Dolar 32,3524
Euro 34,7322
Altın 2.409,97
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C

DAVUTOĞLU: “SAVCININ TEHDİT ETMESİNİN KARŞILIĞI YOK”

DAVUTOĞLU: “SAVCININ TEHDİT ETMESİNİN KARŞILIĞI YOK”
15/05/2015 00:46 | Son Güncellenme: 15/05/2015 00:48
A+
A-
Başbakan Ahmet Davutoğlu Yassıada’da Demokrasi ve Özgürlük Adaları Temel Atma Törenine katıldı.
Yassıada ve bitişiğindeki Sivriada’yı müzeye dönüştürecek proje için adaya gelen Davutoğlu,” Bütün siyasi kadrolara buradan, Yassıada’dan seslenmek istiyorum. Gelin hep birlikte milli iradeyi savunma konusunda taviz vermeyelim. Gelin 12 Eylül darbe Anayasasının izlerini tümden ortadan kaldıralım”dedi.“SAVCININ TEHDİT ETMESİNİN KARŞILIĞI YOK”12 Eylül darbesinin izlerini tümüyle silmeden Adnan Menderes’in hakkını vermiş olamayacaklarını söyleyen Davutoğlu,” Türkiye bir daha hiçbir şekilde böyle bir darbe görmeyecektir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, 27 Mayıs bir daha tekerrür etmeyecek, izin vermeyeceğiz. Bugün bir savcının bizi bununla tehdit etmesi daha karşılığı olmayan bir husustur” diye konuştu…

“RUHLARINA TANZİM VE HÜRMET İÇİN ALKIŞLAMAYALIM”

Konuşmasına başlarken katılımcılardan alkışlamamaları ricasında bulunan Başbakan,” Onların ruhlarına tanzim ve hürmet için alkışlamayalım” dedi. 64 yıl önce bugün Demokrat Partinin iktidara geldiğini hatırlatan Davutoğlu,” Modern tarihimizde milli irademizin doğrudan tecellisi şeklinde halkımızın iktidara gelmesiydi. Ondan sonraki bütün seçimlerde DP öncülerinin payı vardı”dedi.

“14 MAYIS 1950 SEÇİMLERİNİ HATIRLAYACAĞIZ”

“Buradaki şehitlerin ikisi benim selefimdir” diyen Başbakan, ” Dışişleri bakanı olduktan sonra ilk Fatin Rüştü Zorlu’nun mezarını ziyaret ettim. Başbakan olunca uğradığım ilk durak dedemin, annemin mezarından önce Adnan Menderes’in mezarıydı. İdama doğru yürüyen o onurlu insanın arkadan çekilen resmi geldi aklıma. İdam sehpasına yürüyen bir milletin iradesiydi. Bu ada çok büyük acılara şahit oldu. Bu ada onurlu davranışlara da sahne oldu. Darbeciler Çankaya’ya geldiklerinde Celal Bayar’ın vakur tavrını unutmak mümkün mü? Şehit bakanlarımız başta Celal Bayar olmak üzere milli iradenin sözcüsü oldular ve hep öyle anılacaklar. Ne zaman seçime doğru gidiyorsak ki, şimdi öyle 14 Mayıs 1950 seçimini hatırlayacağız. O seçim kazanılmamış olsaydı milli irade bir daha hiç seçilemeyebilirdi” diye konuştu.

“EĞER HUKUKÇULAR BİZ HUKUKUN ÇİĞNENMESİNE İZİN VERMEYİZ DESEYDİ..”

Bugün Adnan Menderes ve arkadaşlarını yargılayanları kimsenin hatırlamadığını söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu,” Onu idama götürenler, fetva veren hukukçular bugün kimsenin huzurunda değiller. Bıraktıkları güzel bir hatıra yok”dedi. Türkiye’nin hala 12 Eylül anayasasıyla idare edildiğini hatırlatan Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Özgürlüklerde direnmediğiniz zaman ortaya çıkacak olumsuz sonuçları değiştirebilmek çok güç olur. Seçimlere, 7 Haziran’a giderken 27 mayıs sonrasında eğer siyasiler, rakiplerimizle seçim meydanlarında hessaplaşırız deyip darbecilere durun diyebilselerdi, eğer hukukçular biz hukuğun çiğnenmesine izin vermeyiz deseydi, 27 Mayıslar 12 Eylüller yaşanmazdı.

