Dolar 34,2714
Euro 37,4959
Altın 2.928,60
BİST 8.876,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Paz 22°C
Pts 22°C
Sal 20°C
Çar 18°C

KARATAŞ: YEŞİL ALANLAR AKP TARAFINDAN YOK EDİLİYOR

KARATAŞ: YEŞİL ALANLAR AKP TARAFINDAN YOK EDİLİYOR
05/02/2015 17:10 | Son Güncellenme: 05/02/2015 17:18
A+
A-

KARATAŞ; Emirgan Korusu’nun hemen yanında imara açılarak Boğaz’ın silüetini bozacak yapılaşmanın karşısında olduğumuzu belirtmek amacıyla bugün basın açıklaması yaptı

“Yolsuzluktan haksız kazanç sağladığını gelirleri harcayacak alan arıyorsanız, yeşil alanları daha fazla harap etmenize izin vermeyeceğiz.”

MHP İstanbul İl Başkanımız Sayın Mehmet Bülent Karataş, Emirgan Korusu’nun hemen yanında imara açılarak Boğaz’ın silüetini bozacak yapılaşmanın karşısında olduğumuzu belirtmek amacıyla bugün basın açıklaması yaptı.

IMG_2262

İl Başkanımız Sayın Mehmet Bülent Karataş, bugün yapmış olduğu açıklamada şu sözlere yere verdi: “İstanbul’un, Boğaz’ın incisi Emirgan Korusu’nun hemen yanında devlete ait bir yeşil alan. Ancak ne var ki bu yeşil alan için yok etme kararı alındı. İstanbul’da nefes alacağımız, çocuklarımızı betonlar arasından kurtarıp doğa ile tanıştırdığımız bu alanlar adeta and içilmişçesine AKP hükümeti tarafından tek tek yok ediliyor.

İstanbul Emirgan Korusu’na komşu araziyi satın alan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) 158 dönümlük arazide AVM yapılmayacağını bunun yerine iki katlı binalar inşa edileceğini ifade etmiştir.

AVM ya da Rezidans yerine Boğaz’ın güzide yerlerinden biri olan yeşil alan Emirgan’da otel inşa etmek hangi gerçeği değiştirmektedir?

Araziyi alan Emlak Konut GYO Genel Müdürü Kurum alışveriş caddesi ile siluete zarar vermeyecek oteller yapacaklarını açıkça söylemiştir. Ve Boğaz’a bakıldığında yeşil kalan nadir yerlerden biri daha beton grisine bürünecektir.

Tüm bu söylenenler İstanbul’un siluetine zarar vermeyecek gibi nakledilmek istense de söz konusu arazi 3 Mart 2015’te Emlak Konut GYO tarafından satışa çıkarılacaktır.

Asıl önemli olan konu, kapalı ihalelerle kendi yandaşlarına peşkeş çektikleri araziyi alan kişilerin plan tadilatı ve emsal artırımı peşinde koşup koşmayacağıdır. İşte arazi hakkında asıl sorulması ve irdelenmesi gereken soru da budur.

Bu soruyu sormamızın asıl sebebi daha önce İstanbul’da buna benzer kamu arazilerinin satışı sonrasında yaşanan vahim hadiselerdir.

Daha önce Zeytinburnu’nda 16/9 kuleleri dönemin Başbakanı Erdoğan’ın sözde itirazlarına rağmen yükselmiştir. Yıkım kararı çıkmasına rağmen bugün İstanbul’un tarihi siluetine bir hakaret gibi ayakta durmaktadırlar.

Söz konusu tarihi yarımadamızın siluetine giren 16/9 projesinin yeri de bir turizm alanıydı. Emsal değeri tıpkı şu an karşı karşıya kaldığımız Emirgan Korusu’nun üzerindeki arazi gibi 1.0’dı.

Ne gariptir ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verilen bir plan tadilatı teklifiyle emsal 2.5’e çıkarıldı ve binalar boy boy yükseldi.

