Dolar 32,2020
Euro 35,0069
Altın 2.504,53
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Az Bulutlu
İstanbul
21°C
Az Bulutlu
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C
Per 22°C

VUR MÜHRÜNÜ ÜÇ HILALE

VUR MÜHRÜNÜ ÜÇ HILALE
29/03/2014 13:49
A+
A-

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en önemli seçimlerden biri, belki de birincisi yapılıyor. Seçimi bu kadar önemli hale getiren şey, devlet varlığının çok ciddi biçimde tehlikeye düşmesi, soygun, vurgun ve hırsızlıkların dayanılmaz noktalara ulaşması, istismar edilmeyen, hırpalanmayan hiçbir milli ve manevi değerin kalmaması, milletin birbirine düşürülmesidir. AKP ile geçen 11 yılın sonunda gelinen nokta burasıdır ve Türk milleti, ülkeyi bu duruma düşürenlerden demokratik yollarla hesap sormak için tarihi bir fırsat yakalamıştır.

Rezillikler saymakla bitmez

O kadar çok vahamet, o kadar çok rezillik yaşandı ki, burada sıralamaya kalkışsak ne yerimiz yeter, ne zamanımız. Her biri diğerinden daha ağır, daha acı olan bu rezillikler karşısında iktidar mensuplarının kılı bile kıpırdamadı. Hatta milletin aklıyla alay ederek, bunları normal ve makul şeyler olarak göstermeye çabaladılar. Oysa demokrasinin zerresinin olduğu her ülkede, bunlardan sadece bir tanesi hükümetin düşmesine de, sorumluların yargı önüne çıkarılmasına da fazlasıyla yeterdi. Türkiye’de sanki bütün bu yaşananlar normal ve yasal şeylermiş gibi, yollarına devam ettiler ve hırsızlığı, yalanı, talanı ve daha da önemlisi ülkenin bölünmesine sebep olabilecek ihaneti sıradanlaştırıp meşrulaştırdılar.

Bu düzeni siz kurdunuz

Ortaya çıkan şu son dinleme kaydı bile her şeyi anlamaya ve anlatmaya yeterlidir. Devletin en mahrem toplantısı dinlenmiş ve servis edilmiştir. İçeriğinin vahametini bir kenara bırakıyorum. Bu bir alçaklıktır, bu bir ihanettir, bu bir kalleşliktir. Kim yapmışsa mutlaka, ama mutlaka bulunmak ve cezalandırılmak zorunluluğu vardır. Ancak bu alçaklık, bu kalleşlik ortada büyük bir skandal olduğunu, büyük bir yetersiz yaşandığını ortadan kaldırmaz. Devleti ne hallere düşürmüş, hangi tehdit ve tehlikelere açık hale getirmişler. Şimdi de hiçbir şey olmamış gibi çıkıp, yakınıyor ve kafa karıştırarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Evet, ortada bir alçaklık vardır. Bu bir savaş suçudur. Böyle olması sorumluğunuzu ortadan kaldırmaz. Devleti bu durumlara siz düşürdünüz. Bu alçaklara bu cüreti siz verdiniz. Sudan bahanelerle devletin kozmik odalarına girilip içeride ne var, ne yok tamamı dışarılara taşınırken sessiz kalarak, benzer toplantıları yapanları, “bize darbe yapacaklardı” bahanesiyle toplayıp içeri tıkayarak, bu yolu siz açtınız. Bu düzeni siz kurdunuz ve şimdi geldi ayağınıza dolandı.

Hesap sormaya kendinizden başlayın

Şimdi hesap sorulacağını söylüyorlar. Eğer bu sözünüzün bir değerinin ve anlamının olmasını istiyorsanız, kendinizden başlayın. Bugüne kadar ki yetersizliklerinizin, yanlışlarınızın, hukuku, yargıyı, medyayı ele geçirip işlemez hale getirmenin, andımızı kaldırarak, T.C.’yi silerek, Allah’ın kelamıyla alay ederek bütün milli ve manevi değerlerimizi dinamitlemenin, basını sansürlemenin hesabını verin. Susturarak, sosyal medyayı kapatarak kimden neyi gizliyorsunuz? Bütün dünya medyası bu rezillikleri ayrıntılarıyla manşetlerine taşıyor. Bu devleti sadece içeride değil, dışarıda da rezil ettiniz. Bu sicille kimden neyin hesabını sorabilirsiniz?

AKP yükünden kurtulmak gerekiyor

AKP artık bu devletin ve bu milletin sırtında taşınamaz bir yük olmaya başlamıştır. Ağır bedeller ödetiyor. Acilen yapılması gereken şey, bu yükten kurtulmaktır. Sonrası kendiliğinden gelecektir. Önce hukuk işletilecek, demokrasi raftan indirilecek, yasaklar kaldırılacak, medya adam gibi görevini yapacak ve her rezilliğin, her hırsızlığın, her yanlışın üzerine gidilerek, demokratik yollarla hesabı sorulacaktır. Türk milleti bu yolu açmaya mecburdur. Başka çıkış yolu kalmamıştır. İşte fırsat önünüzde duruyor. Bu hukuksuzluğa, ortalığa saçılan hırsızlıklara, devletin mahremine uzanan alçak ellere “dur” demenin tam zamanıdır.

Provokasyonlara dikkat

Olanlar olacakların habercisidir. İktidarda kalabilmek için yapamayacakları şey, feda edemeyecekleri hiçbir değer yoktur. Sandık güvenliği tarihte hiç olmadığı kadar önemli bir hale gelmiştir. Her türlü provokasyonlara ve milli irade hırsızlıklarına karşı çok dikkatli olmak gerekiyor. Her vatandaşa, her seçmene büyük görev düşüyor. Bu mahalli idarecileri belirleme seçimini çoktan geçmiş, bir milli görev haline gelmiştir. Oy vermek ve oya sahip çıkmak vatan hizmetidir.

Üç hilale “evet” deyin

Yapılacak bellidir. Yarın sandığa gidip oy pusulasını elinize aldığınızda, tek çıkış yolunun, ülkenin ve milletin son ümidinin bir yansıması olarak üç hilalin son sırada size gülümsediğini göreceksiniz. Hiç düşünmeden, büyük bir onurla, büyük bir gururla, büyük bir şerefle, büyük bir keyifle üç hilalin altına “evet” mührünü basın. Bu sadece sizi gururlandırmakla kalmayacak, ileride çocuklarınıza, torunlarınıza övünerek anlatacağınız bir icraatınız da olacaktır. Günü geldiğinde, “Türkiye, BOP yolunda her türlü tehdit ve tehlikeye açık hale getirildiği, paraların ayakkabı kutularından fışkırdığı, milyar dolarların evlerde istiflendiği, bebek katili ile masa kurulup pazarlık yapılarak ülkenin varlığının masaya yatırıldığı, kahraman komutanların hapishanelere tıkıldığı, Kuran-ı Kerim’le alay edildiği, Türk olmanın suç sayıldığı karanlık bir dönem yaşandı. Ben MHP’ye verdiğim oyla bu karanlık dönemin sona ermesini sağladım” diyecek ve bunu hayatınızın en onurlu, en değerli şeyi sayacaksınız.

ORHAN KARATAŞ/ORTADOĞU