Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, ekranda ÖSO’yu El Kaide’ye bağlayan konuşmalar yaptı.

Sonra Kılıçdaroğlu, gazetecilere, “Ordunun adının ÖSO’yla birlikte anılmasını içine sindiremediğini” söyledi.

“Ordu ÖSO’nun ardına nede gizlenir,  hangi gerekçeyle gizlenir?” diye de ekledi.

Oysa dünya tersine dönse bile Türk Ordusunun, kimsenin arkasına saklanmayacağını çocuklar bile bilirdi.

Bazı çocuklar hariç!

***

Olimpos’un Kızıl Çocukları!

Kılıçdaroğlu ÖSO’nun ne olup ne olmadığını kimden öğrenmişti?

Herhalde, Suriye’nin kuzeyine bakarak “hep böyle bir devrimim olsun isterdim” diye iç geçiren Olimpos çocuklarından…

Hira dağıyla kavgalı kızıl çocuklardan!..

İnönü devrinde mektep marifetiyle bozkurtluktan kıl keçiliğine tenzil eyledikten sonra Kybele’nin koynunda semiren halk evi oğlanlarından!..

Ve onların, uykulu gözleri Amerikan mürekkebiyle kızıla boyamak için kaleme aldıkları “Rojava: Kürtlerin Zamanı” adlı kitaplardan…

Kızıl enformatör Fehim Taştekin, dünkü yazısında “TSK Kimlerle Yürüyor?” başlığı altında yine ÖSO’yu anlatıyor.

Ancak atladığı bir şey var:

Türk Ordusu kiminle yürürse onu kemale erdiriyor; adam edip “bozkurt” yapıyor!..

Kim Mehmetçiğe kılıç kaldırırsa, o da eninde sonunda “el âlemin iti” oluyor.

Dindarmış, Marksist’miş fark etmiyor!

Sen, Apo’nun aklıyla ABD’ye yanaşıp, sahipsiz Araplara ve Türkmenlere  900 km etnik temizlik yapacaksın!..

Hatta inançlı Kürtleri ideolojik infazlarla yıldıracaksın!..

Sonra da rejimi yedeğe alıp, Türkiye’ye karşı bütün dünyayla iş tutacaksın!…

Türkiye’nin ekmeğini yiyen vatansız kızıllar da seni “Rojava Devrimi” diye dünyaya tanıtacak!..

“Yanki”lere 2’si hava alanı olmak üzere 10 tane üs vermenin adı ne zamandır “Halk Devrimi” oluyor?

Kimlik verilmemiş, vatandaş sayılmamış; karın tokluğuna ırgatlık yaptırılmış Suriye Kürtleriyle, İstanbul’da kuleli rezidans, havuzlu AVM işleten, Antalya’da 5 yıldızlı otel çalıştıran, Mersin’de X5’e binen Kürtleri, hiçbir vicdan filtresinden geçirmeden nasıl yan yana koyuyorsunuz?

Olimpik iftiralarla arşı çatlatıyorsunuz!..

Derhal bir yasa çıkarılmalı ve bu “devrim” edebiyatı yapan sahtekârlar, düşman ajanlığı şüphesiyle yargılanmalıdır.

Çünkü bu işlerin arkasında Kürtlerin çıkarları değil ABD ve İsrail vardır.

***

Peki ÖSO Kimdir?..

Türkiye’den başka tutacak dalı olmayan, sadece ABD, İsrail, Rusya ve Marksist Kürtler karşısında değil, çağ dışı Selefilerle, Molla Şiileri karşısında da yapayalnız kalmış olan ve rejim tarafından varil bombasıyla dövülen Halep, Şam, Deyr-i Zor, Hama ve Humus Müslümanlarıdır.

Rejim ve şebbihalar bunlara düşmandır. Putin ve Spetsnaziler bunlara düşmandır. Amerikan Özel Kuvvetleri ve yerel fino köpekleri bunlara düşmandır.

İran ve adamları da bunlara düşmandır.

Türkiye sahip çıkmazsa tabii ki aralarına ajanlar, selefi insan avcıları sızacaktır.

Adamlar “geçim” demiş vurmuşlar, “seçim” demiş vurmuşlar. Nüfusları, Suriye’nin dörtte üçü kadar…

Yani “Demokratik Suriye”  kurulsa kesin iktidar olacaklar.

Suriye’de iç savaş çıkmış, Türkiye’ye 3 milyon insan akmış, tarihi ve kültürel bağlar bir yana, üsler, koridorlar, barınaklar, ciğer yiyen yamyamlar, çeşit çeşit manyaklar!..

Kim, hangi hakla Türkiye’den Suriye iç savaşına kayıtsız kalmasını bekleyebilir?

Türkiye için ÖSO, bu can pazarından kurtarılmış ve kazanılmış kuvvettir.

Ne kadar eğitebilirsek, ÖSO o kadar bizimdir.

***

Öyleyse CHP’nin Bu Hali Nedir?..

Sultan Sencer’in Musul Atabeyi, Nureddin Zengi’yi tanır mısın, ey Ce-ha-pe?..

Tanımazsın!

Tarihte Zengi’nin “Haçlılar”a karşı verdiği amansız mücadele CHP’nin umurunda mıdır?..

Değildir!

Bu arada “Zengi” adı “üzengi”den gelir; Türkçedir.

Halepli vakanüvis Kemaleddin’e göre:

“Arap dünyasını Haçlıları yenebilecek bir güç haline Nureddin getirmiş ve zafer meyvelerini sağ kolu olan Selahaddin Eyyubi toplamıştır.”

Siz Atatürk’ün silah arkadaşı, “Şeyhü’l- Meşayih” Uceym Sadun Paşa’yı da bilmezsiniz!

Libya’dan gelerek Milli Mücadeleye omuz veren Şeyh Ahmet El Sunusi’yi de…

Nureddin Zengi Tugayının da Sultan Murat Tümeninin Suriye’deki can pazarında Türkiye’ye tutunmaya çalışan Türkmenler de umurunuzda değildir…

Çünkü onlar tarihiyle barışık bir Türkiye’ye gönül bağı olan kardeşlerimizdir.

Çünkü CHP, tarihe, kültüre, inanca veya milliyete göre değil, “ideolojiye ve mezhebe göre” düşünmekte, Esed’in gönlüne göre hareket etmektedir!

CHP, Suriye krizindeki “insanlık ve demokrasi” sınavından geçememiştir.

Rusya’yla işbirliği halindeki zalim rejime ve ABD’nin kucağında büyüyen Marksist PYD’ye tek kelime etmemiş; ama Türkiye’nin desteklediği ÖSO’yu dilinden düşürmemiştir.

Çünkü % 25’i bir türlü aşamayan jakobenlere iktidar umudu veren yegâne model, Suriye’deki BAAS rejimidir!

Şükrü Alnıaçık / 2018-01-31