GÖRMEZ: EN BÜYÜK SORUMLULUK ALIMLERE DÜŞÜYOR
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, hiçbir stratejinin Müslümanların kanının akmasını önlemekten daha önemli olmadığını belirterek, en büyük sorumluluğun alimlere düştüğünü söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bugün, hiçbir strateji, Müslümanların kanının akmasını önlemekten daha önemli değildir. Bugün, hiçbir siyaset, mezhepçilik fitnesini ortadan kaldırmak kadar değerli değildir” dedi.
Görmez, 28-29 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da yapılacak istişare toplantısına katılacak İran İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurumu Genel Sekreteri Ayetullah Mohsen Eraki ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti.
İstanbul’da yapılacak toplantıyı çok önemsediğini belirten Görmez, “Maalesef, ümmet coğrafyasının kana bulandığı bir zamanda bir araya geliyoruz. İslam coğrafyasında yüzyıllık fitne tohumlarının ekildiği bir dönemde, çok gecikmiş olarak bu buluşmayı gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
Basra, Bağdat, Necef, Şam, Halep, Beyrut, Trablus, Beyrut ve Kahire harap olduktan sonra bir araya gelmenin büyük bir vebal olduğunu ifade eden Görmez, siyasi yanlışlıkların mezhep farklılığı olarak takdim edilmesinin ise kalpleri yaraladığını söyledi.
Bütün olup bitenlerde en büyük sorumluluğunu alimlere düştüğünü vurgulayan Görmez, bu sorunlar yaşanırken alimlerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmediğini anlattı. Görmez, “Sünnisiyle, Şiisiyle bütün İslam dünyasının alimleri, ümmet coğrafyası kan ağlarken Peygamberin varisi oldukları gerçeğini ortaya koyamamışlardır” değerlendirmesinde bulundu.
Bütün olanlara rağmen vahdette, kuvvette, birlikte ve kardeşlikte ısrar etmek gerektiğini kaydeden Görmez, kardeşlik hukukunun yeniden inşa edilmesi gerektiğine işaret etti.
Görmez, “Bugün, hiçbir strateji, Müslümanların kanının akmasını önlemekten daha önemli değildir. Bugün, hiçbir siyaset, mezhepçilik fitnesini ortadan kaldırmak kadar değerli değildir. Bugün, İslam dünyasında bütün mütefekkirlerin, alimlerin, düşünürlerin bir tek stratejisi olmalı, o da vahdet ve kuvvet, birlik ve kardeşlik. Bugün, tek stratejide ittifak etmek lazım, o da daima zalime karşı mazlumun yanında yer almak” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da yapılacak toplantıda, alimlerin İslam dünyasında olup bitenleri yeniden değerlendirme imkanına sahip olacaklarını anlatan Görmez, “İnşallah, bu buluşma, alimlerin son aylarda ihmallerden dolayı işledikleri kusurların bir telafisi olur. Ziyaretinizin yeni bir vahdet inisiyatifine vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Akan kan ve gözyaşının dinmesine bir nebze vesile olur diye diliyorum” diye konuştu.
Hazreti İbrahim’in ateşini söndürmek için bir karıncanın su taşıdığını anlatan Görmez, şunları kaydetti:
“Bugün, İslam dünyasını yakan ateş, Hazreti İbrahim’i yakan ateşten farklı değildir, ama bize ümitsizlik haram kılınmıştır. İbrahim’i ateş nasıl yakmadıysa inşallah İslam dünyasındaki bu ateş de sönecek ve onun yerine yeniden güller ve gülistanlar açılacaktır. Önünde sonunda ateşin söneceğine, o ateşin yerinde bahçelerin, güllerin ve gülistanların çıkacağına hiç şüphem yok. Fakat ateşi söndürme çabası içine girmeyenler hep hüsran içerisinde olacaklardır. Asıl imtihan ateşi söndürüp, söndürmemekte değil. Asıl imtihan, ateşi söndürme çabası içinde olup olmamaktır.”
“İslam dünyasında akan kanın durması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz”
İran İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurumu Genel Sekreteri Eraki de vahdetin korunmasının dinin korunması ile eşdeğer olduğunu söyledi. Müslümanlar arasında oluşacak ihtilafın vahdetle önlenebileceğini savunan Eraki, vahdetin önlenmesi için her ümmetin alimlerine görev düştüğünü ifade etti.
Eraki, “Vahdetin korunması için ne gerekiyorsa yapacağız. İslam dünyasında akan kanın durması için elimizden gelen ne varsa yapmaya gayret göstereceğiz” dedi.