Dolar 32,9438
Euro 35,3621
Altın 2.458,25
BİST 10.679,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Açık
İstanbul
28°C
Açık
Per 28°C
Cum 28°C
Cts 29°C
Paz 30°C

BU BİR “NEFS” YAZISIDIR!…

BU BİR “NEFS” YAZISIDIR!…
10/03/2018 12:44 | Son Güncellenme: 10/03/2018 12:45
A+
A-

BU BİR “NEFS” YAZISIDIR!…

Bütün ülküdaşlarım çok iyi bilir ki,biz bu güne kadar “BEN” diye başlayan hiçbir cümle kurmadık.

Ve yine bütün ülküdaşlarım çok iyi bilir ki, “şahsi,nefsi” kurtuluş çarelerine asla tevessül etmedik.

Gayretimizin daima “kirletmemek ve kirlenmemek” üzerine olduğunun şahitleri de yine benin can ülküdaşlarımdır.

Yıllardır bu davaya borcunu ödemek,şühedaya vefa göstermek, Türk Milletinin son umudu,son kalesi MHP ni iktidara taşıyıp huzur içerisinde musallaya uzanmak tek şiarımız olmuş bu manada kan kussak da “Kızılcık Şerbeti içtik” diyebilme gururu ile yaşadık.Hamdolsun.

MHP’ nin yıllar içerisinde yaşadığı kırılmalara,acımasız saldırılara,iftiralara,alçakça oyunlara şahit olmanın haleti ruhiyemizde oluşturduğu “KESKİNLİK” kimileri tarafından “KUSUR” olarak görülmüşse de nazarlık olsun o da bizim kusurumuz olsun dedik,demeye de devam ediyoruz.

Davamızın,liderlerimizin ve lider kadrolarımızın emirleri noktasında yayından boşalan Ok olurken,diğer beşeri hiçbir konuda ön almadık,öne geçmek için hiçbir ülküdaşımızı itip kakmadık.

“Ben olmazsam” alçaklığına asla tevessül etmedik.
Kendimizi “bulunmaz hint kumaşı” mesabesinde görmedik.

İnsanız,beşeriz ve elbette şaşarız. Ancak yıllar içinde her türlü dünyalık zaaflarımızdan kurtulurken,nefsimize karşı verdiğimiz o muazzam savaştan galip ayrılırken “GÖRMEMİZ” gerekenleri görmeye,gördüklerimizi Ülkücü Harekete anında aktarmaya “Gözetleme Kulesi” nöbetçisi hassasiyeti ile davranmaya başladık ki, sevilme sebebimizde,sevilmeme sebebimizde tamamen bu sebepledir.

“LİDERE SADAKAT ŞEREFİMİZDİR” derken,Lideri tanımak,lider neden “şerefimizdir” sorusunun öncelikli cevabı olsa gerekir imanı ile Liderimizin özel ve genel bütün hayatını, hayatımıza “ŞABLON” yapmaya gayret ettik. Ona sadakat onu hakkıyla anlamaktan geçer,ya değilse ona “sadakat” değil “biat” denilir düşüncesi hayatımızın mihenk taşı,kutup yıldızı olup çıktı.

Biz ayrı olduğumuz kısa zamanlarda dahi,davamıza,liderimize sırtımızı dönmedik,liderimizi sırtından hançerlemedik.

Görev verildiğinde, verilen görevi şerefimizle yaptık,Liderimizin ve kadrolarının başlarını öne eğdirmedik.

Görevden alındık, “Vakayı Hayriye” olarak tefsir ettik. Liderimize olan sadakatimizden zerre miskal taviz vermedik ülküdaşlarımızı üzüp,düşmanlarımızı sevindirmedik.

Münafık Medyanın görevden alınışımızı aklınca provoke etmeye çalıştığında, sözümüzle,özümüzle ve sahalarda ortaya koyduğumuz tavrımızla o alçakça niyetlerini başlarına geçirdik.

MHP tarihi onlarca gaflet,delalet ve hatta hıyanet olayları ile doludur. Çünkü “Türk Düşmanlığına” karşı dimdik ayakta olan bir partinin bu necaset dolu dünyada dostlarının çok,düşmanlarının az olması düşünülemez. Kaldı ki Türklük düşmanlarının daha büyük düşmanlık yaptıkları “Türklüğü savunanlar” olduğunu hayatımızın hiçbir noktasında unutmadık,hafife almadık.

Yıllardır MHP’ni “işgal etmeye” omurgasını kırıp dökmeye,hedeflerinden saptırmaya çalışan yedi düvel ve onların yerli işbirlikçilerine karşı verilen mücadele,1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra, artan saldırılar, karşısında adeta zirve yaptı, dost,düşman alenen ortaya döküldü.

Bu süreç de ve özellikle Türkün Bilge Lideri Devlet Beyimizin Hastahane günlerinde, yaşatılanlar,yaşadıklarımız birer “Utanç Vesikası” olarak hala arşivlerimizde durmaktadır. Yuvamızı yıkmaya,ocağımızı söndürmeye meyyal bir güruhun saldırıları karşısında “Yarın Ne olacak” sorusunu aklımıza dahi getirmeden, “Bu gün yuvamızı koruyacağız,ocağımızı söndürtmeyeceğiz” KESKİNLİĞİNDE sütre gerisine saklanmadan, akla zarar tehdit,şantaj ve iftiralar karşısında, Bilge Liderimizin yanında dimdik durduk, ve bu duruş Bizim şerefimiz olarak da arşivlere girdi.

Bu netameli günlerde, algı operasyonları karşısında boyun eğen,”Ne olur ne olmaz” kurnazlığı ile “SÜTRE GERİSİNE” saklanan, “Siz önden gidin,ben arkadan gelirim” kurnazlığına yatan,”TRENDEN ATLAYAN VE ATLATAN” ülkücülükten uzak “PROFOSYONEL SİYASETÇİLER” nerede kalmıştık modunda Trene atlamaya Çalışıyor olması, davaya ,dava adamlarına,lidere ve hüsnü niyetli lider kadrolarına yapılabilecek en büyük ihanettir.

Allah Davası katarına, nerede katılıp,nerede ayrılacağı meçhul şahsiyetlerin,dünyalık delisi,makam hastası,akçe muhterisi haymatlosların,

Kıbleleri para

Kızılelmaları Brüksel,Washington,Pensilvanya

Turanları o alçak nefisleridir.

Evet sevgili Ülküdaşların,gönül dostlarım “BEN” demeyeceğim, ancak bu son virajda “Ben olmasam” dahi, “Bizim” gibi kardaşlarımın görev üstlenmeleri Farzdır. Öne çıkmanın,ön almanın FARZ olduğu bu günlerde, geride durmak,”çağırırlarsa giderim” kibrine kapılmak geleceğe sıkılacak birer kurşundur.

Evet bu bir “NEFS” yazısıdır!

Şeytani tuzakları bozan, rahmani düşünen “NEFİSLERE” bir uyarı yazısıdır.

Rabbim davamıza,Liderimize,devletimize ve Milletimize zeval vermesin.
Rauf Aydemir