“12 EYLÜL’ÜN İZLERİNİ SİLELİM”

Bütün yaşananlardan çıkarılacak dersin, ” Özgürlükler ya hep birlikte savunulur ya da hep birlikte kaybedilir” olduğunu söyleyen Davutoğlu,” Bütün siyasi kadrolara buradan, Yassıada’dan seslenmek istiyorum. Gelin hep birlikte milli iradeyi savunma konusunda taviz vermeyelim. Gelin 12 Eylül darbe Anayasasının izlerini tümden ortadan kaldıralım. Darbecinin de vefat ettiği 12 Eylül darbesinin izlerini tümüyle silmeden Adnan Menderes’in hakkını vermiş olamayız. Türkiye bir daha hiçbir şekilde böyle bir darbe görmeyecektir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, 27 Mayıs bir daha tekerrür etmeyecek, izin vermeyeceğiz. Bugün bir savcının bizi bununla tehdit etmesi daha karşılığı olmayan bir husustur”diye konuştu.

“TAVİZ VERMEDİK, VERMEYECEĞİZ”

Birilerinin kendilerini hep bu hayalle korkuttuklarını söyleyen Davutoğlu,” Adnan Menderes gibi bir şahadetle hayatımız sona erecekse, başımız gözümüz üstüne. Bu milletin iradesini savunurken son nefesi vereceksek Allah ondan daha büyük bir onur veremez. Hangi kaderi yürüyeceksek, dizlerimiz bir an dahi titremeden Adnan Menderes’in yürüyüşünü aynen yaparız. İnandıklarımızdan tek bir taviz vermedik, vermeyeceğiz”dedi.

“TARİHİ DOKUYA HİÇBİR ZARAR VERİLMEYECEK”

Adadaki projeyle ilgili bazı itirazların kulağına geldiğini söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu adada tarihi yapıların korunacağını, yeşil alanların arttırılacağını ve kesilen ağaç olursa yerine dikileceğini söyledi. Davutoğlu, ” Tarihi dokuya hiçbir zarar verilmeyecek.Bu alanın kullanılması demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla uyumlu şekilde olacak”dedi.

“HİÇBİR ŞEKİLDE OTELLER EĞLENCE MAKSATLI KULLANILMAYACAK”

Adayı bir barış merkezi olarak kullanmak istediklerini söyleyen Başbakan, ” İstanbul’da bir barış merkezi kurma kararımız vardı. Arabulucular dostları diye 50’ye aşkın ülkenin katılıdığı BM’ce de tanınmış bir inisiyatif geliştirdik. Dersaadeti barış merkezi yapmak istiyoruz. Kesinlikle eğlence merkezi olmayacak. Şu mekanda yaşanan acılara hürmet esastır. Hiçbir şekilde oteller eğlence maksatlı kullanılmayacak. Sadece kongreye gelenlerin konaklayacakları yer olacak”diye konuştu.

“TBMM ADADA TOPLANSIN” ÇAĞRISI

Konuşmasının sonunda bir öneride de bulunan Davutoğlu, ” Muhalefet partilerine şimdiden çağrı yapıyorum. Yapı tamamlandığında TBMM sembolik olarak Yassıada’da toplansın. Bir daha TBMM’ye kimsenin kilit vuramayacağını göstermek için her 27 Mayıs’ta burada özel bir celse yapalım”dedi.

BAKAN ÇELİK’TEN HUKUK FAKÜLTELERİNE ÖNERİ

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de, Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamına dönemin bazı hukukçularının fetva verdiklerini söyleyerek, ” Demokrasiye sadakatin gereği olarak Hukuk Fakültelerimizin mezuniyet törenleri Yassıada’da yapılsa ve bu tarihsel hassasiyet gösterilse, güzel olmaz mı ” dedi

AKRABALAR DA KATILDI

Tören Adnan Menderes’in gelini Ümran Menderes, Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali,

Yassıada’da yaşamını yitiren dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay’ın oğlu H. Emre Oktay da katıldı. Ümran Menderes Adaya ilk kez geldiğini söyleyerek, ” Buraya gelmek, bu havayı teneffüs etmek insanlığı alt üst ediyor. Hiç hak etmedikleri şeyleri yaşadılar ” dedi.

DAVUTOĞLU YASSIADA’YI GEZDİ, DUA ETTİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yassıada’da Demokrasi ve Özgürlük Adaları Temel Atma Törenine katıldı. Davutoğlu törenin ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile adayı gezdi. Davutoğlu, yargılamanın yapıldığı salona da uğradı. Başbakan Davutoğlu burada dua etti.

Başbakan Davutoğlu’ndan savcıya; ‘Yassıada hakimi sanıyor kendini’

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Muğla mitinginde yaptığı konuşmada, 17 Aralık soruşturmasını başlatan ve HSYK tarafından ihraç edilen Savcı Celal Kara’nın, sonlarının eski Başbakanlardan Adnan Menderes’e benzeyeceği yolundaki açıklamalarını hatırlatarak, “Salim Başol Yassıada hakimi sanıyor kendini. Diyor ki ‘Menderes’in akıbeti onları bekliyor.’ Kaderde Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa canımız başımız üstüne. Muğla diyarından sesleniyoruz. Kuvvayi Milliye diyarından sesleniyoruz. Şahadet alnımıza yazılmışsa Şeb-i Arus gibi düğün gecesi gibi karşılarız” dedi.

