ERDOĞAN: BIR KIŞIYE, MÜSLÜMAN KARDEŞINE HAKARET ETMESI KÖTÜLÜK OLARAK YETER
AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Müslümanların bir birleriyle kardeş olduğunu belirterek, İslam coğrafyasında yaşanan olaylara değindi. “Bir kişiye, Müslüman kardeşine hakaret etmesi kötülük olarak yeter.” diyen Erdoğan, “Kardeşler arasında sulhu sağlamak için bugüne kadar yaptığımız gibi bugün de samimiyetle çırpınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dolmabahçe Sarayı’nda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öncülüğünde düzenlenen ‘Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi Toplantısı’nda konuşan AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasına yaşanan sıkıntılara değindi. Kur’an-ı Kerim’den “Mü’minler ancak kardeştirler, kardeşlerinizin arasında sulhu sağlayın, Allah’tan korkup sakının ki esirgenirsiniz.” Ayetini hatırlatan Erdoğan, “Uluslararası bu toplantılarda hep bu ayeti dinleriz. Fakat İslam alemi içerisinde bunun neticelerini, tesirini hala göremedik, alamadık, alamıyoruz. Şu anda Suriye’de, Mısır’da, Irak’ta, Filistin’de, Myanmar’da yaşanan bu. İslam dünyasında nereye bakarsanız bakın yaşanan bu. Orta Afrika’ya gidin bunu görürsünüz. Türkiye olarak asırlar boyunca yaptığımız gibi bugün de işte bu ilahi emri yerine getirmenin mücadelesini veriyoruz. Herkesin çok iyi bildiğini bir kez daha hatırlatıyoruz; Müslümanlar kardeştir. Kardeşler arasında sulhu sağlamak için de bugüne kadar yaptığımız gibi bugün de samimiyetle çırpınıyoruz.” diye konuştu.
“Bir kişiye Müslüman kardeşine hakaret etmesi kötülük olarak yeter.” diyen Erdoğan, “Hucurat Suresi’ndeki o ayeti ve o ayetle aynı muhtevayı içeren değişik ayetleri yüzlerce, binlerce kez duyduk. Hazreti Nebi’nin Müslümanların kardeş olduğunu, Müslümanların ırzının, malının, kanının yek diğerine haram olduğunu ifade eden hadisini aynı şekilde tüm Müslümanlar işittiler.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kur’an’ın emri ortada iken, Hazreti Nebi’nin hayat pratiği ve emirleri tavsiyeleri bu kadar açıkken İslam coğrafyasının ve Müslümanların bugün yaşadıklarını izah etmek gerçekten akılla ve vicdanla mümkün değildir. Mevcut manzarayı, yaşananları hem anlamakta, hem de anlamlandırmakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Bir adam üzerine kilolarca bombayı bağlıyor, gidiyor bir camide, mescitte ibadet edenlerin ya da türbede dua edenlerin içinde patlatıyor. Bu acımasızca katliamı işleyen kendisini Müslüman olarak tarif ediyor. Bu fiili işlerken de tekbir getiriyor. Camide, mescitte veya türbede şehit olanların Müslüman olduklarında zaten şüphe yok. Örgütler kuruluyor ve bu örgütler kendilerine bir takım İslami etiketler takıyorlar. Müslüman olduklarını iddia ediyorlar. Cihat yaptıklarını savunuyorlar. Zaten cihat mevhumunun açıklığa kavuşması lazım. Fetih ve cidal kelimesinin net olarak açıklığa kavuşması lazım. Bu örgütler gidiyor Müslüman kardeşlerine saldırıyor. Müslüman kardeşlerini katlediyorlar. Ortadoğu’nun her tarafında şu anda kan akıyor. Ne kadar acıdır ki akan kan Müslüman kanıdır. Daha da acıdır ki kan akıtan Filistin’deki hariç yine Müslüman’dır.”