Dolar 32,2729
Euro 34,8078
Altın 2.435,93
BİST 10.268,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 19°C

YALÇIN: MHP SADECE TERÖRISTLERIN DEĞIL HÜKÜMETIN DE FIILI SALDIRILARI ALTINDADIR

YALÇIN: MHP SADECE TERÖRISTLERIN DEĞIL HÜKÜMETIN DE FIILI SALDIRILARI ALTINDADIR
13/02/2014 16:32
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,”Erdoğan idaresindeki AKP iktidarı seçimlere, kurduğu diktanın baskısını muhalefetin ve bilhassa MHP’nin üzerinde yoğunlaştırarak girmektedir. Bu ülkede artık demokrasiden, ifade hürriyetinden söz etmek mümkün değildir. AKP iktidarının ileri demokrasiden anladığı koyu ve şirret bir partizanlıktır.”dedi.

Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili fezlekenin zamanlaması, kimlerin niçin düğmeye bastığı hakkında yeterince fikir vermektedir. Geçen yıl Mart ayında Bursa’da yapılan MHP mitinginde Sayın Bahçeli’nin yaptığı konuşmanın üzerinden 11 ay geçmişken fezlekenin şimdi ortaya çıkması tam bir siyasi düzenbazlıktır.

Muhafazakâr olduğunu iddia eden bu iktidar, siyasi rakiplerini yok etmek, sıkıştırmak için her türlü hile ve ahlaksızlığa başvurmaktan çekinmemektedir. AKP iktidarının yazısı da turası da silinmiştir. Kaypaklığın renksizliğin, şekilsizliğin her türlüsü siyasi iktidarda mevcuttur.

Siyaseten galebe çalmak, üstün gelmek için başvurmayacakları entrika ve hile,  göze alamayacakları hukuksuzluk olmadığı ortaya çıkmıştır.

AKP iktidarda kaldıkça, ne muhalefetin ne de halkın hürriyeti kalacaktır. AKP’li olmayanlar hapishanelere doldurulacak; yandaşlar, yardakçılar, işbirlikçiler, İmralı ve Oslo pazarlığının terörist cephesi serbest kalacaklardır. Bugünkü siyasi rejimin adı, Katoliklere rahmet okutan bir engizisyondur.

Eğer 12 Eylül öncesinin sancılarını, 12 Eylül Darbesi’nin acılarını en şiddetli şekilde yaşayan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in sağduyusu olmasaydı, 1984’ten beri birlik ve bütünlüğümüze yönelik kanlı PKK saldırıları eninde sonunda bir iç savaşla noktalanırdı.

Eğer bugün bölücü terör örgütü kanlı bir kardeş kavgası çıkarmayı, bizi birbirimize düşürmeyi başaramadıysa camiamızın itidali, sabrı ve hoşgörüsü sayesindedir.

MHP Genel Başkanı kardeş kavgasının önüne geçen adamdır. O bakımdan bu ülkenin hâkimi, savcısı bürokratı Devlet Bahçeli’ye teşekkür etmelidir.

Sayın Bahçeli ve MHP camiası, millet-devlet birliğinin emniyet subabıdır. Devlet Bahçeli; vakur ve sabırlı tutumuyla hiddetli, kırgın, küskün ve sürekli gadre uğramaktan devletine güvenini yitirmiş kitleleri teskin etmektedir.

Bütün bunlara rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli infial içindeki camiamızı itidale ve taşkınlıklara meydan vermemeye çağırmış, bunda başarılı da olmuştur.

MHP camiası topyekûn saldırıların odağında iken Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına fezleke hazırlaması talimatının verilmesi izansızlıktır, vicdansızlıktır.

MHP sadece teröristlerin değil hükümetin de fiili saldırıları altındadır. Bir süre önce Fas’tan ettiği telefonla Devlet Bahçeli’nin açıklamasını Habertürk’ün yayınından kaldırtan Başbakan, bu büyük ayıbını basının huzurunda ikrardan çekinmemiştir. Partimiz ve camiamıza karşı kin ve nefret dolu olan Erdoğan, nefsini tatmin edememiş olmalıdır ki, şimdi de MHP liderini siyaseten susturmak için harekete geçmiştir.

Bu fezlekenin adı siyasi suikasttır. Bir numaralı azmettiricisi Başbakan, faili de iktidarın güdümüne girmiş yargıdır.

MHP’nin terörden nemalandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, partimiz terörist saldırılara uğrayınca MHP Liderini arayıp geçmiş olsun diyecek siyasi nezaketi bile göstermemiştir. Kamuoyu önünde dilinin ucuyla başsağlığı dilemiştir. Çünkü Erdoğan Ülkücüleri düşman bellemiştir, camiamıza karşı garezkârdır.

İşine gelince “Benim Ülkücü kardeşlerim.” diyen, Anayasa referandumunda oy alabilmek için şehidimizin arkasından ağlamaktan utanmayan, oy dilenciliği yapmakta beis görmeyen Başbakan, aynı camianın lideri hakkında fezleke düzenletmekten de geri durmamaktadır.

Cumhuriyet tarihinde böyle bir siyasi ikiyüzlülüğe, makyavelizme şahit olunmamıştır.

İnsanda biraz hakkaniyet, biraz insan sevgisi, biraz izan, biraz sağduyu olmalıdır ki bu ülkeyi yönetmeye liyakatli olduğuna inanılsın. Ne yazık ki Başbakan Erdoğan’da bunların hiçbiri yoktur.

Erdoğan idaresindeki AKP iktidarı seçimlere, kurduğu diktanın baskısını muhalefetin ve bilhassa MHP’nin üzerinde yoğunlaştırarak girmektedir. Bu ülkede artık demokrasiden, ifade hürriyetinden söz etmek mümkün değildir. AKP iktidarının ileri demokrasiden anladığı koyu ve şirret bir partizanlıktır.

Kendi Bakanları hakkında düzenlenen fezlekeleri iade etmekten utanmayan, hakikatlerin ortaya çıkarılması yürekliliğini göstermeyen Başbakan Erdoğan’ın, MHP Lideri hakkında fezleke düzenlenmesi talimatını vermesi manidardır. Şimdi kendisine bu mesele sorulduğunda mutlaka büyük bir yüzsüzlükle “Yargı görevini yapıyor, karışamayız.” cevabını verecektir.

Bilinmelidir ki bütün bu siyasi oyunlara tevessül eden iktidarın keskin sirkesi, sadece kendi küpüne zarar verecektir. Bir gün iktidar da, ona bel bağlayanlar da bu çirkef deryasında boğulacakladır. Başbakan’ın siyasi suikastları dönüp kendisini vuracaktır.

Bu milletin 300 yıldır süren makus talihine bir başka talihsizlik AKP iktidarıyla eklenmiştir. Ancak Türk milleti makus talihini tepesine üşüşen siyasi baykuşları kovalayarak yenmeyi bilecek kadar güçlüdür.