Ne yazık ki tarihi yarımadamızın önemi ve değeri bilinmeksizin benzeri ucube örneklerle karşılaşmamak mümkün değil. Aynı şekilde Moda’da sahilde yapılan beş yıldızlı otel de yine İBB Meclis kararı ile emsal artırılarak yapılmıştır.

Emirgan Korusu’nun hemen üzerindeki araziyi alan şirketin, plan tadilatı yani yapılaşmayı arttırıcı talebi için İBB Meclisi’ne başvurması halinde ne sonuç çıkacağını az çok tahmin eder vaziyetteyiz.

İBB Meclisi’nin geçmişteki kararları endişelenmek için haklı gerekçeler sunmaktadır.   İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise arazinin Emirgan Korusu ile ilgisi olmadığını açıklamasına rağmen söz konusu arazi Emirgan Korusu’na yakın ve İstanbul Boğazı’na hakim böylesi bir arazide yapılmak istenmesi hem vatandaşların hem de uluslararası çevre örgütlerinin tepkisini çekmektedir.

İstanbul’un tarihi alanlarıyla UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde ve koruması altında olduğunu ayrıca Boğaziçi’nin taşıdığı tarihi, kültürel ve eşsiz doğal özellikler göz önünde tutularak UNESCO korumasına alınması için 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da bir çalışma başlatıldığını ve envanter çıkarılması için konu ilgili Belediyelere yazı ile duyurulmasına rağmen şehrin siluetinin yok edilmeye çalışıldığı aşikardır. Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Başkanlığı olarak İstanbulluların avukatı, yok edilmeye çalışılan değerlerin bekçisi olmaya devam edeceğiz.” dedi.

IMG_2274

İl Başkanımız Sayın Mehmet Bülent Karataş, yapmış olduğu basın açıklamasının ardından il yöneticilerimiz, İstanbullular ve basın mensupları ile birlikte fıstık çamı, mavi selvi gibi  boğaza özgü endemik bitki türlerinden fidanlar dikti. İl Başkanımız “Boğaz siluetinde avmler, gökdelenler yerine fıstık çamı, mavi selviler, erguvanlar olmalı” dedi.

Sözlerine şu şekilde devam eden İl Başkanımız; “İstanbulumuzu betonlaştıran, her şeyi ranta yönelik değerlendiren iktidarın duygularını ve kalplerini kaybetmiş olduğunu; ruhsuz iktidarın beyinlerinin artık betonlaştığını düşünüyoruz. Yolsuzluktan haksız kazanç sağladığını gelirleri harcayacak alan arıyorsanız, yeşil alanları daha fazla harap etmenize izin vermeyeceğiz.” dedi.

Daha önce ifade ettiğimiz gibi halkımızı ilgilendiren tüm meselelere sahip çıkacağımızı ifade etmiştik. Bugün burada bunun için toplanmış bulunmaktayız. İstanbul’u fetheden Fatih Sutan Mehmet Han bundan 562 yıl önce bir ağaç dalını kesenin, kafasını keserim demiştir. Siz ise 20 yıldır İstanbul’u yönetenler boğazı beton yığınına dönüştürmekten, siluetini değiştirmekten başka ne yaptınız? Bugün İstanbul’da yeşil alan olarak sadece Beykoz Korusu, Çengelköy Korusu ve Emirgan Korusu kalmıştır. İstanbul’da nüfusun artmasıyla birlikte yeşil alanların da artmasını beklerken tam tersi bir durumla karşı karşıyayız.  Kendilerine İslamı referans kılarak hareket eden bu iktidar islam tarihimize göz atmalıdırlar. İslamiyetin yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda odun ihtiyacını karşılamak isteyen orman köylüleri ağaçlar baltanın sapını görüp korkmasın diye ağacı kesmek için baltasının sapını sararak ormana gidiyorlardı. Eğer böyle bir zihniyet, duygu ve düşüncenin sahibi olsaydınız orman katliamları ile karşı karşıya kalmazdık. Bugün de boğazın son incisi 158 dönümlük bu araziyi taş yığınına dönüştürmek istediğiniz için buradayız. Buna izin vermeyeceğiz.”  dedi.

IMG_2277IMG_2281