Dolar 34,2715
Euro 37,4890
Altın 2.913,45
BİST 8.964,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
23°C
Hafif Yağmurlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 21°C
Sal 20°C

Türk Eğitim-Sen’den sözleşmeli öğretmenlerin eylemine destek

Geylan, Türk Eğitim-Sen olarak diyoruz ki ırmağı geçtik, derede boğulmayalım. Milli Eğitim Bakanlığı bir düzenleme yaparak, 2016 yılında KHK ile atanan ve 3 yılını dolduran arkadaşlarımıza Ağustos döneminde eş durumundan tayin hakkı versin. Sözleşmeli öğretmenlerin aileleri parçalanmış durumda. Sözleşmeli öğretmenler büyük dram yaşıyorlar. dedi.

Türk Eğitim-Sen’den sözleşmeli öğretmenlerin eylemine destek
25/07/2019 17:23 | Son Güncellenme: 25/07/2019 17:24
A+
A-

Türk Eğitim-Sen’den sözleşmeli öğretmenlerin eylemine destek


Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu tayin hakkı tanınması için 26 Temmuz Cuma günü Ankara’da eylem yapacağını açıklayarak, Türk Eğitim-Sen olarak bu eyleme destek olacaklarını duyurdu.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Ağustos ayında eş durumu tayin hakkı tanınması için sözleşmeli öğretmenlerin yapacağı eyleme eşleri, çocukları, anne, babaları ile birlikte katılacağını bildirerek, “3+1 düzenlemesi, 2023 eğitim vizyon belgesinin açıklandığı toplantıda bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından müjdelendi.

Milli Eğitim Bakanlığı da Öğretmenlik Meslek Kanunu ile bunun hayata geçirileceğini ifade etti. Ancak meslek kanununu beklersek iş işten geçmiş olacaktı. Çünkü 2016 yılında atanan arkadaşlarımızın 3 yılı bu yıl doluyordu. Dolayısıyla arkadaşlarımız, bu düzenlemeden faydalanamayacaktı.

Türk Eğitim-Sen olarak ‘Torba Kanuna bir madde ekleyelim ve 2016 yılında atanan sözleşmeli öğretmenlerimizin 3+1 düzenlenmesinden faydalanmasını sağlayalım’ önerisi getirdik.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve MEB bürokratları bu öneriye sahip çıktı ve Torba Kanuna bu madde eklendi. Tabii şöyle bir durum var; 2016 yılında atanan arkadaşlarımız birtakım güvenlik soruşturmalarından dolayı Ekim ayında göreve başladı. Dolayısıyla 2016 yılında göreve başlayan sözleşmeli öğretmenler 3 yılını Ekim ayında dolduracak olmalarından dolayı Ağustos ayında gerçekleştirilecek olan mazeret tayinlerine başvurma hakkına sahip değiller.

Türk Eğitim-Sen olarak diyoruz ki ırmağı geçtik, derede boğulmayalım. Milli Eğitim Bakanlığı bir düzenleme yaparak, 2016 yılında KHK ile atanan ve 3 yılını dolduran arkadaşlarımıza Ağustos döneminde eş durumundan tayin hakkı versin. Sözleşmeli öğretmenlerin aileleri parçalanmış durumda. Sözleşmeli öğretmenler büyük dram yaşıyorlar.

Bu taleple 26 Temmuz Cuma günü sözleşmeli öğretmenler Ankara’da buluşacak. Türk Eğitim-Sen olarak onların eylemine destek vereceğiz, seslerine ses olacağız” dedi.

Öğrencilerde cep telefonu bağımlılığı ile ilgili açıklamalarda da bulunan Geylan, Milli Eğitim Bakanlığının cep telefonu kullanımı ile ilgili düzenleme getirmesini istedi. Okullardaki cep telefonu kullanımının öğrencilerin derslere konsantrasyonunu olumsuz etkilediğini söyleyen Geylan, konuyla ilgili İsmet Yılmaz döneminde 2018 yılında bir genelge yayınlandığını, bu genelgenin okullarda güvenlik önemlerinin alınmasına ilişkin maddesinde “Derslik, laboratuvar vb. eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü alanlarda iletişim araçlarının kullanılmasına izin verilmemesi ve gerekli tedbirlerin alınması” ifadesine yer verildiğini belirtti. Bir başka yönetmelikte de uyarı cezası gerektiren davranışlar arasında derslerde cep telefonunu açık bulundurmak olduğunun belirtildiğini kaydeden Geylan, “Yine aynı şekilde yayınlanan yönetmelik ile kınama gerektiren davranışlar sıralandığında, ‘Okul içinde izinsiz ses ve görüntü kaydetmenin’ bu kapsamda olduğu ifade edilmiştir. Bu noktada yapılması gereken öğretmenlerin ve idarenin inisiyatifine bırakılmadan bir düzenleme yapılması ve bütün okullarımızda uygulama birliği sağlanmasıdır” dedi.

Ceza kanunlarında izinsiz ses ve görüntü kaydı alınmasının suç olduğunu vurgulayan Geylan, “Bunun suç olduğunu bilmeyen çocuklarımız var. Şöyle bir öneri getiriyoruz; çocuklarımız okula girerken cep telefonlarını bir kutuya koyarak kilitlesin. Öğrenciler, güvenli bir yerde muhafaza edilen cep telefonlarını okul çıkışı alsın. Bazı ailelerimiz özellikle büyükşehirlerde güvenlik nedeniyle endişe duymakta ve ‘Çocuğumla her zaman iletişim kurmak zorundayım’ demektedir. Ancak bu kaygıya gerek yoktur. Zira çocuğun okula geç kalması ya da devamsızlık durumunda e-okul üzerinden SMS yoluyla ailelere bilgilendirme mesajı gelmektedir. Yani çocuk okulda olduğu süre içerisinde ailelerin endişe duyacağı bir durum söz konusu değildir” diye konuştu.

Kaynak: Türkgün