Dolar 32,2781
Euro 35,0348
Altın 2.472,91
BİST 10.531,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Açık
İstanbul
23°C
Açık
Cts 22°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C

ARINÇ: BU 7 SENEDEN BERİ İÇİMİZDE BİR UKDEDİR

ARINÇ: BU 7 SENEDEN BERİ İÇİMİZDE BİR UKDEDİR
26/08/2014 13:05
A+
A-

Bülent Arınç, ‘Sayın Ahmet Necdet Sezer Köşk’ün kapılarını kapatması ve bir devir-teslim töreni yapması 7 seneden beri içimizde bir ukdedir’ dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Sayın Abdullah Gül’ün 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan toplantıda seçilmesini müteakip Sayın Ahmet Necdet Sezer Köşk’ün kapılarını kapatması ve bir devir-teslim töreni yapması 7 seneden beri içimizde bir ukdedir” dedi.

61. hükümetin son Bakanlar Kurulu Toplantısı, saat 18.15’te sona erdi. 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta yapılacak yemin töreni öncesi son kez başkanlık yaptığı toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklamalarda bulundu.

Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimini Başbakan Erdoğan’ın yüzde 52 oyla kazandığını, AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık için de Davutoğlu’nun aday gösterildiğini kendisini tüm bakanlar olarak tebrik ettiklerini söyledi. Arınç, “Davutoğlu tercihi, hepimiz tarafından takdir ve beğeniyle karşılandı” dedi. 27 Ağustos’ta yapılacak AK Parti Olağanüstü Kongresi’nin Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle genel başkanlık koltuğunun boşalması konusunda olduğunu belirten Arınç, Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta görevine yemin ederek başlayacağına işaret etti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu başkanlığında kongre hazırlıklarının sürdüğünü vurgulayan Arınç, şöyle konuştu: “Kongrenin mükemmel olması için yapılması gereken tüm çalışmaları koordine ediyorlar. Aldığımız sonuçlar gösteriyor ki bütün Türkiye’den gelecek binlerce insanla sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın dikkatinde olacak bir olağanüstü genel kurul yapacağız ve sadece genel başkanlık seçimi yapılacak. İnanıyoruz ki ittifakla oy birliğiyle Sayın Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin yeni genel başkanı olarak o gün seçilmiş olacaktır. Buna ilişkin çalışmalar değerlendirildi, bir aksama görülmüyor”
Toplantıda kongre sonrası sürecin de görüşüldüğünü açıklayan Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Meclis’i 28 Ağustos’ta and içme töreni için olağanüstü toplantıya çağırdığını hatırlattı. Arınç, toplantının ardından Başbakan Erdoğan’a mazbatasının takdim edileceğini ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kesin sonuçları 28 Ağustos’ta açıklayacağını belirtti. Meclis’teki törenin ardından Çankaya Köşkü’nde bir devir teslim töreni yapılacağını belirten Arınç, şunları kaydetti: “Devir teslim töreni, bu dönem için ilklerden birisidir ve fevkalade önemlidir. Çünkü, Sayın Abdullah Gül’ün 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan toplantıda seçilmesini müteakip Sayın Ahmet Necdet Sezer Köşk’ün kapılarını kapatmış ve bir devir-teslim töreni yapmamıştı. Bu 7 seneden beri içimizde bir ukdedir. Seçilen cumhurbaşkanına bir karşılama ve and içme töreninin yapılmaması demokrasimiz ve millet iradesi adına fevkalade ayıplanacak bir davranıştı. Bugün hem onu telafi etmek hem de 7 yıl başarıyla cumhurbaşkanlığı yapmış bir değerli insana karşı vefa borcumuzu göstermek üzere Köşk’te güzel, fevkalade dikkat çekici bir devir teslim töreni yapılacak.”

61. hükümetin son Bakanlar Kurulu toplantısında kabine üyelerinin söz alarak, bu dönem ve gelecek döneme ilişkin düşüncelerini, temennilerini, arzu ve isteklerini bildirdiğine dikkat çeken Arınç, ayrıca son günlerde yaşanan üzücü olayların da ele alındığını bildirdi.
Bekir Sıtkı Erdoğan’ın bugüne kadar hayatını nezih bir şekilde sürdürdüğünü belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem şiirleriyle hem şarkıya dönüşen bestelenmiş şiirleriyle hepimizin gönlünde taht kuran bir şairimizdi. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum.”

