkenin bakanları hırsızlık yaparsa, yakalanır ve yargılanır. Nedense Türkiye’de bakanlarla ilgili yolsuzluk ortaya çıkınca yolsuzluğu ortaya çıkaranlar darbeci oldu, diğerleri demokrasi kahramanı oldu. Halkımız daha adaletli, demokrasiyi koruyan, bu günkü sivil darbecilerden hesap soran bir Türkiye’yi ortaya çıkaracak” dedi.
“SESSİZLİK TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İSTİKRARSIZLIĞIDIR”
Adan’ın yaptığı gezilerde bazı vatandaşların ‘istikrar istemelerini’ soran bir gazeteciye Adan şu cevabı verdi: “Burada bir korku salınıyor uzun süredir. Biz iktidardan gidersek Türkiye’de istikrarsızlık olur. Bugün dolardaki dengesizlik en büyük istikrarsızlığa sebebiyet teşkil etmekte. Dış politika da yaptıkları hatalar istikrarsızlığı temsil etmekte. Bölücü başını siyasal iktidara ortak etmiş bir siyasal iktidar istikrarsız değil de kim istikrarsız. Basın ne gerekçeyle tehdit edilir. Basının olmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilir mi? İsim verilerek saldırılıyor. Bir cumhurbaşkanı, bir şahsı nasıl karşısına alır. Bir işadamını nasıl karşısına alır. Ticaret odaları nerede? Niye korkuyorlar? Korkutuluyor çünkü. Bu istikrarsızlık değil mi? Sessizlik Türkiye’nin en büyük istikrarsızlığıdır. Kimsenin konuşmadığı, konuşanların da susturulduğu bir Türkiye ile karşı karşıyayız”