Muğla’daki Eski Garaj Alanı’ndaki mitingde yaklaşık 20 bin kişiye hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu sözlerine, “Muğla’ya selam olsun. Mevlana’nın oradan geliyorum. Konya Torosları’ndan Muğla Torosları’na selam olsun. Yiğit, Türkmen, Yörük obalarına selam olsun” diyerek başladı. Davutoğlu, “7 Haziran’da Muğla’da destan yazıyor muyuz? Ne güzel yazmışsınız oraya ‘Hadi gari, yetti gari. Genel müdürün Muğla’da işi bitti gari. Bitti mi? Darbecilerin vesayetçilerin tüm tuzak kuranların işi bitecek inşallah” dedi.

“CHP DARBECİLERLE YAN YANA DURDU”

Başbakan Davutoğlu, 1950’lerin Türkiye’si ile 2002 sonrası Türkiye’nin ortak özelliklerini anlatarak şunları söyledi:

“Siz bu diyarı vatan yapanların çocukları! Siz şehit Adnan Menderes’in arkasında duran Muğla! Yassıada’dan geliyorum. Bugün 14 Mayıs. Özellikle 14 Mayıs’ta Muğla’dayım. Sonra Aydın’da. Tek parti dönemi kapandı. Demokrat Parti milli irade ile iş başına geldi. Adnan Menderes, Celal Bayar 10 yıl ülkeyi kalkındırdılar. Türkiye’ye özgürlük getirdiler. Kuran öğrenmek konusundaki yasakları kaldırdılar. İki dönem var ki 10 yıl kesintisiz hem özgürlükler arttı hem ekonomi kakındı. Biri 1950’lerdeki Türkiye diğeri 2002’lerden bugün kadar gelen istikrar ve güven. Ülkeme hep iki büyük akım oldu. Bir özgürlükleri milli değerleri demokrasiyi savunan DP ve AK Parti ile devam eden çizgi rahmetli Özal’la, Menderes’le Necmettin Erbakan ile ve cumhurbaşkanımızda gelen çizgi ve onun karşısındaki şer cephesi. CHP Kenan Evren ölünce darbe karşıtı oldu. Adnan Menderes’i idam sehpasına gönderen parti hangi partiydi. CHP o zaman darbeyi destekledi. Şimdi bu günlere gelip de darbe karşıtlığı yapmak kolay. Darbe günlerinde ne yaptıklarına bakmak lazım. CHP 27 Mayıs’ta darbecilerle yan yana durdu. 28 Şubat’ta ikna odalarında bacılarımızın başörtüsü ile uğraşan rektör yardımcısını milletvekili yaptılar. Adnan Menderes imam hatipleri açtı. CHP kapatmaya çalışıyor. CHP de HDP de ‘Diyaneti kaldıralım’ diyorlar. Hiçbir projeleri yok bunların. Toroslar’ın yiğitleri dinimizle uğraşanları prim verir mi? Hadlerini bildirir mi?”

“KENDİNİ YASSIADA HAKİMİ SALİM BAŞOL SANIYOR”

Başbakan Davutoğlu, meslekten men edilen savcıları hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kılıçdaroğlu buraya gelip ulusalcılık yapabilir, dikkat edin ama danışmanı diyor ki ‘HDP’nin barajı geçmesi için gerekirse onlara destek vereceğiz.’ HDP, CHP ne derse aynısını söylüyor. Bunların partisini adı CHDP. Aynı kaptan içiyorlar aynı sözleri söylüyorlar. Bakın bugün gazetelerde yayımlandı. Darbe yapmak isteyenlerin dördü meslekten ihraç edildi. Amaçları hukuk adamlığı yapmak değil hükümete karşı komplo kurmaktı. Bu paralelciler ‘dönemin başbakanı’ diyerek şimdiki cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde hüküm ortaya konmadan iddianame hazırladılar. Şimdi bu savcılardan biri diyor ki ‘Bu iktidarın sonu Menderes’in sonu gibi olacak.’ Bizi tanımıyor bunlar, sanıyorlar ki biz tehditle onların bu sözleri karşısında geri adım atarız. Muğla bizi tanır. Biz tehdide boyun eğer miyiz? Baş veririz ama baş eğer miyiz? Darbecilere vesayetçilere prim verir miyiz? Salim Başol, Yassıada hakimi sanıyor kendini. Diyor ki ‘Menderes’in akıbeti onları bekliyor.’ Kaderde Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa canımız başımız üstüne. Muğla diyarından sesleniyoruz. Kuvvayi Milliye diyarından sesleniyoruz. Şahadet alnımıza yazılmışsa Şeb-i Arus gibi düğün gecesi gibi karşılarız.”