Siirt’te Alkumru Barajı’nın kapaklarının açılmasından sonra piknik yapan vatandaşlardan bazılarının kabaran suların altında kalarak hayatlarını kaybettiklerini dile getiren Arınç, sözlerine şöyle devam etti: “Valiliğimizden ve ilgili kurumlarımızdan aldığımız habere göre olaydan 12 kişi etkilendi, bunlardan 6’sı kurtarıldı, 5’i hayatını kaybetti, 10 yaşındaki bir kız çocuğunu arama çalışmalarına devam ediliyor”
Barajı Limak Holding’in işlettiğini belirten Arınç, açıklamalarına şöyle konuştu: “Elektrik üretimi için aynı anda 2 ünitenin çalıştırılması talimatı veriliyor. Her zamanki uygulamalardan birisi yapılıyor ve kapaklarının açılmasından takriben 15 dakika önce uyarı sirenleri çalınıyor. Buna rağmen alan ya farkında olunmadığı için veya bir anda suların geleceği düşünülmediği için 15 dakika sonra su kapaklarının açılmasıyla olaydan yurttaşlarımız etkileniyor. Bütün bunlara rağmen enerji bakanımız inceleme yapmaktadır. Ayrıca, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli ve valilik tarafından idari soruşturma başlamıştır.”

Kumburgaz’da deniz bisikletiyle denize açılan 5 kişinin cesetlerinin aranmasına büyük özen gösterildiğini belirten Arınç, şu ifadeleri kullandı: “Önce hayatta oldukları düşünüldü. Aramalara sismik arama gemileri, helikopterler, sahil güvenlik ve kıyı emniyeti, deniz altında arama yapacak tüm ekipmanlarımızla katıldı. Maalesef şu ana kadar sadece Serdar Demir isimli bir yurttaşımızın cesedine ulaşıldı. Olay yerinden 10 kilometre uzaklıkta Marmara Adası civarında bulundu, dört kişinin aramasına devam ediliyor. Yakınlarına sabır diliyorum. Kendileriyle dolaylı yolla görüşmelerim oldu. Onların arzu ettiği her şey yapılıyor. Teknik olarak tüm ekipmanlarla bütün imkanlarını kullandı fakat maalesef olaydan geç haberdar edilmemiz sebebiyle takriben 23 saat sonra gençlerimizin herhalde bir şekilde kapılıp uzaklara kadar gittikleri düşüncesindeyiz. Buna rağmen aramalar devam ediyor.”
Arınç, toplantıda ayrıca Irak ve Libya’daki son gelişmelerin, çözüm süreci ile ilgili son konuların ve buna bağlı olarak iç ve dış bazı gelişmelerin görüşüldüğünü açıkladı. Arınç, “Biz de bir bakıma Başbakanımızla vedalaşmış olduk. Yeni kurulacak hükümetimizin de bugüne kadar ki hükümetlerimizin başarı trendini çok daha yükseklere çıkaracağını ümit ettiğimizi ifade ettik” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olmasının ardından yeni kuracağı kabineyle ilgili şunları söyledi: “Yeni bir başbakan geliyor. Mutlaka çalışma arkadaşlarını kendisi seçecektir. Ona da imkan sağlamak için bizim bazı düşüncelerimizi ifade etmemiz gerekiyordu. Ben bana yakışanı yaptım. Herşey yeni başbakanımızın takdirinde.”

61. Hükümetin son Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, bir gazetecinin “Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olmasının ardından yeni kurulacak kabinede görev alacak mısınız?” sorusu üzerine, 5 yıl Meclis Başkanlığı, 5 yıldan bu yana da Başbakan Yardımcısı olduğunu hatırlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bu hükümette bulunduklarını anımsatan Arınç, şöyle konuştu: “Onun gidiyor olmasıyla aslında bizim de ona veda etmemiz lazım. Bu siyasi etik bakımından da doğrudur. Yeni bir başbakan geliyor. Yeni başbakan hükümetini teşkil edecektir. Mutlaka çalışma arkadaşlarını kendisi seçecektir. Ona da imkan sağlamak için bizim bazı düşüncelerimizi ifade etmemiz gerekiyordu. Ben bana yakışanı yaptım. Herşey yeni başbakanımızın takdirinde. Bugüne kadar çok iyi bakan arkadaşlarımızla çalıştık. Bundan sonra bütün bakan arkadaşlarımızın aynı hedefe mutlaka daha hızlı koşacaklarını düşünüyorum. Şahsımla ilgili takdiri hem bugünkü başbakanımız hem de yarın görevi devralacak başbakanımız en iyi şekilde takdir eder. Biz onlar için en doğrusunu söylemiş olduk. Umarım dikkate alacaklardır.”

