O gece!.. Devlet meseleye el koydu…
O gece!.. Devlet meseleye el koydu…
O gece!.
Kara göklerin kül rengi bulutlarla kapkaranlık bir hal aldığı gece!..
O gece Türkün başkenti Ankara’da Türkün istiklal istikbali ile ilgili hesaplar yapanlar vardı!…
O gece adım adım yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duymayan ve tehlikenin büyüklüğünün farkında olmayanlar sağda solda tatile çıkmıştı Ankara’yı terk etmişlerdi..
O gece güneşin battığı,ayın yıldızın doğum sancıları çektiği her zaman ki gibi karanlığı yarıp Türkün afakını aydınlatmak isteyen Ay yıldız olacakların farkına varmışçasına mahsundu!…Bir Türlü yeni güne doğamıyordu!..
O gece karadan denizden havadan garbın afakını saran çelik zırhlılar çoktan kurmuştu pusu uzaktan..
O gece gökyüzünü ayın yıldızın arasına giren Türkün parasıyla alınan Millete ait olan havada jetlerin karada tankların atışları ufku aydınlatacağına zifiri karanlığa gömmeye karalıydı!
..O gece Türk Dünyasının güvenli bir limanından bir kaptan çıktı
Tam evine yaklaşmıştı ki kara gökler kül rengi bulutlarla kapkaranlık bir hal aldı..
Birden haykırdı ‘’geri dön evladım bu karanlığı Genel Merkezimizden aydınlatacağız ‘’diye
Işıklar yandı kurmaylar çağrıldı
Devlet meseleye el koydu..
İman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz burasıdır
Gündüzler,onların olsun ;
Verin karanlıkları biz aydınlatırız!…
Burası dosta güven düşmana korku salacaktır.
‘’Ya istiklal ya ölümü’’burada tadacağız..’’
‘Öleceksek de adam gibi, kahraman gibi, ama tam bağımsız bir şekilde ölelim”
Başbakandan Cumhurbaşkanından bakanlardan henüz ses seda yok..
‘’Bu Türk Devletine kalkışmadır Hükümetimizin arkasındayız Türk Milleti bu hainlere asla geçit vermeyecektir.Amerikanın gayrimeşru çocukları kaybedecektir.’’
Dalga dalga yayıldı bu söz Kurt ulumasıyla! kuş kanat çırpışıyla ötüşüyle bütün kulaklara iletti bu mesajı .
Duymak istemeyen bir tek hainler çakallar kalmıştı…
Gözler bir anda ışığa çevrildi..
Ayak sesleri Malazgirt’ten Niğbolu’dan Sakarya’dan İstanbul’dan Samsundan Erzurum’dan Sivas’tan Antep’ten Maraş’tan İzmir’den gelmeye başladı
Ayak sesleri jetlere tanklara inat ritim tutuyordu dudaklardaki Türkü’ye
Çankaya yokuşunda balam Asya’nın Bozkurtları
Dudaklarda aynı türkü, Tanrı korusun Türk’ü
Tekbir sesleri hainlerin çelik zırhlıların seslerine inat Türkiye semalarında yükseliyordu..
Türkiye Cumhurbaşkanı havada, inecek güvenli Liman arıyordu..
Bir kahraman ses verdi İstanbul’dan
’’ Efendim İstanbul’a inin biz sizi koruruz Devlet Bey’e sorabilirsiniz’’
O gece karanlığında bir tek ışık MHP Genel Merkezi ve Türk dünyasının bilge lideri Devlet Bahçeli idi.Ne yaptıklarını ne söylediklerini biliyorlardı.
Yaptıkları söyledikleri dik duruşları devletine bağlı askere polise Türk Milletine umut oldu direnç oldu mücadele azmi oldu.
Böylece karanlığı yarıp ışığa koştular
Gece ilerlemiş Sayın cumhurbaşkanının sesi duyulur.
Türk milletine çağrısıyla beraber sokaklar caddeler insan seline dönüşür ancak hainlerin kaybedecekleri henüz belli değildir.
O geceyi daha sonra tiyatro diye niteleyecek Kılıçdaroğlu, tiyatro seyretmek üzere tanklar arasından sıvışıp kahvesini yudumlayıp,acaba 16 Temmuz’da bana görev düşer mi diye düşünmeye başlamıştı belki de…
MHP düşmeden Türkiye düşmez düşüncesinde olanların sahaya sürdüğü İpin başının çok çok kullandığı ‘’Yurtta Sulh Cihanda Sulh’’bildirisi TRT’den okunmaya başlanmıştı bile..
O gecenin sonunda Amerikanın gayrimeşru çocukları kaybetmiş Büyük Türk Milleti kazanmıştı..
Artık gündüzün sahipleri kahramand!…
Gecenin sahiplerinin bir kısmı şehadet şerbetini içmiş veya gazi olmuştu
Karada tank,havada uçak savarlar,
Genelde hain savarlar; gecenin kahramanları ruhunuz şad,mekanımız cennettir inşallah
O gece.!
Devlet aklı,millet irfanı,siper etti gövdesini;
Bir daha ispat etti;bir hilal uğruna ne güneşler battığını.!
..
Türk dünyasının bilge lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye de Türk Milleti Devlet Bey ünvanını vermiş baştacı yapmıştı.
Yine Türkün istiklal istikbal mücadelesi bekası Aklı Türkiye yüreği vatan olan Devlet Bey’in omuzlarına yüklenmişti…
İhsan Akan