‘Yüce meclis soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiş. Tabi ki yüce meclisin kararına itibar edeceğiz’
‘Yüce meclis soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiş. Tabi ki yüce meclisin kararına itibar edeceğiz’
Başbakan Binali Yıldırım, ABD’de deki davada tanık olarak ifade veren Reza Zarrab’a ilişkin “Bu şahıs diyor ki ‘Ben yalan söylersem ceza almadan kurtulacağım’. Yalanlarıyla da kurtulmak için önüne geleni karalıyor, suçluyor.Sayın Kılıçdaroğlu’na katılıyorum. Biz şarlatanın söylediklerine mi itibar edeceğiz yoksa yüce Meclis’in söylediklerine mi itibar edeceğiz? Tabiki yüce meclisin kararına itibar edeceğiz” dedi.
“TRUMP, CUMHURBAŞKANIMIZI ARAMAYA CESARET EDEMEMİŞTİR”
Başbakan Binali Yıldırım, Meclis Genel Kurulu’nda bütçe sunuş konuşması öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Binali Yıldırım Kudüs’ün yeryüzünün ikinci mescidi, insanlığın mabedi, üç büyük semavi dinin merkezi olduğunu vurgulayarak uluslararası toplumun ve islam ülkelerinin yapması gerekenin Filistin’i yalnız bırakmamak olduğunu kaydetti. Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Trump’ın Kudüs konusunda Cumhurbaşkanını aramadığını söylediğini anımsatarak şöyle konuştu:”Evet, doğru Cumhurbaşkanımızla Trump arasında görüşme olmadı. Çünkü Cumhurbaşkanımızın bu konudaki düşüncesi, görüşü bellidir. Olsa olsa Trump bunu bildiği için aramaya dahi cesaret edememiştir. Asla ve asla İsrail’i Kudüs’ün başkenti olarak tanımadık. Sayın Kılıçdaroğlu, web sitesinde neden İsrail’in başkentinin Tel Aviv olarak yazılmadığını sordu. Elimde anlaşmalar var. 1996 yılında Demirel’in İsrail’e ziyaretinde altı adet anlaşma yapmış ve bunların hepsini Kudüs’te imzalamış. Bunları Kudüs’te imzalaması Sayın Demirel Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak mı tanımıştır, elbette değil. Bizim büyükelçiliğimiz Tel Aviv de. Bizim için İsrail’in başkenti Tel Aviv’dir. Bizim Kudüs’te büyükelçiliğiniz var. Kimin büyükelçilği, Filistin büyükelçiliği.”
“KILIÇDAROĞLU’NA KATILIYORUM,YÜCE MECLİSİN KARARINA İTİBAR EDECEĞİZ”
Başbakan Binali Yıldırım, ABD’nin FETÖ liderini hala iade etmediğini, tüm uyarılara rağmen DEAŞ’la işbirliğini sürdürmeye devam ettiğini kaydederek yine ABD’de devam eden ve Reza Zarrab’ın tanık olarak ifade verdiği davaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Binali Yıldırım konuya ilişkin şunları söyledi: “ABD’de devam eden bir dava var. Bu dava Türkiye’de yapılan bazı ticaretlerin ABD menfaatlerine zarar verdiği iddiası var. Hukuki dayanaktan yoksun, tamamen siyasi bir davadır. Bunun davanın seyrinden anlayabilirsiniz, 24 saat canlı yayın yapılıyor. FETÖ’cüler dava içinde kendilerini seferber yapmışlar. FETÖ’cü firari polis, FETÖ’cü firari bankacı. Bu dava FETÖ’nün 15 Temmuz da yapamadığını, ABD yargısını kullanarak yaptığı işten başka bir şey değildir. Sayın Kılıçdaroğlu ‘Zarrab davasını gelin tekrar açalım’ dedi. Bunu söylerken ‘şarlatan,sahtekar’ dedi. Zarrab hakkında İstanbul Cumhurİyet Başsavcılığınca soruşturma açılmış, takipsizlik kararıyla kapanmıştır. İtiraz edilmiş. Adı geçen bakanlar hakkında bu yüce meclis soruşturma komisyonu kurmuş ve komisyon raporunu hazırlamış, soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiş. Şahsa bir bakalım: Bu şahıs diyor ki ‘ben yalan söylersem ceza almadan kurtulacağım’. Yalanlarıyla da kurtulmak için önüne geleni karalıyor suçluyor. Kılıçdaroğlu’na katılıyorum. Biz şarlatanın söylediklerine mi itibar edeceğiz yoksa yüce meclisin söylediklerine mi itibar edeceğiz. Yüce meclisin kararına itibar edeceğiz.”
“ANLAŞMAYI UYGULAMAYAN ÜLKEYE ‘DEĞİŞMESİ LAZIM GELİR’ DEMENİN NERESİ YANLIŞ”
Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanının Yunanistan’da neden Lozan’dan bahsettiği eleştirisine ilişkin şöyle dedi: “Cumhurbaşkanımızın Lozan Anlaşmasının değiştirilmesinden kastı, bunu dile getirmesinin arkasındaki sebep şudur: Yunanistan soydaşlarımızın haklarının Lozan’da net olarak belirtilmesine rağmen uygulamaktan kaçınıyor. Türk kelimesinin kullanılmasına, müftülerin seçilmesine izin vermiyor… Peki göz göre göre anlaşmayı uygulamayan ülkeye kendi evinde ‘değişmesi lazım gelir’ demenin neresi yanlış? İşte milli duruş budur arkadaşlar. Milli duruş lafla olmaz. Ege adalarında tek bir çakıl taşı dahi iktidarımız döneminde gitmemiştir. Ege ne bir Yunan gölü ne bir Türk gölüdür. Türkiye’nin Yunanistan arasında sorun alanı değil ilişkilerinin daha geliştirilmesi için önemli bir denizdir.”
DHA