‘Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” başladı
‘Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” başladı
Türk Eğitim-Sen’in düzenlediği “Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” başladı. Talip Geylan, mülakat sürecindeki adaletsizliklere ve eğitimde reform ihtiyacına dikkat çekti.
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. yılı anısına düzenlenen “Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” Ankara’da başladı. 27-29 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek olan çalıştayın açılışında, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Merkez Kadın Komisyonu Genel Koordinatörü, Ankara şubeleri başkanları ve çok sayıda akademisyen ve eğitimci katılım gösterdi.
“Tevhid-i Tedrisat, Eğitimin Birliğini Sağladı”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, çalıştayın açılış konuşmasında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun eğitim sisteminin gelişimi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Geylan, Geylan, “Tevhid-i Tedrisat adından da anlaşılacağı gibi, eğitimin birliği ilkesini benimsemiştir. Böylece farklı grup, anlayış ya da oluşumların kendi sistemlerini kurarak, Türk kimliğine ve Türk devletine zararlı olabilecek programlarla çocuklarımızı eğitme emellerinin önüne geçmiştir” dedi.
Mülakat Sistemi Adaletli Değil
Geylan, öğretmen atamalarında mülakat sürecinin adaletsizliklere yol açtığını vurguladı. “KPSS puanına göre yapılan sıralamaların mülakatlarda bozulması, öğretmen adayları arasında büyük bir haksızlığa neden oluyor. Eğitimde liyakat esastır ve öğretmenlerimiz hak ettikleri yerlere gelmelidir” diye konuştu.
“Mülakatlarda çatır çatır kul hakkı yendi”
Geylan, Bakan Yusuf Tekin’in mülakat sürecine dair ifadelerinin aksine, mülakatların objektif ve adil bir şekilde gerçekleştirilmediğini savundu.
Sayın Bakan’ın “Biz inançlı insanlarız. Kul hakkı yenmesine gönlümüz razı gelmez” şeklindeki sözlerini hatırlatan Geylan, “Ama ne yazık ki mülakatlarda çatır çatır kul hakkı yendi. Asla kimseyi itham etmiyoruz, zan altına bırakmıyoruz, komisyon üyeleri torpil yapacak, torpil listeleri havada uçuşacak demiyoruz ama takdir hakkının kullanıldığı bir süreçte adaletin sağlanması bu işin tabiatına aykırıdır. Mülakat komisyonu üyesinin bilgi birikimi, lisans eğitimi, algı kapasitesi hatta o günkü psikolojik durumu dahil üyenin takdir hakkını etkileyen temel unsurlardır. Ve iddia ettik; iki farklı komisyon aynı adayı mülakata alsın vereceği puan aynı olamaz. Bu işin doğası budur’ dedik. Hal böyleyken on binlerce adayın yarıştığı mülakat sürecinde 0,01 puanlık sapmanın dahi sıralamayı yukarı taşıyacağı ya da aşağı çekeceği göz önüne alındığında hak gaspını önlemek mümkün değildir” diye konuştu.

“20 Bin Adayın Kapsam Dışı Kalması Hak Gaspıdır”
Mülakatlarda yaşanan sorunlara dair örnekler veren Geylan, komisyon üyelerinin takdir haklarını kullanmalarının haksız sonuçlara yol açtığını belirtti. Geylan, KPSS’de başarılı olan birçok adayın mülakat puanları sebebiyle elendiğini ve bu durumun hak gaspı olduğunu söyledi.
Öğretmen Yetiştirme Sistemi Yeniden Ele Alınmalı
Geylan, öğretmen liselerinin yeniden açılması gerektiğini belirterek, öğretmen yetiştirme sürecinde nitelik ölçüsünün sadece mülakatlarla belirlenemeyeceğini ifade etti. “Öğretmen liseleri ve eğitim fakültelerinde yeniden yapılandırılacak bir sistem ile nitelikli öğretmenler yetiştirebiliriz” dedi.
ÖMK’daki Kazanımlar Türk Eğitim-Sen’in Girişimleriyle Gerçekleşti
Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) ile ilgili de açıklamalarda bulunan Geylan, kanunun getirdiği kazanımların büyük kısmının Türk Eğitim-Sen’in çabalarıyla elde edildiğini belirtti. “ÖMK tam olarak taleplerimize karşılık vermese de, öğretmenlerin kariyer planlamasında önemli değişiklikler getiriyor” diye ekledi.
“Eğitimde Tasarruf Olmaz”
Geylan, ücretli öğretmen sayısının artmasını ve öğretmen açığının giderilmemesini eleştirerek, “Ücretli öğretmenlerin bir kısmı eğitim fakültesi mezunu bile değil. Eğitimde tasarruf olmaz. Öğretmen açığının giderilmesi en önemli öncelik olmalıdır” dedi. Ayrıca, yardımcı personel eksikliğinin de öğrenciler ve öğretmenler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade etti.
Milli Eğitim Akademisi’ne Eleştiriler
Talip Geylan, adaylık eğitimlerinin bir yıl sürmesini eleştirerek, bu sürecin eğitim fakültelerinin önemini hafife almak anlamına geleceğini vurguladı. “Milli Eğitim Akademisi aday öğretmenler için 3-4 aylık bir eğitim süreci uygulamalı. Bu, sürecin doğasına daha uygun olacaktır” dedi.
Öğretmen Atamalarında Danıştay Kararı Beklenmemeli
Geylan, Danıştay kararının beklenmesine gerek olmadığını ifade ederek, “Bütün adaylara KPSS puanına göre puan verilsin. Danıştay kararı ne olursa olsun atama sonuçlarını etkilemez” şeklinde konuştu.
Okullara Yardımcı Personel Eksikliği Giderilmeli
Geylan, MEB ve İş-Kur arasında yapılan protokol gereği 120 bin yardımcı hizmetli personel tahsis edileceğinin açıklandığını, ancak düşük ücretler ve çalışma şartları sebebiyle yeterli başvurunun olmadığını belirtti. Geylan, “Asgari ücretin altında personel çalıştırmak suçtur. Yardımcı personel eksikliği giderilmeli ve kadrolu atamalar yapılmalıdır” dedi.
KAYNAK: Türkgün/