PARARELDEN SONRA ÜÇGEN VAR

“Eskiden paralel vardı şimdi bir de üçgen var. Bunlar CHP, MHP, HDP. Bunlar paralelle üçgeni birleştiriyor. Biz dümdüz sıratı müstakim yolcularıyız. Bunlar yanız değil arkalarında uluslararası işbirlikçileri var” diyen Davutoğlu, “28 Şubat zulmünü biz bitirdik. Benim dedem, babama Kuran okuttuğu için götürülmüştü. 28 Şubat’ta başörtülü kardeşlerimize zulüm edildi. Tek parti zulmünü Demokrat Parti bitirdi. 28 Şubat zulmünü de AK Parti bitirdi. Dev ayaklarının üstüne yükselmeye başladı ya DP’ye kurulan tuzak neyse aynı tuzak bize kuruluyor. Kalkınan Türkiye’yi engellemek için yapıyorlar. Türkiye ekonomideki bütün engelleri aşarken yeniden bu üçlü çete ve paralel çete devreye girdi. CHP, MHP, HDP ve paralelciler. Paralelcilerin en önemli ismi Diyarbakır Belediye Başkanı ile kapalı kapılar ardından konuşuyor” dedi.

“MİTİNG YAPAMIYORLAR, YOKLAR”

Başbakan Davutoğlu, CHP, MHP ve HDP’ye yüklenerek, “Senaryo şu; gerçi hiçbir zaman gerçek olmaz da, bu üçü Türkiye’de hükümet kurmaya kalktı. Herhangi bir huzur kalır mı? Türkiye’yi Irak ve Suriye’ye benzetmek isteyenler var. Her biri bir kesime hitap ediyor. Bu mitingi aynı coşkuyla Bitlis’te, Ağrı’da, Edirne’de yapan 81 ilde miting yapabilen halkla kucaklaşabilen parti hangi parti? CHP’nin adında cumhuriyet var ama orta Anadolu’da yok, doğuda yok, yüzde 2- 3 Ağrı ve Erzurum’da. Nerede var, sadece sahillerde. MHP İç Anadolu’da var. Buralarda milliyetçilik dersi vermeye kalkan Bahçeli, Türkiye’nin yaklaşık üçte birinde neredeyse miting yapamıyor. Bırakın yapmayı gidemiyor. HDP Türkiye’nin doğusunda 6-7 Ekim olaylarında bizi tehdit etmeye kalkıyor, batısında barış söylüyor. Biz bu tehditlere boyun eğer miyiz?” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU PAPAĞAN GİBİ KONUŞUYOR

Kılıçdaroğlu’nun papağan gibi konuştuğunu öne süren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İkide bir de papağan gibi aynı şeyleri tekrar ediyor. Ziraat Odaları Birliği’nde, Konya ile Hollanda’yı karşılaştırdı. Hollanda’nın yaptığı tarım ihracatı Konya’dan fazla diyor. Orada dersini vermiştim yine tekrar ediyorum. Tarımsal hasıla 22.3 milyar dolardı biz iktidara geldiğimizde şimdi 61 milyar dolar. Hollanda’da toplam üretim 15 milyar dolar. Bir türlü öğrenemedi. 61 milyar dolar mı fazla 15 milyar dolar mı? Matematik bilmiyor. İhracatta da Hollanda 70 milyar dolar ithal ettiği için aldığı tarım ürünlerini satıyor. Birisi eline kağıt vermiş tekrar edip duruyor. Ziraat Odaları Genel Kurulu’nda kendisinin yüzüne söyledim, orada cevap veremedi. Matematik dersi verecek misiniz? Muğla bizim dünyaya açılan kapımız. Önemli bir turizm destinasyonumuz. 14 milyon turist 12 milyar dolar getiriyordu şimdi 34 milyar dolar sadece turizm gelirimiz. Tarımda Avrupa’nın en büyük ülkesiyiz. Tarımda Türkiye’ye Avrupa lideri yapan kim? Tarımda ve turizmde hamle üstüne hamle yaptık. Turizmde dünyanın 6. büyük ülkesiyiz.”

“DEMİRTAŞ YARIM AĞIZLA SÖYLEDİ”

Başbakan Davutoğlu, seçimi kaybeden muhalefet liderlerinin istifayı düşünmediğini belirterek, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sözlerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Yarım ağızla dedi ki ‘kaybetmemizin sorumlusu benim olduğum anlaşılırsa bırakırım. Nasrettin Hoca hikayesi gibi, şöyle olursa böyle olursa. Bunların hiçbiri seçimi kazanacaklarına inanmıyor. Ah bir kriz çıksa AK Parti bu krizden zayıflasa birtakım tuzaklar kurulsa da biz iktidara gelsek. Ey Muğlalılar siz bu tuzaklara fırsat verir misiniz?”

