BAŞBAKAN YILDIRIM: CAMERON OYLARINI ARTIRMAK ADINA TÜRKİYE’Yİ MERKEZE KOYDU
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur. Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vizeyle ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz, pazarlık konusu yapılamaz.” dedi.
AK Parti Genel Merkezi’ndeki iftar programında konuşan Binali Yıldırım, “Dün İngiltere’de bir referandum oldu. Bu referandumun konusu şuydu; İngiltere Avrupa Birliği’nde kalacak mı yoksa ayrılacak mı? Bu referandumla ilgili çok sert kampanyalar yapıldı. Hatta bir milletvekili de hayatını kaybetti. Ne yazık ki İngiltere gibi NATO’da müttefikimiz olan bir ülkenin başbakanı, sadece referandumda evet oylarını arttırabilmek adına Türkiye’yi kampanyasının tam merkezine koydu, abuk sabuk laflar etti. Türkiye 3 bin yılda Avrupa Birliği’ne giremez gibi laflar etti. Doğrusu bu millet olarak bizi üzdü, canımızı da sıktı. Ama İngiltere’nin seçmenleri onun söylediği laflara hiç itibar etmedi, onun söylediğinin tersine karar verdi. Bir anlamda kendi iradelerini ortaya koydular, bir anlamda da Türkiye’nin Sayın Cameron’un düşündüğü gibi bir ülke olmadığını da teyit etmiş oldular. Avrupa Birliği’nin buradan çok önemli dersler çıkarması gerekiyor. Çıkarılacak derslerden bir tanesi İngiltere gibi birliğin çok önemli bir üyesinin neden bu noktaya geldiğinin derinlemesine incelenmesiyle ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği son zamanlarda kucaklayıcı ve kuşatıcı olmak yerine duvarlarının tahkim ederek kendi içine kapanma yolunu tercih etmiştir. Bölgede yaşanan mülteci dramında gördüğümüz manzara budur. Bölgede milyonlara sahip çıkan, kucak açan ülke Türkiye’dir. Avrupalılar da maalesef burada sınıfta kalmışlardır, duyarsız davranmışlardır. Göstermelik birkaç şey yapmak, asla ve asla gerçekleri değiştirmez. On binlerin, yüz binlerin Akdeniz’de ölüm kalım mücadelesini kaybetmelerinin önüne geçemez. Avrupa Birliği ile biz bu anlamda bir anlaşma yaptık. 64. hükümet döneminde Sayın Davutoğlu bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmanın iki tane önemli maddesi var. Bir tanesi geri kabul anlaşması, diğeri de vize muafiyetinin ekimden haziran sonuna çekilmesi, bir diğeri de Türkiye’nin üstlendiği mülteciler nedeniyle mali yükün hafifletilmesi. Ne yazık ki Avrupa bir kez daha samimiyet sınavını geçemedi. Biz geri kabul anlaşması çerçevesinde aldığımız tedbirlerle Avrupa’ya denizden göçü neredeyse bitirdik. Yine geri kabul anlaşmasına göre üçüncü ülkelerle ilgili kabullerimizi de anlaşmaya göre yerine getirdik. Gel gör ki Avrupa Birliği birçok yasal düzenlemeyi de yapmamıza rağmen, gün yaklaştığı zaman başladılar yeni şartlar ortaya sürmeye. Efendim Türkiye’de teröristlere çok sert muamele yapılıyor, onlara biraz daha şefkatli davranacak yasal düzenlemeler yapın gibi abuk sabuk laflar etmeye başladılar. Neyin pahasına vize kolaylığı sağlayacaklarmış. Türkiye’nin birliğinden beraberliğinden toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur. Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vize ile ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz.
DHA