Dolar 32,3374
Euro 34,8108
Altın 2.390,60
BİST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Açık
İstanbul
19°C
Açık
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 20°C
Per 18°C

Müslüman milletvekili gözyaşları içinde anlattı: Avrupa sizi kusacak

Müslüman milletvekili gözyaşları içinde anlattı: Avrupa sizi kusacak
11/09/2021 22:53
A+
A-

İngiltere’de İşçi Partili Müslüman milletvekili Zarah Sultana, İslam düşmanlığının İngiltere’de oldukça gerçek olduğunu belirterek, Müslüman bir kadın olarak parlamentoya girmesinden bu yana karşılaştığı İslamofobik ve ırkçı saldırıları gözyaşları içinde anlattı.

İngiltere’de İşçi Partili Müslüman milletvekili Zarah Sultana, İslamofobiyle ilgili bir parlamento komitesi oturumunda yaşadıklarından örnekler verdi. Milletvekili seçilmeden önce, toplumun gözü önünde Müslüman bir kadın olma konusunda gergin olduğunu dile getiren Sultana, büyürken, önde gelen İngiliz Müslümanlarının maruz kaldığı suiistimalleri gördüğünü vurguladı. Sultana, “Kolay bir yolculuğa çıkmayacağımı biliyordum. Bugün endişelenmekle yanıldığımı söylemek istiyorum, Müslüman genç kızlar bana nasıl olduğunu sorduğunda, endişelenecek bir şey olmadığını, Müslüman olmayan arkadaşları ve meslektaşlarıyla aynı zorluklarla karşılaşacaklarını söylemek isterim. Ama Sayın Başkan, doğrusu bunu söyleyemem çünkü parlamentodaki kısa süremde benim deneyimim bu değil.” diye konuştu.

“Avrupa sizi kusacak”
Kendisine gönderilen İslamofobik ve ırkçı yazılardan örnekler okuyan Sultana, şöyle devam etti: “Örneğin, bir kişi bana şöyle yazdı: ‘Sultana, sen ve senin Müslüman güruhun insanlık için gerçek bir tehlikesiniz’, bir diğeri gittiğim her yerde ‘kötü şey olduğumu’ yazdı ve yakın zamanda, ‘Avrupa sizi kusacak.’ dedi. Üçüncüsü bana ‘terör sempatizanı ve dünyanın pisliği’ dedi ve bu onların parlamenter olmayan dillerinden arındırılmış olanlar.”

Sultana, Müslüman bir kadın olmanın, açık sözlü olmanın, solcu olmanın, ırkçılık ve nefret barajına maruz kalmak olduğunu keşfettiğini dile getirdi.

Hakaret dolu mektuplar
Bazılarının, kendisine “doğduğu ülkenin düşmanı” ve oraya “ait değilmiş gibi” davrandığını belirten Sultana, bir mektupta “Irkçılığa dayanamıyorsan, belki de memleketine geri dönersen daha mutlu olursun, yabancı!” diye yazıldığını aktardı. Göçmen hakları için konuştuğunda, Filistin halkını desteklediğinde veya eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i Afganistan’daki savaş için eleştirdiğinde ise durumun çok daha kötü olduğunu söyleyen Sultana, şunları kaydetti: “Bir küfürlü mektupta şöyle yazıyordu: ‘Şehirlerimiz Müslümanlarla dolu, onları Pakistan’a gönderin.’ Bir diğeri, ‘Taliban’ı desteklemem gerektiğini ya da Müslüman olduğum ve bitmeyen savaşa karşı olduğum’ önerisinde bulundu. Sayın Başkan, bu İslamofobi bir boşluktan gelmiyor. Doğal veya yerleşik değildir. En tepeden öğretilir. Bu alevler, güçlü ve ayrıcalıklı konumlardaki insanlar tarafından körüklenir.

Irkçı tacizlerle hedef alındı
Aşırı sağcı çevrimiçi bir hesap, Müslümanların işgalci bir ordu olduğunu öne sürerek, ırkçı tacizle beni hedef aldığında, Muhafazakar bir milletvekili, onların ırkçılığını açıklamak yerine bana hakaret ederek, yanıt verdi. İngiltere futbol takımı yıldızları rezil ırkçılığa maruz kaldığında, parlamentoda Başbakan’ın (Boris Johnson) o alevleri körükleyerek, Müslümanlarla ve siyahilerle alay ettiğini vurguladım ve Avam Kamarası kürsüsünde, Bakan, bana ‘ses tonuma’ dikkat etmemi söyledi. Fakat Sayın Başkan, bunların hiçbiri hoş olmasa da İslamofobi ve ırkçılığın en kötü etkilerinin sadece küfürlü dilde, kendi politikalarında ve siyasi kararlarında olmadığını biliyorum.”

Kaynak: Türkgün