MÜFLİS TÜCCAR GİBİ GELECEK

Davutoğlu, Muğla mitingini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek bitirdi. Davutoğlu şöyle dedi:

“Kılıçdaroğlu ‘Bana dört yıl verin yeter’ diyor. Siz dinlediniz biz hiç sizden 4 yıl istedik mi? Biz, emaneti bize verin, hakkını veririz dedik. Biz zamana bağlı değiliz millete bağlıyız. Allah’a bağlıyız. Bu niye 4 yıl istiyor biliyor musunuz? Biz Hazine’yi tam takır almıştık, doldurduk. Alın terinizle vergi verdiniz doldurduk. Bu gelecek müflis tüccar gibi kasayı (eliyle cebine göstererek) boşaltacak. SSK’da olduğu gibi karla aldığını zararla devredecek. Peki ‘ben bir başarı hikayesiyim’ deyip kaydolduğu sandığı bulamayan bu genel müdüre ülkeyi teslim eder misiniz? Cumhuriyetçilik, oturduğunuz yerden slogan ürütmek değil cumhuriyeti yüceltmektir. 2023’e giderken bizim talebimiz CHP’ye oy vermiş, MHP’ye oy vermiş vatandaşlarımızdan muhasebe yapmaları ricamızdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ancak güvenin, istikrarın, huzurun devamı ile olur. MHP 2002 yılında, verilen emaneti tamamlamayıp 3.5 yılda, bacımın dediği gibi, kaçıp giden Bahçeli’ye emanet verilir mi? Biz hiç sizi yalnız bıraktık mı? Emaneti hiç terk ettik mi? ‘Hadi gari yetti gari’ diyecek misiniz? Gün AK Parti’nin günüdür diyecek misiniz? Allah dilinize sağlık yüreğinize güç versin.”

Aşırı sıcak uyku getirdi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun mitingi, yaklaşık 30 derece sıcaklık altında izlendi. Sıcakta özellikle çocuklar başta olmak üzere bunalan vatandaşların uyukladığı görüldü. Mitingin ortasından itibaren bazı vatandaşların ayrılması dikkat çekti. Uyarılara rağmen bazı kişilerin Türk bayraklarının üzerine oturması tepki çekti.

EŞİYLE HALKI SELAMLADI

Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ekonomi Bakan Nihat Zeybekci, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Muğla milletvekilleri Ali Boğa, Yüksel Özden ve milletvekili adaylarıyla birlikte saat 15.15’de alana gelen Başbakan Davutoğlu; eşi Sare Davutoğlu ile halkı selamladı.

DİKKAT ÇEKEN PANKARTLAR

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı mitingde; ‘Hadgigari Yettigari Genel Müdürün İşi Bitti Gari’, ‘Abdülhamit Hanın Beklenen Ruhu’, ‘Ümmet Sana Emanet Davutoğlu’, ‘Beşik de Sallarız Dünyayı da Sallarız’, ‘Lafa Gelince Fena Eserler, İcraata Gelince Pamuk Şekerler’, ‘SSK’yı Soydun, Başucuna Koydun, Sen Birçok Yalan Uydurdun’ ve ‘Muğla Lafa Değil İcraata Bakıpduru Gari’ yazılı pankartlar dikkati çekti.

Davutoğlu’nun konuşması sırasında Türk bayrağı açıp sırtını Başbakana dönen bir genç, sivil polislerin uyarısı üzerine alanı terk etti. Süleyman Soylu ile Nihat Zeybekci’nin kısa konuşmalarının ardından yeniden sahneye çıkan Davutoğlu; önce ceketini çıkardı sonra kollarını sıvayarak kendisine verilen yeşil beyaz Muğlaspor atkısı ile konuşmasını yaptı. Yaklaşık bir saat boyunca konuşan CHP, MHP ve HDP’yi eleştirdi. Davutoğlu yaklaşık bir saat süren konuşmasının sonunda milletvekili adaylarını sahneye davet ederek halkı bir kez daha selamladı. Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile mitinge katılanlara karanfil dağıttı.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: MUHALEFET PARELELLE İŞ TUTUYOR

