Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 19°C

ERDOĞAN: SAYIN OBAMA İSRAİL’DEN AYRILIR KEN BENİ ARADI

ERDOĞAN: SAYIN OBAMA İSRAİL’DEN AYRILIR KEN BENİ ARADI
26/03/2013 16:07
A+
A-

Erdoğan,”Obama İsrail’den ayrılırken Neteyahu ile birlikte beni havaalanından ayrılırken beni aradılar. Metni karşılıklı görüştük, ve süreci teyit ettik. Obama’nın şahitliğinde görüşmeyi bitirdik.”dedi.

 

 

AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan, İsrail yönetiminin Türkiye’den “özür” dilediği görüşmelere ilişkin bilgi verdi.

 

Erdoğan,”Obama İsrail’den ayrılırken Neteyahu ile birlikte beni havaalanından ayrılırken beni aradılar. Metni karşılıklı görüştük, ve süreci teyit ettik. Obama’nın şahitliğinde görüşmeyi bitirdik.”dedi.

 

Hafta sonu yüksek hızlı trenle Eskişehir’i Konya’ya bağladık. 29 Ekim’de inşallah Eskişehir’i YHT ile İstanbul’a bağlayacağız. 3’lü hat Ankara, Konya ve Eskişehir’i Yüksek Hızlı Tren hatlarıyla birbirine yakınlaşmış oldu.

Yıl sonuna doğru planımız 29 Ekim, Marmaray ile birlikte Eskişehir İstanbul YHT hattını hizmete açacağız.
Ardından Bursa geliyor. Bursa’yı da bu hatta eklemek suretiyle Osmanlı’nın ilk başkentini de YHT ile buluşturacağız.

Ardından Sivas, YHT ile bu hatta bağlanacak. Konya’yı Eskişehir’e bağlayarak Yunus Emre dostları ile Mevlana dostlarını birbirine yakınlaştırmış olduk. Nasreddin Hoca Sivrihisar sınırlarında doğmuş, Akşehir’e gitmiş, orada vefat etmiştir. Nasreddin Hoca’nın eşeğine ters de kat ettiği yolu vatandaşlarımız YHT ile koltuğa düz de otursa ters de otursa kat edecekler.

Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti… Hafta sonunda yapılan törenle Eskişehir 2013 için Türk dünyasının kültür başkenti oldu. Pazar günü Eskişehir’in 4 ilçesini ziyaret ettim. Osmanlı’nın kuruluşuna liderlik etmiş ilçeler.

Oradaki hanım kardeşlerimiz ‘Başbakanım Osman Gazi’den bu yana buraya gelen ilk lider sizsiniz’ dediler.
Mihalgazi ve Sarıcakaya, bir vadi ama yolu falan virajlı. Şimdi oralarla ilgili Ulaştırma Bakanlığı bir çalışma yapacak.

Mihalgazi ve Sarıcakaya’nın beyaz yaşmaklı kadını topraktan rızkını çıkarıyor. Ciddi bir seracılık yapılıyor.
Ekonomi dersi verebilirler. O denli de ‘istihdam için neler yapmamız lazım’ dendiğinde elinize bir dosya sıkıştırırlar, o derece yani Çifteler ilçesinin de demokrasi tarihimizde farklı bir yeri var. 1948’de Menderes arkadaşlarıyla ilk mitingini orada yapmış. O günün şartlarında 20 bin kişiye hitap etmiş. Oradan o çıkış 50’de iktidarı getirmiş.

60 yıl sonra Çifteler’de yine öyle umut dolu bir miting gerçekleştirdik Sivrihisar’da da katılımın yüksek olduğu bir mitingimiz oldu

Geçtiğimiz hafta içinde ülkemiz, milletimiz ve bölgemiz için 2 önemli olay oldu. İlki Nevruz ve devam eden çözüm süreci. 22 Mayıs 2010’da Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için Mavi Marmara gemisi yola çıktı. Bu gemide 36 ayrı ülkeden insan vardı. Bu yardım gemisi 31 Mayıs’ta Akdeniz’de İsrail devletinin saldırısına uğradı ve silahsız olmalarına rağmen 9 kişi şehit oldu. Bu olaylar yaşandığına kalabalık bir heyetle Şili’deydik. Temaslarımızı kestik ve Türkiye’ye döndük O zaman danışmanım Nabi Bey’e süratle bir ekiple birlikte İstanbul’dan STK’larla Tel Aviv’e gideceksiniz, hapishanede hastanede kim varsa 24 saatte alıp geleceksiniz dedik. Uluslararası hukuk nezdinde olayı tam bir kararlılık içinde takip ettik Mavi Marmara’ya yapılan saldırının ardından İsrail’in belki farklı hesapları vardı onu bilemem. Belki bu olayın da unutulacağını sanıyorlardı. Ancak İsrail bu sefer farklı bir yapıyla karşılaştı
Ak Parti hükümeti olarak bu saldırı karşısında susmadık.

