Dolar 32,2650
Euro 34,7568
Altın 2.449,65
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Az Bulutlu
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 20°C
Per 22°C

TAHLIYE OLAN ERGENEKON SANIKLARINDAN ILK AÇIKLAMALAR

TAHLIYE OLAN ERGENEKON SANIKLARINDAN ILK AÇIKLAMALAR
10/03/2014 22:24 | Son Güncellenme: 11/03/2014 01:04
A+
A-

Ergenekon Davası’nda tahliye olan Kemal Kerinçsiz, Sedat Peker, emekli Albay Levent Göktaş, İbrahim Şahin, Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük cezaevi çıkışında açıklama yaptı.

Avukat Kemal Kerinçsiz, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı. Kerinçsiz’i, Silivri Cezaevi’nden çıkışında, eşi Gönül Kerinçsiz ve sevenleri karşıladı.

Basın mensuplarına açıklama yapan Kerinçsiz, 22 Ocak 2008’de kaldıklarını, bu uzun aradan sonra kaldıkları yerden mücadelelerine aynen devam edeceklerini söyledi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri, Mahmut Esad Bozkurt’un varisi olarak kaldığı yerden mücadelesine aynen sürdüreceğini vurgulayan Kerinçsiz, 6 yıl 2 aylık esaretin, mücadelelerinden kendilerini asla geri döndüremeyeceğini dile getirdi.

Kerinçsiz, yurtseverlere ve vatanseverlere selam göndererek, onların Ergenekon tertibinin önceden farkına vardıklarını, her tarafta çoban ateşlerini yaktıklarını, dirençlerini gösterdiklerini ve bu tertibin önemli ölçüde çökmesine yol açtıklarını anlattı.

Kemal Kerinçsiz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2001 yılında başlayan bu tertip, düğmeye o tarihte basılmıştır, 2006’da başlayan Oslo görüşmeleriyle beraber paralelliğini getirmiştir. Hemen akabinde 2007’nin Mayıs ayında başlayan Ergenekon süreci esas 2 ana hedefe yönelmiştir. Aslında hedef Türk Devleti’ni çökertmek, bitirmektir. Tüm kurumlarıyla birlikte tasfiye etmektir. Ama bunların en başında, TSK’yı yeniden NATO’ya kopmaz zincirlerle bağlamaktır. Bu başarılmış mıdır?

Evet maalesef yeniden Türk Devleti ve TSK 2000’li yılların öncesinde Avrasya politikalarından vazgeçirtilmiş ve kopmaz bağlarla NATO’ya, ABD’ye bağlanmak durumunda kalınmıştır. Tertibin ikinci ana amacı federasyon yolunun açılmasıdır. Maalesef o da 2006’dan itibaren Oslo görüşmeleriyle beraber gelinen bu noktada, federasyon bağıra bağıra gelmiştir. Kürt devletinin temelleri fiilen atılmak üzeredir. Artık bu noktadan sonra Ergenekon tertibinin yürütülmesine lüzum da gerek de kalmamıştır. Çünkü amaçlarına ulaşılmıştır.”

“Devletin kurumlarının işgali önlenmeli”
Kerinçsiz, bu davanın önemli ölçüde hukuk dışılığını ortaya koyan bütün Türk hukukçularına, başta Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve yönetim kurulu üyelerine, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyelerine, hukukçulara ve avukatlarına teşekkür ederek, bu mekanizmanın çökmesinde bu kişilerin büyük rol oynadığını söyledi.

“Tertip, belki bir müddet daha devam edecekti ama bu tertipten alınan alındı. Bundan sonra asıl mücadele edilmesi gereken, devletin kurumlarının işgalinin önlenmesidir. Çünkü işgal, özellikle yargıda” diyen Kerinçsiz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye taleplerini reddetmesini eleştirdi.

Kerinçsiz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ret kararıyla Anayasayı ihlal ettiğini savundu.

Cezaevinde 6 yıl kaldığını aktaran Kerinçsiz, “Özgürlük elbette güzel şey ama asıl olan kişilerin özgürlüğü değil özgür vatanda yaşayabilmektir. Mühim olan, o özgür vatanı koruyabilmektir” diye konuştu.

sedatpeker

Sedat Peker den ilk açıklama

Ergenekon Davası kapsamında tutuklu olan Sedat Peker tahliye oldu. Peker, Silivri Cezaevi çıkışında kısa bir açıklama yaptı. Peker, “Bildiğiniz üzere 10 yıldır cezaevindeyim. Bu 10 sene süre zarfında ülkemizde pozitif yönde olan gelişmeleri, değişmeleri takip edebildim” dedi.

Sedat Peker, şöyle devam etti: “Kendimle ilgili hissiyatım bu gelişmelere ve değişmelere uyum sağlayabileceğim, ayak uydurabileceğim yönündedir. Takdir edersiniz ki 10 yıl içinde birçok yeni ülkeler kuruldu, birçok ülkeler de yıkıldı. Gördüğünüz üzere ben hâlâ hem ruhen, hem bedenen hayattayım ve dimdik ayaktayım. Bundan sonra mücadelemize, hayat yaşamımıza, ülkemizdeki pozitif olan gelişmelerle beraber uyum sağlayarak devam edeceğiz. Cezaevlerinde bulunan tüm kader mahkumlarının, tabii ki ırz düşmanları ve zalim olanlar değil, gerçekten haksız şekilde cezaevinde yatan bütün insanların çoluklarına, çocuklarına, ailelerine kavuşmalarını tüm kalbimle yüce Allah’tan diliyorum.”