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran genel seçim çalışmalarında Aydın’da düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. Yaklaşık 15 bin kişinin doldurduğu Aydın İstasyon Meydanı’ndaki miting nedeniyle yaklaşık 2 bin polis görev yaptı. Rayların miting alanının altından geçmesi nedeniyle tren seferleri iptal edildi. Polis helikopteri de alan üzerinde uçuş yaparken, yüksek binalarda özel harekat polisleri görevlendirildi. Alandakiler, 30 dereceyi bulan hava sıcaklığı nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşadı. İkindi ezanı okunurken, bazı partililer tekbir getirdi. Muğla’daki programını tamamlayıp Aydın’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun içinde bulunduğu helikopter alan üzerinde bir tur attıktan sonra iniş yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile Aydınlıları selamladı. Ardından kürsüye Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Ak Parti Aydın milletvekilleri çıkıp alandakileri selamladı. Soylu, Zeybekci ve Eroğlu kısa birer selamlama konuşması yaptı. Alandakiler sık sık ‘Ahmet hoca sen bizim her şeyimizsin’, ‘Dik dur eğilme bu millet seninle’ ‘Ahmet efe’ sloganları attı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bugün 14 Mayıs miting programını yaparken 14 Mayıs Aydın’a aittir. Orada olacağım kaydedin oraya dedim neden biliyor musunuz? 14 Mayıs 1950 Adnan Menderes’in 1950 seçimlerinde ilk adil seçimleri kazandı. Aydınlı yiğitlerle birlikte milli tarihin mihenk noktası mihenk şehri demokrasimizin omurga şehrine selam olsun” dedi.

Ahmet Davutoğlu sabah Yassıada’da katıldığı töreni hatırlattıp şunları söyledi: “Helikopterle yukarıdan seyrederken biran gözlerimin önünden Adnan Menderes geçti. Adnan Menderes onuru olmuş. Bu semalardaki ‘Allahu ekber’ hasretine son verdi. Suçu buydu suçu tekbiri bu semalara getirmekti suçu halkı için çalışmaktı. Darbecilere onu arkasındaki milletini cezalandırdıklarını sandılar. O vakur o şehit başbakan idama doğru yürüyen Adnan Menderes değildi, milli iradeydi. Aziz Aydınlılar Adnan Menderes’in hemşerileri, bir daha milli iradenin idam sehpasına çekilmesine izin verecek misiniz? işte gür ses işte efe sesi bu. Ben başbakan olduğum zaman Adnan Menderes’in mezarını ziyaret ettiğim zaman dedim ki ‘sana emanet olarak verilen mili idareyi gasp edenler, bugün de bize meydan okurlarla elimizdeki emaneti almak isterlerse Allah şahit ki senin gibi idama sehpasına yürür, ancak milli idareyi kimseye terk etmeyiz’ dedim. Adnan Menderes’in muhakeme edildiği Yassıdaya’ya giden ilk başbakan benim ve o mekanı Adnan Menderes’in bir makamı haline getireceğiz. Ne mi yapacağız? Oraya özgürlük ve demokrasi adası diyoruz. Herkes görecek ve bilecek ki yanında bir de demokrasi müzesi kuracağız. Ta ki kimse bir daha bu topraklarda milli idareye meydana okumasın. Kim milli iradeye meydan okursa karşısında artık milyonlarca Adnan Menderes var. Bu mekanı herkese açacağız. O mekanda sadece Yassıada’da yaşanan tarihi canlandıran özgürlük demokrasi toplantıları yapılacak. Adnan Menderes’i yargılayan yargıç vardı. O orada sanki bütün kudret elindemiş edasında hep öyle güçlü olacağını sandı. Onun adı unutuldu, ama Adnan Menderes’in adı kalplerde sembol olarak meşale olarak yaşıyor. Hukuk fakültelerinden mezun olarlar adada mezuniyet kutlamaları yapacaklar. Kongre merkezi bitince 27 Mayıs’ta sembolik olarak TBMM olarak Yassıada’da toplanırız. Kimse bir daha bu milletini seçtiklerinin bulunduğu meclise kilit vurmasın diye, kimse meclisi kapatmasın diye, meclisinin seçtiği insanlara hürmetsizlik yapmasın diye. TBMM gazi bir meclistir. Atatürk’ün öncülüğünde İstiklal Savaşı’nı yaptı. Ama 27 Mayıs’ta 12 Mart’ta muhtıra verdiler. 12 Eylül’de bir daha kilit vurdular. 28 Şubat’ta meclisin seçtiği Refahyol hükümetini ve Necmettin Erbakan’ı anayasa mahkemesine çıkardılar.”

