Dolar 32,7682
Euro 35,0901
Altın 2.459,44
BİST 10.471,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 29°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
29°C
Parçalı Bulutlu
Paz 30°C
Pts 30°C
Sal 29°C
Çar 29°C

MHP’li Karakaya: Su, çatışma değil iş birliği kaynağı olmalı

MHP’li Karakaya: Su, çatışma değil iş birliği kaynağı olmalı
22/05/2024 12:55
A+
A-

MHP’li Karakaya: Su, çatışma değil iş birliği kaynağı olmalı

Dünya Su Forumu’nda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, suyun çatışma kaynağı yerine işbirliği ve kalkınma fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Sınıraşan suların adil ve sürdürülebilir yönetimi için kıyıdaş devletler arasında uzun süreli işbirliği çağrısında bulundu.

Endonezya’nın Nusa Dua kentinde düzenlenen Dünya Su Forumu’nda, Parlamentolar Arası Birlik Üyesi ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, su diplomasisi oturumunda önemli açıklamalarda bulundu.
SU DİPLOMASİSİ OTURUMUNDA ÖNE ÇIKAN MESAJLAR
Parlamenterler toplantısının ikinci gününde söz alan Karakaya, konuşmasına bu büyük organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederek başladı. Ayrıca, İran Cumhurbaşkanı’nın trajik ölümü nedeniyle başsağlığı dileklerini iletti.
Karakaya, dünya genelinde tatlı su arzının eşit şekilde dağıtılmadığını ve çoğu zaman uygun şekilde yönetilmediğini vurguladı. 2025 yılına kadar 1,8 milyar insanın mutlak su kıtlığı yaşayacağı ülkelerde yaşayacağını ve dünya nüfusunun üçte ikisinin stres koşulları altında olabileceğini belirtti.

SU, ÇATIŞMA DEĞİL İŞBİRLİĞİ KAYNAĞI OLMALI
“Öncelikle suyu bir çatışma kaynağı olarak değil, işbirliği ve kalkınma fırsatı olarak değerlendirmeliyiz,” diyen Karakaya, suyun sürdürülebilir olmayan kullanımının mevcut durumu daha da kötüleştirebileceğini ifade etti.
Sınıraşan nehirlerin adil, makul ve optimal bir şekilde kullanılmasının kıyıdaş devletlerin çıkarına olduğunu söyleyen Karakaya, kalıcı çözümlere kıyıdaş devletler arasında güven artırıcı önlemler ve uzun süreli işbirliği yoluyla ulaşılabileceğini belirtti.

SINIRAŞAN SULARIN YÖNETİMİNDE ENTEGRE YAKLAŞIM
Sınıraşan suların kendine has özellikleri ve parametreleri olduğuna dikkat çeken Karakaya, “tek tip herkese uyar” yaklaşımının işe yaramayacağını belirtti. Çözüm için kıyıdaş ülkeler arasında doğrudan ve ayrıntılı bilgi alışverişinin önemine vurgu yaptı.
Entegre nehir havzası yönetiminin, sınıraşan suların verimli ve sürdürülebilir kullanımı için önemli bir araç olduğunu belirten Karakaya, sürdürülebilir su altyapısının geliştirilmesinin kıt su kaynaklarının etkin kullanımı için kritik olduğunu ifade etti.
GAZZE’YE DİKKAT ÇEKTİ
Konuşmasının sonunda Gazze’deki su sorununa dikkat çeken Karakaya, “Gazze’de kirli suya dahi erişimi olmayan insanların hayatta kalmak için yağmur suyu içtiklerini hatırlatarak, ilginize teşekkür ediyorum,” dedi.

Mevlüt Karakaya’nın açıklamaları şu şekilde;
“Sayın Başkan,
Öncelikle bu dev organizasyona en içten teşekkürlerimi iletmek ve İran Cumhurbaşkanı’nın trajik ölümü nedeniyle başsağlığı dilemek istiyorum.
Dünyanın tatlı su arzı eşit şekilde dağıtılmıyor ve çoğu zaman uygun şekilde yönetilmiyor.
Pek çok ülke halihazırda giderek artan tatlı su kıtlığıyla karşı karşıyayken, 2025 yılına kadar 1,8 milyar insan mutlak su kıtlığı olan ülkelerde yaşıyor olacak ve dünya nüfusunun üçte ikisi stres koşulları altında olabilir.
Bu nedenle, bu süreci ilerletmeye nasıl katkıda bulunabileceğimizi değerlendirmek için daha somut adımlara ihtiyacımız var.
Öncelikle suyu bir çatışma kaynağı olarak değil, işbirliği ve kalkınma fırsatı olarak değerlendirmeliyiz.
İkincisi, sürdürülebilir olmayan su kullanımının mevcut durumu körükleme potansiyeline sahip olabileceğini aklımızda tutmalıyız.
Bu bağlamda, sınıraşan nehirlerin adil, makul ve optimal bir şekilde kullanılması kıyıdaş Devletlerin çıkarınadır.
Sınıraşan su sorunlarına kalıcı çözümlere, kıyıdaş devletler arasında güven artırıcı önlemler ve uzun süreli işbirliği yoluyla ulaşılabilir.
Sınıraşan suların kendine has özellikleri ve parametreleri olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle “tek tip herkese uyar” yaklaşımı işe yaramayacaktır.
Kolaylaştırma ve teşvik çabaları, üçüncü tarafların çerçeve veya mekanizma dayatmasına dönüşmemelidir. Bu tür müdahaleler, belirli bir havzadaki çözüm için uygunsuz olabilecek belirli bir tarifi tercih edebilir.
Öncelikle kıyıdaş ülkeler arasındaki sınıraşan konuların ele alınması gerekiyor. Kıyıdaş Devletlerin su sorunlarına yönelik kapsamlı bir yaklaşım benimsemek için siyasi iradeye sahip olmaları gerekmektedir.
Sürdürülebilir su altyapısının geliştirilmesi yoluyla kıt su kaynaklarının etkin kullanımı önemlidir.
Entegre nehir havzası yönetimi, sınıraşan suların verimli ve sürdürülebilir kullanımı için önemli bir araçtır.
Sınıraşan bağlamda suyun verimli kullanımı, kıyıdaş Devletler arasında doğru ve ayrıntılı bilgi alışverişini gerektirir. Bu yaklaşım, sağlam bir entegre havza yönetimi için gereklidir.
Bu  vesileyle Gazze’de kirli suya dahi erişimi olmayan insanlara bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Hayatta kalmak için yağmur suyu içtiklerini hatırlatarak, ilginize teşekkür ediyorum.”

 

 

KAYNAK: Türkgün/