Dolar 32,2129
Euro 35,0167
Altın 2.502,23
BİST 10.739,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Açık
İstanbul
25°C
Açık
Çar 22°C
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 22°C

MHP’LI GÜNAL’DAN YEREL BASINA DESTEK!

MHP’LI GÜNAL’DAN YEREL BASINA DESTEK!
09/07/2013 14:49 | Son Güncellenme: 09/07/2013 14:53
A+
A-

Torba Kanun üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Atatürk’ belirlediği amaca yönelik Çalışmadığını söyledi. Yerel basına verilen desteğin yetersiz olduğunu ve basın ilan kurumunun yerel medyaya yeterli ilan vermediğini söyleyen Günal, demokrasinin gelişmesi için yerel medyanın güçlenmesinin şart olduğunu belirtti. AKP’nin kentsel dönüşüm adı altında rant yarattığını ifade eden Günal, hazine arazilerinin de yandaşlara peşkeş çekildiğini söyledi.

Günal’ın konuşmasından başlıklar şöyle;

“Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Amaca Yönelik Çalışmıyor!”

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün tarihi bu yüce Meclisin tarihi kadar eskiye dayanıyor. Atatürk Meclisi kuruduktan hemen sonra 1920’de bu kurumun temellerini atmıştır. O günün şartlarında yurt dışında Türkiye’yle ilgili birtakım haberleri derlemek, daha doğrusu, kurulan yeni devletin yurt dışında da tanıtılmasını, tanınmasını sağlamak üzere birtakım çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuştur. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü birçok badirelerden geçmiş, değişmiş, oraya bağlanmış, buraya bağlanmış, ama hiçbir zaman da kuruluş amacına uygun olarak, etkin bir şekilde çalıştırılmamıştır. Fakat bu kurum daha çok faydalı hizmetler yapabilir. Kurum bazı yayım, tanıtım faaliyetleri yapmaktadır. Bunun ötesinde kurumdan beklenen birtakım amaçlar, hedefler var. Yurt dışında birçok yerde müşavirlikler var ama maalesef etkin olarak çalışmıyor. Müşavirlikler büyükelçilikle koordinasyon içerisinde olmayınca Türkiye’nin dış politikasından bihaber oluyor ve etkin bir şekilde Türkiye’nin tanıtımın yapılmasına katkıda bulunamıyor. Bu kurumun yurt dışı müşavirliklerinin olduğu yerlerde işbirliği ve eşgüdüm yapılmalı Türkiye’nin dışarıdaki tanıtımına katkıda bulunabilecek şekilde örgütlenmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde Türkiye’nin dünyaya tanıtımı yapılabilir ve diplomasiye katkıda bulunabilir. Atatürk’ün kurmuş olduğu bu kurum gerçek amaçlarına da etkin bir şekilde hizmet etmiş olur.

“Yerel Medyaya Destek Olalım!”

AKP Hükümetleri döneminde Ulusal medyanın büyük bölümü tarafsızlığını kaybetmiştir. Tarafsız kalan birkaç medya kurumuna da baskı yapılmaktadır. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün, özellikle yerel medyayla ilgili de bir veri tabanı oluşturması ve kurumun web sitesinde de bazı platformlar kurması gereklidir. Ama bu onların ne yaptığını izlemek üzere değil, gerçekten koordinasyonu sağlayıp destek olmak için olmalıdır. Maalesef, bu çerçevede Basın İlan Kurumunun vermiş olduğu destekler ve ilanlar yeterli düzeyde değil. Yerel medyayla ilgili yapılan çalışmalar hep sözde kalıyor. Platformlar toplanıyor, paneller yapılıyor ama bir türlü gerekli katkı sağlanmıyor. Bu çerçevede özellikle yerel medyanın desteklenmesi için sadece veri tabanı oluşturmak yetmiyor. Yerel medyaya teşvikler gibi, bazı istisnalar gibi, çalışmaları ile ilgili kolaylıkların sağlanması gerekmektedir. Bu destekleri yerel medyaya vermediğiniz takdirde göstermelik bir kuruluş olarak kalırsınız. En azından yerel medyayı yaşatın, destek olun ki hiç olmazsa yerelde demokrasi bir şekilde çalışsın. Böylece yerelde yaşayan vatandaşlarımızın haber olma özgürlüğüne bir nebze katkıda bulunmuş olalım. Aksi takdirde ana akım medyada çıkan haberlerin dışında, milletimizin hiçbir şeyden haberi olmayacak.

Kentsel Dönüşüm Rantsal Dönüşüme Döndü!