AK PARTİ İKTİDARA GELENE KADAR BİRİLERİ İDARE ETMEYE ÇALIŞTI

Hep birilerinin millete rağmen milleti idare etmeyle kalktığını söyleyen Ahmet Davutoğlu, “Ne zamana kadara Ak Parti iktidara gelene kadar. Zannettiler ki bizim dönemizde de bunu yapanlar 27 Nisan e muhtırasını verdiler. Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı ben de danışmanıydım. Alınan karar şuydu: E muhtıra aynen iade edilecek. Aynen iade ettik. Artık kimse darbeden bahsedemiyor. Asker sivil ilişkileri yerine rayına oturdu. Ama şimdi cüppeler içinde emniyet içinde yeni bir yapı türedi. 17 – 25 Aralıkta yeni bir milli iradeye ket vurmaya çalışıldı. Başbakan’a ‘dönemin başbakanı’ diye iddianame hazırlandı. Ama kafalarını sert kayaya çarptı. Dönemin başbakanını dedikleri adam Cumhurbaşkanı odu. Biz emaneti aldık, ama onlar artık dönemin savcıları oldu. Bir asla başımızı önümüze eğledik. 13 yıldır Adnan Menderes’in torunlarına sesleniyorum; Sizin verdiğiniz milli irade emanetine sahip çıktık mı? Direndik mi? Yörükler efeler. Bundan sonrada 7 Haziran’da bu emeneti bizim koruyacağımıza inanıyor musunuz? Adnan Menderes’in emanetini kim korur? Kim sahip çıkar? demokrasiye özgürlüklere kim sahip çıkar?” dedi.

GELİN DİĞER PARTİLERE BAKALIM

Konuşmasında “gelin diğer partilere bakalım” diye devam eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, “CHP yiğit efeler, özgürlükçü CHP’li vatandaşlarıma da sesleniyorum; 27 Mayıs’ta CHP darbeye ihtilale destek verdi, arkasında durdu. Kaos içinde hükümeti kurdu. Adnan Menderes şehadete yürüken CHP iktidar hesapları yapıyordu. 28 Şubatta 12 Eylül de dik başlı görmedik onları. Rahmetli Ecevit bile kendi arkadaşlarından muzdarip olduğu için CHP’den istifa etti. İkna odalarındaki rektörleri milletvekili yaptı. İlk defa başı örtülü, başı açık onurlu Türk kadınları el ele başörtülü başı açık bu seçimlerde meclise giriyorlar. İkna odacılar meclisi dışı kalıyorlar. 27 Nisan e muhtıra verdiklerinde biz dimdik ayakta durduk. CHP genel başkan yardımcısı ‘bunlar bizim hislerimizi söylediler’ deyip sahip çıktılar. İktidara vesayete sahip çıkanlara siz oy verir misiniz?” ifadelerini kullandı.

PARELELLE İŞ TUTUYORLAR

Başbakan Davutoğlu muhalefet partilerini eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Daha düne kadar paralelcileri tehdit olarak görenler şimdi onlarla iş tutuyorlar. HSYK kararıyla savcılıktan men edildiği zaman CHP Milletvekili bu savcıları ‘göreve iade edeceğiz’ dedi. Kimlerin eli kimlerini cebinde görüyor musunuz? Bunlara ne Allah fırsat verir ne de millet fırsat verir. Ne de Aydın fırsat verir.” Ahmet Davutoğlu, vatandaşlardan gelen sevgi gösterileri üzerine “Yörük Ahmet durur mu siz de bizim her şeyimizsiniz” dedi.

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’yi de eleştiren Davutoğlu, Aydın türküsünün sözlerinden esinlenerek, “Ben soruyorum efelerin içinden Yörük Ahmet’i seçecek misiniz? Soğuk sular içecek misiniz? Siz Yörük Ahmet diyorsunuz. Bahçeli bana Diyarbakır’da serok Ahmet dendiğini söylüyor, eleştiriyor. Bilmediği şu; Erzurum’da Dadaş Ahmet, Elağız’da Gaggoş Ahmet, Sivas’ta Yiğido Ahmet. Burada ister Türkmen Ahmet, ister Zeybek Ahmet ister Efe Ahmet deyin. Ama biz nereye gidersek gidelim aynı gönül dilini konuşuruz. Biz 7 düvele meydan okuduk. Bir düşünün 2002 yılını hayal edin Bahçeli başbakana yardımcısı olduğu koalisyon günlerinde en ufak silah için başka ülkelere muhtaçtı. İnsansız hava araçlarını İsrail’den alıyorduk. Tankı başka ülkelerden alıyorduk. Onarlar da şart koşuyordu. Bizler de oturduk, konuştuk. Şu sonuca vardık: Bir millete eğer kendi silahını yapamıyorsa ordusu başkalarının silahına muhtaçsa o millet bağımsız olamaz. Bunu ben kitaplarında da yazdım. İlk üzerinde durduğumuz milli savunma sanayi oldu. Dirişil dizisi var orada ‘Haktır Allah hakdır Allah’ diye demir dövüp kılıç yapıyorlar. İşte biz daha obayken kılıcı kendimiz yapmaya çalışmışız. Ama 2002 yılında Türk devleti kılıca dahi muhtaç duruma gelmiş. Türkiye’de milli helikopteri kim yaptı. Milli savaş uçağını kim yapıyor? Milli tank Altay tankını kim yaptı?”

