BİRİ “FAİZ LOBİSİ” Mİ DEDİ?

-2003 vergi rekortmenleri: İlk 10’da 4 banka var..
– 2004 vergi rekortmenleri: İlk 10’daki banka sayısı 5’e çıktı..
-2005 ve 2006 vergi rekortmenleri: İlk 10’daki banka sayısı 6’ya çıktı..
-2007-2008-2009 vergi rekortmenleri: İlk 10’daki banka sayısı 7’ye çıktı.. 11’inci, 12’inci ve 17’inci sıraya da bankalar oturdu..
-2010 vergi rekortmenleri: İlk 10’da 7 banka var.. Asya Katılım ve Türkiye Finans da ilk 20’ye yükseldi..
-2011 vergi rekortmenleri: İlk 10’da 7 banka var.. Kuveyt Türk’te artık ilk 20’ye yükseldi..
-2012 vergi rekortmenleri: İlk 10’daki banka sayısı 8’e yükseldi.. 11.12 ve 13’üncü sıralarda da artık bankalar var..
2013 yılı Haziran ayı;
Başbakan Erdoğan, “Biz bu faiz lobisine rağmen bugünlere geldik” dedi ve ekledi;
“Artık bu milletin kanını emen, alın terini sömüren FAİZ LOBİSİNE izin vermeyeceğiz..”
E bence de, bu kadar kan emdirdiğiniz, bu kadar sömürttüğünüz yeter gari..
* * *
FERİT ŞAHENK SAÇINI SÜPÜRGE ETTİ AMA.
Başbakan NTV ‘nin Başbakanlık bülteni gibi yayıncılığına rağmen, patronu Ferit Şahenk’e fena taktı.. Yukarıda değindiğim “KAN EMECİ FAİZ LOBİSİ”ne dahil edip vurdukça vurdu.. atta Ankara’daki konuşmasında üstü örtülü “BOYKOT” çağrısı bile yaptı..
Merak edenler için bir not aktarayım.. Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk, Başbakan’ın hizmetine sunduğu yayıncılığı karşılığında bakın son 10 yılda “Nerdeeeen nereye” gelmiş;
-‘En Zengin 100 Türk’ 2013 listesinde Ferit Şahenk 3.4 milyar dolarla birinci, kardeşi Filiz Şahenk 3 milyar dolarla beşinci.İki kardeşi listede zirveye taşıyan ise Garanti Bankası, yani FAİZDEN KAZANÇ..
-Ferit Şahenk 2012 yılında servetine “SANİYEDE 25 DOLAR” kattı..
-Garanti Bankası’nın piyasa değeri 2002 yılında 1.7 milyar lira iken, 10 yıllık Tayyip Erdoğan iktidarında 23 kat büyüdü ve 39.1 milyar liraya yükseldi.. Borsa’da ise yüzde 654’lük bir değer artışı oldu..
-Bankanın 2002-2012 arasındaki net karı ise 18.8 milyar lira oldu..
Bu bilgileri niye paylaştım;
Hani Başbakan, bu bankanın patronuna kızgın ve “FAİZ LOBİSİ” diye ateş püskürüyor ya.. Hani onlarla hep mücadele etmiş ya.. Hani onlara rağmen bugünlere gelmiş ya.. Hani artık onlara yedirmeyecekmiş ya..
Mücadele ettikçe kazandırmış maşallah.. Ateş püskürdükleri büyüdükçe büyümüş maşallah.. Yedirmeyeceğim dediklerinin, artık yiyecek boşlukları kalmamış maşallah..
Şimdi de MİLLETE ateş püskürüyor.. MİLLETLE mücadele ediyor.. MİLLET isteyince “YEDİRTMEM” diyor..
Hazır olun, parayı bulmamız yakındır..
* * *
HAFTASONU NOTLARI..
-Başbakan,” İstanbul’da havalimanına 2 saatte yüz binler aktı” dedi.. Ortadoğu yazarı Neval Kavcar hanım da bu tahmine katılmış Cumartesi yazısında.. HABER TURK televizyonunda da alt başlık aynıydı “YÜZBİNLER KARŞILIYOR..” 24 yıllık “Toplumsal olaylar” ağırlıklı meslek tecrübemle, Atatürk Havalimanı’nda 10 bin 1’inci insanı gösterin, susayım diyorum..