Manavgat’ın Gündoğdu ve Kızılot beldesinde ne gibi bir kentsel dönüşüm yapacaklarını hem yazılı soru önergesi ile hem de Komisyonda sözlü olarak bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanı’na sordum, maalesef tatmin edici bir cevap alamadım.

Benim aklımın ermediği kentsel dönüşümler yapılıyor! Gündoğdu, Kızılot ve Kepez’de kentsel dönüşüm yapılıyor. Kepez’dekine belediye ve vatandaş isyan edip, partiler basın toplantısı yapınca “Belediyenin talebi yok.” diye Bakan iptal ediyor. TOKİ merkezden tarama yapıyor, “Şuralarda kentsel dönüşüm yapalım” diyor. Bakana soruyorum; “Manavgat’ın göbeğinde göçerlerin oturduğu 500’e yakın kümelenmiş yerler var.” “Oradan talep gelmedi.” diyor. Bütün belediyelere soruyorum “Siz böyle bir talepte bulundunuz mu?” Kızılot ve Gündoğdu; “öyle bir şey yok” diyor. Maalesef, buralar kent merkezi

değil, zaten köyden kasabaya dönüşmüş beldelerdi, şimdi de kapandı. Önümüzdeki seçimle beraber hükmi şahsiyetleri ortadan kalkıyor. Bir sürü yer varken TOKİ durup durup oralarda ne kentsel dönüşümü yapacak? Anlamış değilim.

Lütfen, “kentsel dönüşüm” adı altında bu kent katliamından vazgeçelim, yandaşlara kamu arazilerini “Eğitim amacıyla veriyoruz.” Diyerek peşkeş çekmeyelim. Aynı şeyi Sermaye Piyasası Kanunu’nda yaptınız. 159 dönümlük yeri doğrudan TOKİ’ye devrediyordunuz, MHP olarak itirazlarımız sonucunda kulağınızı tersten gösterip “Millî Eğitim Bakanlığına doğrudan tahsis edelim, sonra Millî Eğitim Bakanlığı TOKİ’ye versin.” dediniz. Evet, bazı şeylerin kamu adına yapılmasını anladık da bunları bir rantsal dönüşüm mekanizması hâline getirerek, kent rantları yaratarak vatandaşın emeğini sömürmek doğru değil! İnşallah bu katliamlar son bulur!

Hazine arazileri yandaşlara peşkeş çekiliyor!

Vatandaşlardan gelen bir dosya var elimde. Gündoğdu Beldesinde “üniversite inşaatı” yapılacak diye kamu arazisinin tahsis edildiği bir alan var. Bu alan “uygulama oteli” yapılacak diye üniversiteye, otel” yapılacak diye de otelcilik yüksekokuluna kılıfına uydurularak tahsis edilmiştir. İnşaatları da halen devam etmektedir. Hadi tahsisi kılıfına uydurdunuz, Antalya ilinde turizm sezonu nisan ayında başlıyor. Turizm sezonu içinde bırakın inşaat yapmayı, turizm bölgesinde çivi çakmak dahi yasaktır. Bu projenin başka sorunları da var ama benim özellikle merak ettiğim bir şey var: Vatandaşlar itiraz ediyor, doğal olarak da inşaatları durdurmak için tedbir kararı alınıyor. Sonra nasıl oluyorsa oluyor, o tedbir kararı kaldırılıyor ve turizm sezonunun ortasında ve turizm bölgesinde otel inşaatı ve uygulama oteli inşaatı yapılmaya devam ediliyor. Haziran ayı içerisinde vatandaşlar yine tekrar tedbir kararına itiraz etmişler ve o karara rağmen, inşaatın yapımı hala devam ediyor. Bu işlerle ilgilenen İçişleri Bakanının da valilik nezdinde girişimde bulunarak bir an önce bu turizm sezonunda, en azından mahkeme sonuçlanıncaya kadar bu inşaatı durdurması gerekiyor. Bura da ilginç olan bir şey var. Yüce Meclisi de alet ederek, Kazakistan’a Başkanlık konutu olarak tahsis ettiğiniz alanı 45’ten 67 dönüme çıkarttınız. Kemer Beldibi’nde olan bu alana da bir şahıs tarafından otel yapılmasına müsaade ettiniz. Süresi dolduğunda üzerindeki tesislerle birlikte bize devredilmesi gereken bu alanı süresiz yani kalıcı olarak devrettiniz. İşin ilginç yanı şu; Gündoğdu Beldesinde “Üniversite” adı altındaki yapılmakta olan otel de yine aynı şahsın mütevelli heyeti başkanı olduğu vakfa ait olmasıdır!