Şimdi koaliasyon hesapları yapıldığını da söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Düşünebiliyormusunuz MHP HDP yan yana, halen yanlarında CHP, arkalarında paralel. Kooliasyon zamanında esnaf batıyordu. Şimdi soruyorum böyle üçlü koalisyonlara, kaos çetelerine emaneti verir misiniz? Zavallı Kılıçdaroğlu ümidini kesti ‘bari bana 4 yıllık iktidar verin’ diyor. Kendine güvenen lider sözü böyle mi ister? Recep Tayyip Erdoğan buraya geldiğine ‘bana 4 yıl verin’ mi dedi? Ben de dedim ’emaneti bize verin hakediyorsak 4 yılsa 4 yıl, 40 yılsa 40 yıl yoksa hemen alın.’ Güvenemiyor kendisine. ‘Benim hayatım başarı öyküsü’ diyor. Şimdi palavra atıyor. Matematik bilir mi o? SSK’yı batıran birine Türkiye’yi batırsın diye verir misiniz?” dedi.

Basını da eleştiren Başbakan Davutoğlu şunları söyledi: “Bütün Türkiye’deki ekonomiyi düşünün. Esnafımıza çiftçimize özellikle de hem de gerisinde o kartel, paralel medyaya, onlara bir ses verin. Bizim konuşmalarımızdan alakasız yerleri alıp manşet yaparlar, ama 6-7 Eylül olaylarını çıkartan Demirtaş’tan barış adamı çıkarmaya çalışırlar. Bunlar mühendislik yapmaya çalışıyorlar. 6-7 Ekim olaylarında Yasin Börü’yü dördüncü kattan atan katillere canilere yol açan Demirtaş biranda bu kartel ve paralel medyasının gözdesi oldu. İstanbul’da otobüs dolaşırken barış, doğuya giderken de halka baskı yapıyorlar. Köy bizim partiye oy vermezse gereğini yaparız diyorlar. Doğulu kardeşim buna prim vermedi, vermeyecek. Diyarbakır’ı perde gerisinde ne konuştu ortaya çıkıyor. Bunlar Salim Başoğlu yaşıyor olsa ona da sahip çıkarlardı. Ama öyle bir gündeyiz ki ak kaşık ile kara kaşık arasındaki farklar ortaya çıkıyor. Kim demokrasi kim savaş yanlısı ortaya çıkıyor. Biz ise neyin derdindeyiz? Bütün vatandaşlarımızın huzurunun derdindeyiz.”

Bugünün dünya çiftçilik günü olduğunu da hatırlatan Anhmet davutoğlu, “Biz iktidara geldiğimizde Kılıçdaroğlu’nun akıl hocası var, hani iktidar olacağı yok ya hayal kurduğunu Kemal Derviş’i bakan yapacağım diyor. Bizim çiftçimiz Kemal Derviş’i iyi bilir. Geldi çiftçiye desteği kesti. Şimdi biz geldik. Türkiye’de 2002 yılında 1.8 Milyar TL destek veriyorduk biz bu sene 10 milyar TL destek veriyoruz. 70 milyar TL eski parayla 70 katrilyon destek verdik. Helali hoş olsun. İnşallah yaş – kuru incire ihracat desteği vermeye başlıyoruz” diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu konuşmasının sonunda Aydın’a yaptıkları yatırımları anlattı. Başbakan Davutoğlu mitingin sonunda yürüyerek Aydın Valiliği’ne geçti, burada brifing aldı. Davutoğlu daha sonra Nazilli İlçesi’ne hareket etti.

VALİYİ ZİYARET ETTİ

Aydın İstasyon Meydanı’ndaki mitingin ardından eşi Sare Davutoğlu ile birlikte yürüyerek Aydın Valiliği’ne giden Başbakan Ahmet Davutoğlu, yolda Aydınlılarla sohbet etti. Yol kenarındaki bir çocuğu seven Başbakan Davutoğlu’na Aydınlı bir vatandaş tablo hediye etti. Vali Erol Ayyıldız tarafından karşılanan Başbakan Davutoğlu, tören mangasını selamladıktan sonra, Vali Ayyıldız’ın makamına geçti. Başbakan Davutoğlu, yaklaşık iki saat Valilik binasında kaldı. Ziyaret sonrası eşi Sare Davutoğlu ile parti otobüsüne binen Başbakan Ahmet Davutoğlu Aydın’dan ayrıldı.

(DHA)