Dolar 32,2646
Euro 34,7251
Altın 2.401,99
BİST 10.336,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
25°C
Parçalı Bulutlu
Çar 19°C
Per 18°C
Cum 17°C
Cts 20°C

Uğur Mumcu…

Uğur Mumcu…
24/01/2021 17:29
A+
A-

Onu, yıllarca bize karşı “parka cebi Cumhuriyet’i”nde sağlam yazan bir solcu olmasına rağmen, kaleminin namusuna hürmeten 12 Eylül’den bir yıl kadar sonra Ankara Hukuk fakültesinin konferans salonunda dinlemiştim.
Ortalıkta konseyin “Beyaz” propaganda
kitabının dolaştığı, “seperatist leftist” PKK dahil, sol örgütlerin işlediği cinayetlerin ODTÜ’deki ingilizce ders kitaplarında anlatıldığı yıllardı.
Yani artık eski haliyle dar solculuk, komünistlik yapmanın imkanı kalmamıştı.
“Biz gençlerimizi, Amerikaya karşı da, Sovyetler Birliği’ne karşı da birbirleriyle yan yana görmek istiyoruz” derken samimi görünüyordu.
Sosyalist Rusya’ya söz söyleyen bir devrimci görmenin heyecanıyla olsa gerek, balkondaki bir grup Dil-Tarih’li Ülkücü olarak, biz de alkışlamıştık Uğur Mumcu’yu…
Eğitici bir alkıştı bu… Biz zaten her iki emperyaliste de karşıydık, ama Sol’u kızıl bayraktan, orak-çekiçten kurtarmak için “teşvik” ve tezahürat gerektiğinin farkındaydık.
Uğur Mumcu, “sakıncalı piyade” yazıldığı 12 Mart’la savaştığı kadar 12 Eylül’le savaşmamıştı.
27 Mayıs Sağ’a, 12 Mart Sol’a vurmuştu da..
Şimdi 12 Eylül hem Sol’a, hem Sağ’a vuruyor, MHP, silahlı bir örgüt gibi 220 idamla yargılanıyordu.
Kenan Evren de, yargıçlar da “Atatürk”ü dilinden düşürmüyordu.
Uğur Mumcu mutluydu!..
Ama böylesine bir karanlığı aydınlatmak için “mumcu”luk, çerağ’cılık yetmiyordu.
Projektör gerekiyordu.
Dolayısıyla, kalıcı bir mutluluk değildi bu..
Ölümünün üzerinden 28 yıl geçti…
Cinayeti hâlâ aydınlatılmadı.
Başbakan, “bu olayı aydınlatmak devletin namusudur” demişti oysa..
“İslamcı”lara yıkıp kaçmak varken, kim uğraşacaktı namla- namusla?..
Şimdi anlaşıldı ki…
“Bağımsız olmayanın namusu olmaz”mış devletler hukukunda…
Bir tık daha bağımsız olalım, inanıyorum ki
bu cinayet ancak o zaman aydınlanacaktır.
Tekrarlayalım: Demokrasi, diktatörlük farketmez!..
Bu dünya düzeninde…
“EN İYİ GAZETECİ ÖLÜ GAZETECİ”dir!..
Yaşıyorsa, ya yeterince bilmiyordur. Ya da sakladığı bir şey vardır!
Uğur Mumcu “İYİ GAZETECİ”ydi!
Ve namuslu adamdı. Bu yüzden erken öldü..
Ölülerin arkasından konuşulmaz.
Bizim hesabımız, namussuzlarla…
Uğurlar olsun;
Toprağı bol olsun…
Saygıyla…

 

Şükrü Anliaçık

ETİKETLER: