Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Paz 16°C
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 20°C

DAĞINIK İNSANLAR DAHA ZEKİ OLUYOR

DAĞINIK İNSANLAR DAHA ZEKİ OLUYOR
17/09/2015 14:12
A+
A-

Dağınıklığı seven insanların diğer insanlara göre daha yaratıcı ve daha zeki olduğu ortaya çıktı.

Yapılan araştırmalar, dağınıklığın yaratıcılıkla orantılı olduğunu ortaya koydu. Dağınık yaşayan insanların ise tembel değil beyinlerinin farklı çalıştığını gösteriyor. Minnesota Üniversitesi’nden Kathleen Voh’un yaptığı araştırmalar, dağınık insanlarla ilgili genel düşünceyi değiştirecek türden…

DAĞINIKLIK YARATICILIK DEMEKTİR!

Sıradan insanlar, grup normlarına uyup masalarını sürekli düzenli tutmaya çalışıyorlar. Yaratıcı insanlar ise kendi kurallarını yazıp beyinlerindeki düzenlerine göre masalarını yerleştiriyor. Dışarıdan bakanlar için kaostan doğan bu düzen dağınıklık gibi gözükse de, aslında yaratıcı insanların düşünmesini sağlıyor. Yaratıcı insanların beyinleri daha farklı çalıştığı için, dağınıklık aslında onların zihinlerini yansıtıyor. O anda akıllarında olan her işi ya da objeyi karşılarında görmek istiyor. Bu dağınıklığı beyinlerinde birleştirip yaratıcı işler ortaya koyabiliyorlar. Dağınıklığıyla ünlü Albert Einstein’in bu konuda gelen bir soruya verdiği cevap aslında olayı örnekliyor. Einstein, “masalar beynimizin içini yansıtıyorsa, masamızın üstü boşsa ne düşünmemizi bekliyorsunuz?” diyerek bu psikolojik bulguyu yıllar önce özetlemiş.