Dolar 34,6111
Euro 36,2608
Altın 2.918,91
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Az Bulutlu
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 14°C

UŞŞAK AKIL OLURSA

UŞŞAK AKIL OLURSA
07/05/2013 00:54
A+
A-

Uşşak akil olursa

Kedinin terbiyesi fareyi görünceye kadarmış. AKP’nin 63 aklı karışığı ne kadar kendilerini sıksalar da, azıcık ortamını buldular mı, gerçek niyetlerini, kime ve neye hizmet ettiklerini döktürüveriyorlar. Zaten hiçbir şey söylemeseler de, biz bunların tamamının ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini biliyoruz. Belki birkaç zavallı dışında, hepsinin ortak özelliği bu ülkeyle, bu milletle, bu devletle sorunlu olmalarıdır. Kimliklerinin, kişiliklerinin, varlık sebeplerinin en öne çıkan tarafı budur ve bu yüzden böyle bir göreve layık görülmüşlerdir.

BUNLARA MI OY VERDİNİZ?

Ülkesiyle, milletiyle barışık olan, bu milletin evladı olmayı gurur, bu bayrağın altında olmayı onur sayan, dinini imanını bilen ve yaşayan bir insan, Soros bağlantılı Tesev’den ve Can Paker’den faydalı, hayırlı, doğru ve haklı bir söz, bir iş, bir sonuç bekleyebilir mi? “Başımıza bela olan ulus devletten kurtuluyoruz” diyen, Baskın Oran’ı nereye koyacaksınız? Bu cümlede kin, düşmanlık, yıkım, ihanet dışında bir şey bulan, bir anlam çıkaran var mı? Ey AKP’ye oy veren vatandaşım, seni işte bu insanlar temsil ediyor. Verdiğin oylarla fırsat bulan, maddi ve manevi olarak imkan yakalayan ve kin kusan bunlar. Bu durum seni hiç rahatsız etmiyor mu?

BEBEK KATİLİ DEMEYECEKMİŞİZ

Eğer bunlara istisna diyorsan, güya sana en yakın olandan örnek verelim: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı, vakfın Kültürlerarası Diyalog Platformu Genel Sekreteri ve AKP’nin akil adamı Cemal Uşşak bakın ne diyor: “Medya diline dikkat etmeli. Bildik bazı söylemler sürece zarar verir. Malum örgüt liderini merkeze alan bir habercilik anlayışı Kürt olmayanların duygularını tahrik eder. Bebek katili, şudur budur gibi.. Bu sıfatları kullanmanın anlamı yok.”

Bay Uşşak, bu ülkede medyaya ayar verme işi size kadar düştü mü? Siz hangi ülkede yaşıyor, kime hizmet ediyorsunuz? Sizin kontrolünüzdeki medyanın kime ve neye hizmet ettiğini bildiğimiz için ayrı tutuyoruz. Ancak başka yayın organlarında, mesela Ortadoğu Gazetesi’nde İmralı’daki caninin talimatıyla katledilen bebeklerin fotoğraflarını hiç mi görmediniz? Bebek katleden ve katlettiren birine ne dememizi bekliyorsunuz? Anlamlı olabilmesi için bu katillere “Barış meleği” mi demeliyiz? Mayın döşemek, bomba atmak, baskın yapmak, arkadan vurmak, katliamda bulunmak tahrik olmuyor da, bunu yapanları ifşa etmek mi tahrik oluyor? Bu mu sizin kültürünüz? Bu mu sizin diyalog arayışınız? O bebeğin hesabı kimden sorulacak? Bu katiller ellerini kollarını sallayarak çıkıp giderlerse, hapishanedeki katiller, “bizim suçumuz ne, biz niye buradayız? Bizi de bırakın, sınırların ötesine çıkıp gidelim” derlerse ne cevap vereceksiniz? İyi ki bu sözleri söylüyorsunuz da, bu millet sizin gerçek yüzünüzü tanıma fırsatı buluyor. Böylece neyin vakfını kurduğunuz, hangi kültürle ve kimlerle diyalog aradığınız da kendi sözlerinizle ortaya çıkıyor.

MİLLET YÜZ VERMEDİ

Bu insanlar AKP adına bu sözleri söylediklerine göre, “çözüm” denilen yalanın aslının ne olduğu bu itiraflarla belirginleşiyor. AKP’nin ne yapmak istediğini bu akiller anlatıyor ve Sayın Başbakan bu milletten işte bu insanlara inanmalarını, itibar etmelerini ve sahip çıkmalarını bekliyor. Ama çok şükür ki, bu millet neyin ne olduğunu gördü ve anladı. İşte bu yüzdendir ki, bu aklı karışıklar gittikleri hiçbir yerde yüz bulamadılar. Hak ettikleri biçimde karşılandı ve uğurlandılar.

KENDİ SÖYLÜYOR, KENDİ ÇÜRÜTÜYOR

Ortaya çıkan durum akillerin değil, AKP’nin perişanlığının görüntüleridir. Sayın başbakan bu yüzden çok kızgın ve telaşlıdır. Hedeflerinin tutmayacağını, oyunun bozulduğunu görmüştür. Çaresizlik içinde MHP’ye saldırarak, akla ve hayale gelmeyecek polemikler oluşturarak, zihin bulandırmaya; ayrana sarılarak gündem değiştirmeye uğraşıyor. Ancak, bunu yaparken çok trajikomik durumlar yaşanıyor. MHP’nin sağlam ve kararlı duruşu karşısında zor durumlara düşüyor. Bulduğu bütün argümanlar ellerinde kalıyor. Bir gün önce söylediğini, ertesi gün yine kendisi çürütüyor. Nitekim, aylardır MHP’ye saldırıldığı halde, ortaya çıkarılmış ve bırakın belge ve bilgiyi, üzerinde konuşulmaya değer tek bir şey bile bulunamamıştır ve bulunamayacaktır.

SABAHIN EN YAKIN OLDUĞU SAAT

Millet olup biteni ibretle ve hayretle izliyor. Uşşak’tan akil oluşturanlara ve aklıyla, varlığıyla alay edenlere gerekli cevap sandık önüne konulduğu gün mutlaka verilecektir. Verilmek zorundadır. Bu millet bir defa daha kanmayacak ve aldanmayacaktır. “Çözüm” denilerek çözülüp lime lime edilmesine “dur’ diyecektir. AKP’ye oy ve iktidar vermenin intihar olduğunu söylemiştik, ama şimdi bizzat yaşayarak anlıyor. Ne yapalım ki, Türk milletinin böyle bir özelliği var. Sonuna kadar sabrediyor ve bekliyor. Ama sonunda mutlaka üzerine düşeni yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zor, en sıkıntılı ve karanlık dönemini yaşıyor. Çok iyi biliyoruz ki karanlığın en zifiri olduğu saat, sabahın en yakın olduğu saattir.

ORHAN KARATAŞ/ ORTADOĞU