Kılıçdaroğlu, STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu
Kılıçdaroğlu, STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “24 Haziran’da önümüzde iki seçenek var. Ya demokrasiden yana oyumuzu kullanacağız ya da dikta yönetiminden yana gidip oyumuzu kullanacağız.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir düğün salonunda sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada, 24 Haziran’daki seçimlerin sıradan bir siyasi parti seçimi olmadığını, Türkiye için kader seçimi olduğunun altını çizerek, “24 Haziran’da önümüzde iki seçenek var. Ya demokrasiden yana oyumuzu kullanacağız ya da dikta yönetiminden yana gidip oyumuzu kullanacağız. Bunun başka seçeneği yoktur. Demokrasi istiyorsanız Millet İttifakı orada duruyor. 20 Temmuz darbesi sonrası oluşan süreci düşünüyorsanız onun da yeri bellidir. Tercih milletin tercihidir. Ama tercih bugüne kadar hep demokrasiden yana olduysa bundan sonra da demokrasiden yana olmalıdır. Demokrasiyi iyi işletemezsek hepimiz kaybederiz.” ifadelerini kullandı.
Anadolu’nun içinin boşaltıldığını iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu’da işsizlik olduğunu, kentlerde fabrikalar kurulması gerektiğini söyledi.
Anadolu’nun ayağa kalkması için yeni bir hamle yapılması gerektiğine işaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Hiçbir siyasi parti liderinin cesaret edemediği işi ben yapacağım. Bütün sorularınıza cevap vereceğim. Çünkü ben haklıyım, doğruları söylüyorum, milleti seviyorum. Ben bu milletin yolunda hayatımı bile vermeye hazırım. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Ben bu ülkede yaşıyorum. Hiç bir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyorum. Her kesin işi, aşı olsun istiyorum. Her evde huzur olsun istiyorum. Emekliler için geçen seçimlerde dedim ki ‘şu emeklilerin huzurlu iki bayram geçirmeleri için, huzur içinde yaşamaları için, torunların cebine harçlık koyması için iki maaş ikramiye’ diye. Kıyameti kopardılar. Nereden bulacaksın, nereden vereceksin. Ya kardeşim ben 27,5 yıl Maliye Bakanlığında çalıştım. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, bu benim uzmanlık alanım. Ben mütevazi bir insanım, övünmeyi sevmem ama bir konuda çok iddialıyım. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, eğer bunu Türkiye’de 10 kişi biliyorsa o 10 kişiden birisi de benim. Bunu rahat söylüyorum.”
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı olması ve Millet İttifakı’nın da parlamentoda çoğunluğu sağlaması durumunda, asgari ücretin net 2 bin 200 lira olacağını ifade etti.
Asgari ücretin artırılmasıyla esnafın kazanacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim hesabımıza göre, 2 bin 200 lirayı net verdiğimiz zaman hem işverene yük gelmiyor hem de asgari ücretli geçici de olsa rahat bir nefes almış olacak. Bunu nereden bulacaksın diyorlar. Ben parayı nereden bulacağımın hesabını da size vermek zorundayım. Aksi halde söylediğim sözler havada kalabilir. Eleştirilere doğru dürüst cevap veremeyebilirim. Türkiye’de esnaf, emekli, asgari ücretli, çiftçi ve sanayici memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden sadece bir sınıf memnun. Bu sınıfın adı rantiye sınıfı. Saydığım bütün grupların bir özelliği var. Hepsi alın teri döküyor ve hepsi kazanmak istiyor. Rantiye sınıfının özelliği şu. Rantiye sınıfı tek damla bile alın teri dökmez. Bir masası, bir sandalyesi bir de lüks bir bürosu vardır. Kapısında da sekreterleri vardır. Yaptığı tek şey, bol parası vardır. Borcu verir karşılığında faizini alır. Halk arasında buna tefeci adını veriyoruz.” diye konuştu.
Danıştay üyesi bir hakimin Muharrem İnce ile ilgili sosyal medya paylaşımı
Kılıçdaroğlu, Danıştay üyesi bir hakimin CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile ilgili sosyal medya paylaşımı yaptığını hatırlatarak, o hakimin istifa etmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu hakime istifa çağrısı yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Kendisine çağrı yaptım. Onurun, erdemin varsa, insansan, adalete inanıyorsan hakimlikten derhal istifa et. Hala istifa etmiyor. Kırıkkale’den sesleniyorum. Sen istifa etmediğin sürece sana ‘Onursuz bir hakim Danıştay’da görev yapıyor.’ diyeceğim. Hakimin siyasi kimliği mi olur. Hakim hakimdir. Yarın diyelim ki İnce’nin bir davası o mahkemeye düştü. Hakimin görüşü belli. Gözü kapalı mahkumiyetine karar verecek. Senin onurun varsa görevini bugün öğleden sonra bırakırsın. Buradan bütün Danıştay üyelerine de sesleniyorum. O hakimi istifa ettireceksiniz. Nereye gidersem bunu söyleyeceğim. O Danıştay için bin onur değil, Danıştay için kara bir leke olarak orada kalacaktır. Bu nedenle camiye, kışlaya ve adliyeye siyaset girmesin istiyoruz.”
Kılıçdaroğlu, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, katılımcıların sorularını yanıtladı.
aa