Arayı nasıl düzeltebiliriz diye toplantılar yaptılar. 3 şart öne sürdük Bu devlet onurludur, gururludur, bu milletin evlatları şahsiyetlidir. Onların kılına gelen zararın hesabını sormak zorundayız dedik Ricacı olarak gelen devlet başkanları, dışişleri bakanları oldu. Hepsi de hiçbir itirazi cümle kullanmadan geri döndüler. Takipten yorulmadık. Bu olayın ardından İsrail’e bu 3 şartı sürekli tekrar ettik. Onların da ileri gelenleri oldu. Onları da devreye soktular.

Özür, tazminat ve Filistin’e ambargonun kalkmasını istedik. Apology kelimesi yerine ısrarla üzüntü, üzüntü verici kullansak olmaz mı dediler. Kesinlikle olmaz dedik.

 

BM Genel Kurulu’nda yaptığım konuşmada da aynısını söyledim. ABD Başkanı Obama, İsrail’e yaptığı temaslar öncesinde Kerry bize geldi. Kerry ile yaptığım görüşmede bu konunun etraflıca ele alarak değerlendirmesini yaptık. Ne gibi bir çerçeve oluşturalım ki bu işi çözelim dedik. Obama’nın Ortadoğu’ya gelişinde önümüze yine bir metin geldi. O metinde yine kabul edemeyeceğimiz bazı şeyler vardı. Dedik ki ‘hayır’ Biz burada Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu bir kenara koyamayız, onun da bu anlaşmaya derç edilmesi lazım dedik.

İsrail’den ayrılırken Obama, Netenyahu ile birlikte havaalanından beni telefonla aradılar. Önce Netenyahu’nun sesini aldım. Ben Sayın Obama’nın sesini özlemiştim. Önce kendisiyle görüşeyim dedim. Kendisiyle görüştük. Obama’nın şahitliğinde bu görüşmeyi gerçekleştirerek bu işi bitirdik. Sonra ABD hemen açıklamasını yaptı, sonra İsrail açıklamasını yaptı. Hepsi yazılı metinlerde ve telefon kayıtlarımızda. Sonra biz açıklamamızı yaptık. Eşeği sağlam kazığa bağlamak lazım Netenyahu özür diledi Nisan ayı içinde olabilir. Filistin, Gazze, Batı Şeria’ya bir ziyaretle buradaki ambargonun ne durumda olduğunu yerinde tespit etme imkanımız olur

Sürece göre de adımlarıımızı ona göre atacağız. Elbette ki bu özür şehitlerimizi geri getirmeyecek. Filistin’li şehit kardeşlerimizi geri getirmeyecek. Ancak şehitlerimizinn hatırası için bu özür çok önemli. Şehitlerimizin kanının yerde kalmadığını burada vurgulamak istiyorum.

Bu gelişmeden sonra Hamas lideri Halid Meşal’i aradım. Çok duydulandıklarını söyledi. Ben de kendisine inşallah en kısa sürede Gazze’ye giderek, mazlum Gazze’li kardeşlerimizle kucaklaşacağımızı söyledim.

“Mavi Marmara olayının acısını yüreklerimizde hissettik. Ama hep soğukkanlılıkla ve itidalle hareket ettik. Boyun eğmedik ama haklı olduğumuz bir davada haksız duruma düşecek bir tavrımız da olmadı. Onun için hukuk dedik, BM dedik. Biz isterdik ki; muhalefet de bizim yanımızda olsun. Ama ne yazık ki bunu göremedik. Başta CHP olmak üzere muhalefet ülkesinin , milletinin yanında olmak yerine gitti saldırganların yanında saf tuttu. CHP Başkanı ‘Biiz olsaydık Mavi Marmara’yı göndermezdik’ dedi. İsrail ile aynı kelimeleri kullandı. Biz İsrail’e Tevrat’tan ‘Öldürmeyeceksin’ emrini hatırlatıınca, biz İsrail’den yanıt beklerken yanıt CHP’den geldi. Bu olayı bizim dış politikamızın büyük başarısızlığı olarak lanse ettiler. Hiiç şaşırmadık. Bunların dış politikadan anladığı boyun eğmektir, el pençe divan durmaktır, görmezden gelmektir.

Bunlardan özür filan beklemeyin. İsrail özür diledi ve diler. Ama CHP özür dilemez. Ben bir Başbakan olarak Dersim olayıyla ilgili özür diledim. CHP Genel Başkanı’ndan kendi memleketiyle ilgili olayda tek kelime demedi. Diyemez. Bunların tarihinde özür dilemek yoktur. Pişkinlik vardır ama pişmanlık yoktur. Türkiye günlerdir CHP’nin açıklama yapmasını, İsrail gibi özür dilemesini bekliyor. Ama onlar pişkinliğin dibine vurarak Dışişleri Bakanı hakkında gensoru verdiler. Ama onu da yanlış verdiler, enerji ile ilgili bir konuda Dışişleri Bakanı hakkında gensoru verdiler.