Levent Göktaş

İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında tahliye kararı verdiği Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş, cezaevinden çıktı.

Göktaş, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi çıkışında, yakınları ve ceaevinin dışında bekleyenler tarafından, sevgi gösterisiyle karşılandı.

Burada gazetecilere açıklama yapan Göktaş, içeride kaldıkları süre içerisinde halkın her zaman arkalarında olduğunu anlatarak, vatandaşların kendilerinden hiçbir zaman desteğini esirgemediğini söyledi.

Göktaş, “İçeride hiçbir günahı olmayan, delilsiz yatan insanlar var. Gerçekten söylüyorum, suçsuz, günahsız komutanlarımız, arkadaşlarımız var. İnşallah hepsi çıkacaklar” diye konuştu.

Emekli albay Göktaş, buradan davul zurna eşliğinde uğurlandı.

İbrahim Şahin

Ergenekon Davası’ndan tahliyesine karar verilen eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusu çıkışından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İbrahim Şahin, “Emekli genelkurmay başkanımızın söylediği gibi Türkiye 1921 Kurtuluş Savaşı yıllarını yaşıyor. Buna inanıyorum. Burada olduğum için devlete küsmüyorum. Bugünler gelip geçecek inşallah” dedi.

Şahin, “Devlet hayatında bu tür yargılamalar olur. Biz devlete küsmüyoruz. Şuna inanıyorum. Daha önce genelkurmay başkanlarımızda aynı şeyi söyledi. Türkiye çok zor bir dönemeçten geçiyor. Bunun için bütün insanlarımızın çok dikkatli olması lazım. Önemli olan devletin, Türkiye’nin yaşaması. Başka söyleyecek bir şeyim yok. Bugüne kadar nasıl mücadele yaptıysak, bugünden sonrada o mücadeleye devam edeceğiz. Buna emin olun” ifadelerini kullandı.

Yalçın Küçük

Yalçın Küçük Silivri Cezaevi’nden ayrıldı. Küçük cezaevi çıkışında açıklama yaptı.

Küçük’ün ilk sözleri, “Yaşasın cumhuriyet, yaşasın emekçi cumhuriyet, yaşasın aydın cumhuriyet, kahrolsun cumhuriyet düşmanları” oldu.

Küçük, “İlker Paşa hazretleri çıktı. Çıkarken, kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur. Tuncay Özkan arkadaşımda çıktı bugün öğleden sonra, akşam üzeri. Kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur” dedi.

Küçük sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bir gün 32. Gün’de bir oturumda Erol Mütercimler, ‘Ordu iktidara gelecekmiş. Gelirlerse 25 yıl çıkmaz’ dedi. Benim öyle bir niyetim yok, tavsiyem de yok, orada da söyledim. Ama bunların cumhuriyete verdikleri tahribatı 30 yılda tamir edemeyiz. Cumhuriyet tahrip olmuştur. Cumhuriyeti tahrip edenlerle, cumhuriyeti yeniden kurmak üzere savaşa devam edeceğiz. Bunları yapanlar, bunların karşılığını görecekler 1. 2 biz neyiz. Bizi kimse çıkartmıyor. Bizleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni tahrip ettiklerini, yok ettiklerini düşündükleri için bizleri sembol olarak, o cumhuriyet olarak hapse attılar. Ama şimdi kendileri eriyorlar. Bizleri burada tutacak güçleri yok. Biz onun için dışarıya çıkıyoruz. Bizi kimse çıkartmıyor. Cumhuriyete yaptıkları zararları taşıyamaz oldular. Bunun için buradayız.”

“30 yıl bunun için mücadele edeceğiz”

Küçük konuşma yaptığı sırada tahliye olan Hasan Iğsız yanına gelerek Küçük’e hayırlı olsun dedi.

Küçük daha sonra açıklamalarına devam ederek, “Bu cumhuriyete verdikleri tahribatı yeninceye kadar çalışacağız” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyeti yeniden yapacağız. Bu Gezi Parkı’nın olduğu yer, bir kışlaydı, Topçu Kışlası, o kışladan 31 Mart çıktı. 31 Mart’tan önce Türkiye’de meşruti krallık kuruldu. Bundan sonra meşruti demokrasi, şartlı demokrasi kurmak zorundayız. Öyle al oy, bilmem neyi, kulların demokrasisi olmaz. Aydınların demokrasisi olacak. Kurulların demokrasisi olacak.

Dört tane yüksek komutanla, dört tane Bakanlar Kurulu üyesi yan yana gelecek, eşit haklarla güvenlik meselelerini kuracak. Dört tane plancıyla, iktisatçıyla, yüksek görevliyle, dört tane Bakanlar kurulu üyesi gelecek, ekonomiyi yapacaklar. Şartlı. Bunlara olmaz, yüzde 34’le gelip de bir gece 40 kanun çıkartarak… Ona demokrasi denmez. Büyük kurtarıcının dediği gibi ‘Büyük Türk milletine hiç kimse mazlum rolünü vermemelidir’. Türk milleti mazlumiyeti kabul etmez. Yaşasın o Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti yaşasın ve Kürt ve Türk emekçilerinin birlikte olacağı bir cumhuriyet kuracağız. Yaşasın Türkiye’nin Kürt ve Türk emekçileri, yaşasın yeni büyük cumhuriyetimiz. 30 yıl bunun için mücadele edeceğiz. Bunun için savaşacağız.” CNN