MHP’Lİ YALÇIN: BAŞBAKAN, ADA’YI AYAKYOLU HÂLİNE GETİRMİŞTİR
MHP Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili E. Semih Yalçın, “AKP harflerinin son günlerdeki açılımının, Apo’yu Kurtarma Partisi” olduğunu savunurken, “İmralı canisiyle görüşme trafiği Başbakanlıktan yönetilmektedir. Erdoğan’ın lideri olduğu AKP, bölücülere randevu ayarlama partisi olmuştur. İmralı canisine LCD televizyonlar ve ricacılar gönderen Başbakan, Ada’yı ayakyolu haline getirmiştir” dedi.
MHP’li Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “bugün söylediğinin ertesi gün tersini yapan, dün yerdiğini bugün çekinmeden öven bir siyasetçi örneği” olduğunu belirterek, “Amacına ulaşmak ve ihtiraslarını tatmin etmek için inkar etmeyeceği, vazgeçmeyeceği fikir ve inanç yoktur. Başkanlık modelini hayata geçirip “şef’ ve “tek adam’ olabilmek için çiğnemeyeceği değer bulunmamaktadır. Genç nesiller, yandaşlarının göklere çıkardığı Başbakanı, gelecekte siyasetteki en kötü rol model olarak hatırlayacaklardır. Sayın Başbakan İmralı canisine öylesine tazimle muamele etmektedir ki bölücü başının randevularını bizzat ayarlamaktadır.
İmralı canisiyle görüşme trafiği Başbakanlıktan yönetilmektedir. Erdoğan’ın lideri olduğu AKP, bölücülere randevu ayarlama partisi olmuştur. İmralı canisine LCD televizyonlar ve ricacılar gönderen Başbakan, Ada’yı ayakyolu haline getirmiştir” dedi.
-“AKP, BDP’YE HAYAT ÖPÜCÜĞÜ KONDURMUŞTUR”-
Tayyip Erdoğan Başkanlık sistemini anayasaya yerleştirmek için aradığı partneri İmralı’da bulduğunu savunan Yalçın, şöyle devam etti:
“İmralı mutabakatı ve beraberliğinin şerefine Kandil’deki çeteleri Habur’dan içeri sokmuştur. Yakında bırakınız urganı, 30 bin kişinin katilinin boynuna barış şampiyonu diye madalya geçirilecektir. Hatta bölücü başı, sahte demokratlar partisi AKP’nin çakma Mandela’sı ilan edilecektir. Bizce, AKP harflerinin son günlerdeki açılımı: Apo’yu Kurtarma Partisi’dir. Artık AKP Liderinin takkesi düşmüş keli görünmüştür.
Bölücü başıyla yaptığı pazarlıkların, akan kanı durdurmak üzerine değil, al gülüm ver gülüm ilişkisine dayandığı belli olmuştur. Başbakan’ın İmralı Adası’na yolladığı ricacılar, “Ver başkanlık sistemini al özerkliği’ demiş ve kanlı katillerin elebaşını kolayca ikna etmişlerdir. Başbakan’ın açıklamadığı gizli pazarlıkların en önemli maddesi işte budur. AKP, mazbatalı teröristler partisine ahlaksız bir teklifte bulunmuş, onlar da bu teklifi kemali memnuniyetle kabul etmişlerdir.
Çünkü düğün değil, Bayram değilken AKP, BDP’ye hayat öpücüğü kondurmuştur. Böylece, terörle müzakere sürecinin tam çıkmaza girdiği sırada, İmralı canisinin hücresi ve Kandil bir anda Bayram yerine dönmüştür. BDP, şimdi başını döndüren, ayaklarını yerden kesen bu hayat öpücüğüne daha büyük şevkle cevap vermeyi minnet borcu olarak görmektedir. Son günlerde iktidar sözcülerinin AKP’nin PKK açılımını meşrulaştırma yönünde algı oluşturma çabaları, yandaş medyadan ve YÖK güdümündeki akademik çevrelerden yoğun destek görmektedir. Algı yönetimi metotlarının ve siyasi mühendisliğin her türlüsü, AKP-PKK evliliğinden doğacak gayri meşru çocuğun nesebini şimdiden temize çıkarma operasyonlarında denenmektedir.”
-“MHP BU TÜR OLAYLARDA YER ALMAMIŞTIR”-
Yalçın, Başbakan Erdoğan’ın BDP’li milletvekillerinin Karadeniz gezisi sırasında yaşanan olaylardan muhalefeti ve bilhassa MHP’yi sorumlu tuttuğuna değinerek, “Başbakan Erdoğan, milletin gözünün içine baka baka yalan söylemektedir.
Halbuki MHP, halkın duygularının istismarına yol açacak ve iç huzuru bozacak kışkırtmalardan uzak durulması konusunda camiasına ve milliyetçi, ülkücü gençlere sürekli olarak uyarıda bulunmaktadır. Hiçbir MHP ve ülkücü hareket mensubu, planlı ve programlı olarak bu tür olaylarda yer almamıştır. Camiamızı büyük bir haddini bilmezlik ve ölçüsüzlük içinde vampirlikle suçlayan Başbakan, gerçek kan emicilerin hamisi, abisi kesilmiştir.
Hükümetin başı, toplumda huzursuzluğu kaşıma amacı güden ve buram buram provokasyon kokan Karadeniz gezisine halkın gösterdiği tepkinin ardında yatan sosyo-psikolojik sebepleri görmezden gelmektedir. Meselenin aslı şudur: ‘Milleti tahrik eden, muhalefetin tutumu değil, AKP’nin binlerce şehidin hatırasına saygısızlık ederek bölücülerle sarmaş dolaş çıktığı İmralı gezisidir.’ Bölücü örgütün pervasızlık ve şımarıklıklarının hükümet tarafından hoş görülmesine, sürekli sırtının sıvazlanmasına artık milletin tahammülü kalmamıştır. Millet, egemenlik haklarını ortadan kaldırmak için AKP’nin üç başlı BDP-PKK-KCK canavarını yanına alarak başlattığı hamleleri karşılıksız bırakmayacağının işaretlerini vermektedir. Bunun içindir ki AKP ve onun işbirlikçileri akıllarını başlarını devşirmeli, Türk milletinin sabrının da bir sonu olduğunu unutmamalıdır. Bir kez daha tekrarlıyoruz: ‘MHP; Türk milletinin hükümranlık haklarının çiğnenmesine asla müsaade etmeyecektir.’
Topraklarımızı vatan hainlerine ve bölücülere paylaştıranlar ve pay aldığını zannedenler, köteksiz köyde değneksiz dolaştıklarını geç de olsa anlayacaklar, tatlı rüyalarından acıyla uyanacaklardır. Milletin değerlerini çiğnemeyi aklına koyan ayakları, yine köyün sahibi olan milletin iradesi kıracaktır” ifadelerini kullandı.