Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 16°C
Sal 16°C
Çar 19°C
Per 21°C

Bahçeli: Haksızlığa direnmek, zulme direnç göstermek Hüseyni bir ahlaktır

Bahçeli, Haksızlığa direnmek, zulme direnç göstermek Hüseyni bir ahlaktır.

Türk milleti bu ahlakla donanmıştır.

Yezid’in uzantılarına Hz. Hüseyin’in duruşu ve şuuru yetecektir.

Yüreklerimizde tuttuğumuz Zülfikar ile zalimlere karşı mücadelemizi kahramanca sürdüreceğiz.

Yezid gibi yaşamaktansa, Firavun gibi olmaktansa gerekirse Hz.Hüseyin gibi can ve kan vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli: Haksızlığa direnmek, zulme direnç göstermek Hüseyni bir ahlaktır
29/08/2020 19:08 | Son Güncellenme: 29/08/2020 19:09
A+
A-

Haksızlığa direnmek, zulme direnç göstermek Hüseyni bir ahlaktır

MHP Lideri Bahçeli: On iki Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilmeli
MHP Lideri Devlet Bahçeli, On iki Ada’nın statüsü hakkında, “On iki Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilmeli” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, On iki Ada’nın statüsü hakkında şunları söyledi:

“On iki Ada meselesi Türk milletinin kanayan yarasıdır. Bu adalar haksız, hayasız ve hukuksuz şekilde elimizden alınmıştır. On iki Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilmelidir. Yunanistan ile aramızdaki Ege sorunu aslında On iki Ada sorununun yeni bir boyut kazanmasından başka bir şey değildir.

Türkiye’nin egemenlik hakları ve milli güvenliği adalar üzerinden tehdit edilmektedir.

1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarına göre askerden arındırılması gereken 23 adanın 16’sı hızla silahlandırılmış, cephaneliğe dönüştürülmüştür. Bu yanlıştır, gaflettir, hatta hıyanettir. Özellikle silah ve asker yığılması On iki Ada’yı daha da tartışmalı hale getirmiş, uluslararası antlaşmaların meşruluğu ihlal ve hatta imha edilmiştir.

Yunanistan ve arkasındaki zalim efendileri çevremizi kuşatmak isterken On iki Ada’nın hukuki statüsünü temelden dinamitlemişler, bu adaların mülkiyet boşluğunu belgelemişlerdir.

Türkiye’nin On iki Ada üzerinde hakkı vardır, sözü vardır, anıları vardır, çıkmayacak izleri vardır.

1912 yılından bugüne kadar geçen süreyi ve yaşananları dikkate aldığımızda On iki Ada üzerindeki haklarımızı inkar ve ihmal etmek milli ruha tamamıyla aykırıdır.

Bizim konuyla ilgili çalışma ve değerlendirmelerimiz devam edecektir.

Elbette yapacaklarımız ve söyleyeceklerimiz sırasıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır.

İlk etapta hedefimiz şudur.

Dokuzuncu Ayın Dokuzunda Saat Dokuzda, yani 9 Eylül 2020 günü, İzmir’de düşmanın denize döküldüğü muhit ve mıntıkaya kadar, On iki Adayı temsilen teşkil edilecek oniki heyetin her birinde seksen bir Ülküdaşımın bulunması suretiyle istiklal için kararlılık yürüyüşü yapacağız.

İnanıyorum ki, Ülkücü Türk gençliği bugünden itibaren gerekli tüm hazırlık ve çalışmayı heyecanla temin edecektir.

Unutulmasın ki, hakkımızdan vazgeçersek şerefimizden oluruz.

Şeref ise bir milletin can damarı, varlık senedi, beka meselesi, onur payesidir.

Bu vesileyle de bir matem ayı olan Muharrem ayının 10’uncu gününde Kerbela’da şehit düşen Efendimizin aziz torunu Hz. Hüseyin’e ve Ehl-i Beyt’in muhterem büyüklerine Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.

Haksızlığa direnmek, zulme direnç göstermek Hüseyni bir ahlaktır.

Türk milleti bu ahlakla donanmıştır.

Yezid’in uzantılarına Hz. Hüseyin’in duruşu ve şuuru yetecektir.

Yüreklerimizde tuttuğumuz Zülfikar ile zalimlere karşı mücadelemizi kahramanca sürdüreceğiz.

Yezid gibi yaşamaktansa, Firavun gibi olmaktansa gerekirse Hz.Hüseyin gibi can ve kan vereceğiz.”

Kaynak: Türkgün