Rize’de söyleyince sen ne yapacaksın
Başbakan Erdoğan, Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almışız” sözlerini anımsatarak, Sana sesleniyorum Kılıçdaroğlu, Rize’de de söylediğimde sen ne yapacaksın? dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zeytinburnu Sümer Mahallesi’nde düzenlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi deprem odaklı kentsel dönüşüm projeleri yıkım ve anahtar teslimi ile 437 yeni İETT otobüsünün hizmete alım töreninde konuştu.
Muhalefet partilerinin çok çirkin bir şekilde istismar ettikleri önemli bir meseleye değinmek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, geçen hafta Mardin’de bulunduğunu, hem Mardin merkezde hem Midyat ve Kızıltepe ilçelerinde toplu açılışlar gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Doğuda farklı, batıda farklı konuşanlardan olmadık
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Mardin Kızıltepe’de bir ifade kullandım. Dedim ki ‘Bu süreçte bizim karşımıza, Kürtlükle de Türklükle de çıkılmasın… Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız.’ Aynı ifadeyi İstanbul’da da söylüyorum. Kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız.
Anamuhalefet Partisi’nin genel başkanı, ‘Bu sözleri Rize’de söyleyemezsin’ diyor. Farklı mekanlarda farklı şeyler söylemek, bunları görmek istiyorsa, Anamuhalefet Partisi’nin genel başkanı aynaya baksın. Biz siyasi hayatımız boyunca, doğuda farklı, batıda farklı konuşanlardan olmadık. Diyarbakır’da ne söylediysek, geldik İstanbul’da aynısını söyledik.
Şimdi ben buradan sana sesleniyorum Kılıçdaroğlu; sıkıysa, samimiysen, dürüstsen ben bu ifadelerin aynını yakında Rize’ye gideceğim, Rize’de de kullanacağım, söyleyeceğim. Peki söylediğimde sen ne yapacaksın onu söyle… Çünkü ben Rize’deki hemşehrilerime ne söylediysem Şanlıurfa’da onu söyledim. Şanlıurfa’da ne söylediysem Rize’de de onu söyledim. Benim abdestimden şüphem yok ki, namazımdan şüphem olsun.”
Hakan Şükür ve Mehmet Akif
Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde verdiği konferansta söylediği sözlere ilişkin yapılan tepkilere değinerek, şöyle devam etti:
”Milletvekili arkadaşım Hakan Şükür, konferansta kendini tanıtıyor. ‘Ben aslen Türk değilim’. Yani etnik yapı, kökeni itibariyle… ‘Ben Arnavut’um’ diyor. Mehmet Akif de bir Arnavut. Mehmet Akif bir Arnavut olarak İstiklal Marşımızın şairi. O, Mehmet Akif’i, o Türklükten çıkarıyor mu? Şimdi Hakan Şükür kardeşimiz, bir Arnavut çocuğu olarak, bu ülkenin milli takımında, ondan daha fazla forma giyen bir ikinci kişi yok. Bu milletin evladı. Utanmadan sıkılmadan bazı gazeteler, kalkıyor onunla ilgili güya onu Türklüğün dışında bir yere oturtmak istiyor. Asıl ayrımcılığı işte onlar yapıyor.
Şimdi Hakan Şükür, attığı gollerle tarih oldu, giydiği milli takım formasıyla tarih oldu, onunla anılıyor, anılacak. ”
İstanbul’a vize olsaydı, bu sıkıntılar yaşanmazdı
Başbakan Erdoğan, belediye başkanı olduğu dönemde 8,5 milyon olan İstanbul nüfusunun, şu an 14,5 milyon olduğunu, dönemin hükümetlerinin bu göçün önüne geçecek tedbirleri almadıklarını, göçü engellemediklerini, bu göçler nedeniyle oluşan çarpık kentleşmeye müsamaha gösterdiklerini anlattı.
”Ben ‘Vize uygulaması, nakil ilmühaberi’ dediğim zaman belediye başkanlığımda, o günün hükümetleri ‘Siz bu ülkede insanımıza seyahat özgürlüğünü mü engelliyorsunuz?’ dediler. O gün adımlar atılmış olsaydı, ‘Sen niye İstanbul’a geliyorsun, İstanbul’da senin evin, işin, yerin var mı?’ diye sorulsaydı, bugün belki de biz bu sıkıntıları yaşamayacaktık” diyen Erdoğan, bu durumun sadece İstanbul için değil, Adana, Gaziantep, Antalya için de geçerli olduğunu söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını engellenmemek için kurduk
Hükümetleri döneminde, Türkiye genelinde çok başarılı kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, Çok açık ve net söylüyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, bu amaçla kurduk. Çünkü engelleniyorduk. Engellenmemek için bunu kurduk dedi.