**
-Ankara Esenboğa Havaalanı’nda toplanan kalabalığı da yüz binler diye tarif ettiler.. Allah aşkına siz hiç kameraların öyle bir kalabalığı taradığını gördünüz mü? Sabit durdular.. Neden? Çünkü kalabalığı tarasalardı birkaç bin kişi oluğu fark edilecekti..
**
-Zaten Başbakan otobüsün üzerine çıktığında yüzü asıldı.. Gökçek tedirgindi.. Zafer Çağlayan ve Başbakan’ın has adamı Mücahit Arslan mutsuzdu.. Buna bir de mikrofonu uzatmaya kalkan Emine hanıma Başbakan’ın “YA Bİ DUR BE” çıkışını eklersek.. Iıı ııh, bir türlü olmuyor, meydanlar dolmuyor.. İktidar partisi “Gezi” öncesi imkanlarını seferber etse, evet yüz binleri toplayabilirdi.. Ama artık toplayamıyor..
**
-Ankara’da miting yapacağım diyen Başbakan dün açıklıyor ki miting Sincan’da.. Bir yandan kafa tutup diğer yandan Türkiye’nin Başbakanı olarak, Türkiye’nin Başkent’inin göbeğinde miting yapamamak.. Merkezde yapmamak mevcut tabloya baktığınızda, grupları temas ettirme ihtimali yüzünden doğru karar.. Ama bugün geldiğimiz nokta itibarıyla da düşündürücü..
**
-Ankara’da Başbakan için düzenlenen karşılama için televizyon ve gazeteler 40 km’lik konvoy diyordu bağıra bağıra.. Esenboğa Havaalanı ile son konuşmanın yapıldığı yer arası 20 kilometre.. Gidiş geliş tıka basa dolmadıysa biri bana izah eder mi? Dubalarla yolun iki şeridini kapatarak oluşturduğunuz TRAFİK SIKIŞIKLIĞI da mı bu konvoya dahil? Üzeri otomobil yüklü TIR’lar da mı dahil konvoya? Ya da “Neler söyleyeceksiniz?” diye mikrofon uzatınca “Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz:))” diyen teyzede mi dahil insan seline?
**
-Rakamlarla uğraşmayı çok doğru bulmuyorum aslında.. Miting meydanları ipucu verir ama yanıltabilir siyasette.. Bu noktalara değinmekte ki amacım, şu ya da bu formülle yüz binleri toplayabilecek bir iktidar partisinin, bir hafta içinde geldiği noktayı görebilmek bakımından önemli.. Her çıkışın bir inişi var, bu bir gerçek.. Ama her “HIZLI” çıkışın da “HIZLI” inişi var.. Bu da bir başka gerçek.. Ve bu iniş tek başına “GEZİ”den değil, “AÇILIM”dan, bilesiniz.. Meydanlardaki bayrak hakimiyeti bize bunu fısıldıyor..
* * *
TÜRK BAHARI (!)
Ve hafta sonunun en önemli anı.. Başbakan itiraf etti; “Yahu ‘Türk Baharı’ 3 Kasım 2002’de gerçekleşti zaten.”
İşte bu.. İki yıldır bunu söylüyoruz, “Türk devlet geleneği köklü olduğundan, Türk milletinin şuuru henüz açık olduğundan,Türkiye’de düşlediğiniz türden bir “BAHAR” projesi kolay değil. 10 yıldır bunun için uğraşıyorlar.” Bunu söyledikçe de, her tür hakarete uğruyoruz sonradan görme kalemşörlerce.. Buyrun, bize inanmadınız, Başbakan söyledi..
**
Nedir bu “BAHAR” işi? BOP’un icraatı.. Kimindir bu proje? ABD-İsrail.. Neyi hedefliyor? ABD eski Dışişleri Bakanı KONDALİZA RAYS söylemişti, “Ortadoğu’da artık sınırların değişme zamanı geldi.”
E şimdi anladınız mı hem bu “BAHARI” hem de TÜRKİYE ile ilgili hesabını? E Başbakan da söylüyor, bizim bahar 11 yıl önce başlamış.. Ben demedim vallahi, Başbakan dedi.. Üstelik kedi bile şaştı bu işe, kedi..

* * *
Günün Sözü: Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkum olmaktır..