DEVLET BAHÇELİ BOP PROJESİNE RANDEVU VERMEZ

Başbakan Pazar sabahı Balıkesirde bir sabah toplantısında öcalanla yanyana olan görüntüsünden rahatsız olmalı ki yeni bir söylem ve duygusal bir yüzle milletin karşısına çıkmıştır. İmralıdaki caniyle ülkenin pazarlık masasına yatırıldığı ve sözde barış sürecinin içeriğinin milli,üniter devlet yapısını çözmeye dönük olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

Başbakan, Türk milleti’nin tepkisini kontrol altına almak için bu süreci yakından takip edip Türk Milleti’ne gerçekleri göstermeyi vazife kabul etmiş olan MHP ve Lideri Devlet BAHÇELİ’yi hedefe koyarak kendisine üç defa randevu istemesine rağmen randevu vermediğini söyleyip konuklarına serzenişte bulunmuştur.Tüm cazibesini ve muhafazakar değerleri ön plana koyarak malum süreçte düştüğü durumdan kurtulmak ve yeni bir imaj yaratmak için Zanoos camisinde hutbe okuyan Mehmet Akif’ten Taş mektep filminde çanakkaleye giden şehitlerin hikayesinden mostar köprüsünü yeniden imar etmesine kadar olumlu imajları ön plana çıkartma taktiğiyle bir çıkış yapmaya çalışmıştır.

Hergeçen gün Milli haysiyet ve onurun ayaklar altına alındığı bebek katili bir psikopatın çözümün akil adamı ilan edildiği aklın ve izanın kabul etmeyeceği bir süreç yaşanmakta. Yaşanan bu sürecin Terör sorununu çözmek değil Türk Devleti’nin rahminde bir kürt devleti kurmanın öncü hamlesi olduğunu büyük resme bakan çok rahatlıkla görebilir. Irak’ın Kuzeyinde Barzani yapılanmasıyla başlayan PYD yapılanmasıyla Esad sonrası Süriyenin kuzeyinde hazırlığı yapılan ve nihayetinde Türkiye’yi de içine alacak olan Basradan Akdenize uzanan büyük kürdistanın taşlarını döşeme süreci İmralı üzerinden başlatılan süreçle Türkiyemize ulaşmıştır.

Söz konusu bu süreç uluslar arası aktörlerin de dahil olacağı bir iklime doğru evrilmekte ve Cenevre sözleşmesi zikredilerek tutsak değişimleri vurguları yapılarak sorunu Birleşmiş milletler nezdinde bir hale taşımak istemektedirle Serv anlaşmasının ilgili maddesinde yer alan ve bugün uluslar arası hukukta yer bulan azınlık haklarını uluslar arası bir heyetin takibi ve onların kararıyla sonuca bağlama hakkını elde etmenin girişimi Pervin Buldan aracılığıyla Brüksele yollanmıştır.

1 Ağustos 2009 ‘da iyişeyler olacak söylemleriyle başlatılan malum süreç oslodan imralıya kadar ulaştı ve kandilden neredeyse canlı yayınla verilecek hale geldi ama tüm bunlar karşılığında Türk Devleti ne taviz veriyor henüz dillendirilmiyor.

Çatışmasızlık adı altında tıpkı 2010 referandumu ve 2011 seçimlerindeki gibi PKK nin düşük profilde yol alıp zaman kazanarak daha büyük bir hamle hazırlığında olduğunu görmemek adı konulmaz bir durumdur. Suriyede PYD’nin eli bu kadar güçlü iken Barzani her türlü destek veririken ABD BOP kapsamında sıranın suriye sonrası İran mı Türkiye mi olacağına karar vermek üzere iken siz ne karşılığında teröristle masaya oturup bölgede ona itibar kazandırabilirsiniz.

Sayın Devlet Bahçeli tüm bu süreci çok yakın takip eden ve şu an bilinenlerin çok daha ötesinde olacakları idrak eden bir lider olarak söz konusu bu felaket bağlamında kendisinden talep edilen hiçbir randevuyu kabul etmemiştir. Bu randevu taleplerinin Türk Milleti menfatine değil BOP menfaatine olduğu için reddetmiştir.

Aynı Başbakan Türk Milleti menfaatına talep ettiği diğer randevularına karşılık bulurken, örneğin 367 krizini çözüp cumhurbaşkanı seçerken, anayasa uzlaşma konisyonu MHP nin kararlı duruşuyla devam ederken ,ilköğretim sistemi değiştirildiğinde kuranı kerim ve siyer dersini MHP teklif ederken böcek araştırmaları komisyonu MHP teklifiyle gelirken,TBMM de sınırlı vekil sayısıyla sınırsız hataların önünde MHP dururken sayın Bahçeli sen ne biçim adamsın neden bu konularda destek veriyorsun dememiş aksine teşekkür etmiştir Devlet Bahçeli bu hizmetleri Başbakan için değil Yüce Türk Milleti’nın maddi ve manevi temsili ve menfaati için yapmıştır ve Türk Milli menfaatlerinin sözkonusu edildiği her talebe sayın Devlet BAHÇELİ randevu vermiştir.

Bana randevu vermedi diye serzenişte bulunmak yerine hangi konu çerçevesinde randevu talep etmiştiniz efendim diye sorulursa kürt açılımı ve imralı görüşmeleri konusunda vermedi derseniz Devlet BAHÇELİ’yi birazcık tanısanız bu konuda randevu bile talep etmezdiniz derler insana çünkü o haysiyeti,şerefi,şehitleri,vatanı,milli devleti,bayrağı,bölünmez bütünlüğü konuşacak masaya oturmayacağı gibi o masaları siyaset hamlesi ve demokrasi içinde dağıtmanın da canhıraş gayretini verir. Bunlardan birincisi Kuruluş adıyla 23 Martta Bursada sayın Başbakan…

RUHİ ERSOY/ ORTADOĞU