MHP’Lİ KAYA: PKK DAYATMALARI YERİNE GETİRİLİYOR
365 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 1.Bölüm 1.Maddesi üzerine MHP Grubu adına söz al ana MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Atila Kaya, ”Bu maddelerin değiştirilmesinin bu bağlamda herhangi bir hukuki zemini yoktur. Bu değişiklik talebi tamamen siyasi saiklerle, PKK dayatmalarının, terörist başıyla yürütülen müzakerelerin bir sonucu olarak gündeme gelmiştir” dedi.
Kaya, ”Son günlerde ülke gündemini işgal eden efsunlu kelimeler var, bunlarla ilgili en küçük bir itirazda nasıl bir linç kampanyasına maruz kalacağımızı tahayyül bile edemezsiniz.Emin olun ki, bu linç kampanyası, 30 yıldır dağlarda hain pusularda Mehmetçiğimizi ekin gibi biçen, şehirlerde bebeklerimizi paramparça eden, genç kızlarımızı otobüslerde cayır cayır yakan PKK’lı teröristlerin görmediği bir linç kampanyası olur bu.Bu efsunlu kelimelerden biri de “Barış”tır. Buradan soruyorum;Kim barışıyor? Kiminle barışıyor? Barışın tarafları kimlerdir? Bin yıldır bu topraklarda yaşayan ve yaşamaya devam edecek olan insanlarımız arasında bir savaş var da biz mi bilmiyoruz?
Tabii ki, böyle bir savaş yok, yalnızca Güneydoğuda dağlarda ve şehirlerde inlerine saklanmış, pusuya yatmış üç-beş bin sırlan sürüsü var. Kalleşçe pusu kuruyor, mayın döşüyor ve öldürüyor. Bunun adı savaş değil terördür ve teröristler bırakın barış yapmayı, pazarlık dahi yapılamaz” diye konuştu.
ÇÖZÜLMEK İSTENEN NEDİR? MÜZAKERE EDİLEN KİMDİR?
Kaya şunları söyledi: ”Ahlaksızca, hayasızca, şerefsizce sürdürülen terörle, ancak mücadele edilir ve gereken yapılır. Varlık sebebi vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak olan devletin yapması gereken de budur.
Kendi dağlarını sırtlanlara teslim eden, üstelik ona hayat hakkı tanıyan bir yapının, o terörün siyasi uzantılarıyla masalarda oynaşan bir yapının, barıştan, mücadeleden, çözümden söz etmesi, açıkça bir yetki aşımıdır. Millete ait bir yetkiyi fiili bir durum yaratarak kullanmasıdır.
Değerli Milletvekilleri, efsunlu kelimelerin diğerleri “Çözüm ve Müzakere”dir. Yine soruyorum: Çözülmek istenen nedir? Müzakere edilen kimdir? Toprak anlaşmazlığı mı var? Mesele toprak ise, herkes bilsin ki, Türk Milleti bu topraklarda var olmanın bedelin ödemiş bir millettir.
Söyleyeceğim şudur ki; ortada bir savaş yoktur, karşılıklı ordular yoktur, savaşan iki millet yoktur. Ortada yalnızca bir savaş olduğunu millete ezberletmek isteyen, şimdilerde aralarına “İslamcı-Kürtçü”lerin de katıldığı eski tüfek Marksistlerden, büyük sermaye sahiplerinden, medya patronlarından oluşmuş sivil/gönüllü PKK müfrezeleri vardır. Bu savaş, adı geçen PKK müfrezelerinin Türkiye ile bitmeyen savaşıdır.
Yüce Meclis’e seslenerek diyorum ki; Türk Milleti’nin birliği ve egemenliği TBMM’ye emanettir. Bu emanete sahip çıkmak, hukuka, tarihe ve Türk Milleti’ne karşı her parti, bakan, milletvekili, medya ve kendini Türk Milletinden sayan her yurttaş için kutsal bir namus borcudur. ”