Gazetecilerin aynı sorusu üzerine Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: “Yorum serbest. Doğru olanı yaptık. Usul böyledir. Yeni Başbakanımız varsa yeni Başbakanımıza kendi ekibini, çalışabileceği en başarılı arkadaşları seçme hakkının verilmesidir. Bu hem bir önceki başbakanımız için sağolsun o bizi tercih etmiş ve 2009 Mayıs ayından bu yana Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirmişti. 3-4 senedir hükümet sözcülüğü yapıyorum. Hem ona bir teşekkür hem de yeni başbakanımıza ‘rahat olun, çalışma arkadaşlarınızı rahatlıkla seçin biz size de teşekkür ediyoruz’ dedik. Bu benim için güzel bir şey. Umarım güzel yorumlar yaparsınız.”

Arınç’a bir gazeteci, çözüm süreciyle ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın sözlerini anımsatarak, “Somut bir yol haritasının hayata geçmesi için Eylül ayını işaret ettiler. Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda gündeme geldi mi?” yönünde soru sordu. Arınç da, Başbakan Yardımcısı Atalay’ın konuşmasını takip ettiğini ve Bakanlar Kurulu’nda önemli bir başlık altında hem bugüne kadar yaşananları ve yapılanları hem de bundan sonraki yapılacakları konuştuklarını dile getirdi.

Arınç, çözüm süreci konusunda 6 maddelik bir çerçeve kanunun çıkarıldığını anımsatarak şöyle konuştu: “Bu çerçeve kanun bugüne kadar yapılanları kapsayan, bundan sonrasına da yön veren, yol gösteren bir çerçeve kanundur. Sayın Atalay’ın ifade ettiği gibi bundan sonra somut yol haritasını, neler yapılması gerektiğini, belki yine Meclis’e sevk edebileceğimiz bir kısmını idari tedbirlerle götürebileceğimiz ama gün olarak, tarih olarak, süre olarak her birini ayrı ayrı belirleyeceğimiz yeni bir döneme giriyoruz.”

Çözüm sürecinde gelinen noktada elde edilen kazanımların olduğunun altını çizen Arınç, terör olaylarının hemen hemen son bulduğuna dikkat çekti. Caddelerde, sokak içlerinde kadınlara, çocuklara yönelik terör olaylarının olmadığını vurgulayan Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Memleketimize bir güven ve huzur ortamının çok güzel bir şekilde belirdiği bir noktadayız. Şüphesiz asayiş olaylarında yüzde yüzlük bir noktada değiliz. Terör örgütünün veya terör örgütü yandaşlarının meydana getirdiği üzücü olaylar var. Bunlara asayiş olayları olarak bakıyoruz ve güvenlik güçlerimiz bu asayiş olaylarını da anında bastırabilecek, anında etkisiz hale getirebilecek bir noktadadır. Olayları önemsiyoruz. Bunların olmaması, özellikle yol kesme gibi, şantiyelerin basılması gibi, araçların ateşe verilmesi gibi, kendilerini hissettirmeye çalışanlara örgüt mü diyeceğiz başka bir şey mi diyeceğiz grupların asayişi bozabilecek hiçbir davranışına müsade edilmeyecektir.”

Arınç, çözüm sürecinin halk tarafından çok iyi karşılandığını ve büyük bir ümit olarak kabul edildiğini belirterek, “Sürecin başarı ile sonuçlanmasını arzuladıklarını biliyorum” dedi.

Arınç, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın Adli yıl açılış törenine Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın katılması durumunda kendisinin katılmayacağı yönündeki açıklamalarının ardından bugün Yargıtay’da gerçekleştirilen toplantı sonrasında alınan karar soruldu. Bunun üzerine Arınç, şöyle konuştu: “Sayın Başbakanımız, seçilmiş Cumhurbaşkanımız saat 18.30 itibariyle Yargıtay başkanımızla bir görüşme yapacaktı. Umarım halen devam ediyordur. Onun içeriğini bilmem. Bize en az bir ay önce bir davet gelmişti. Sayın Başbakanımız Cumhurbaşkanı seçilmesini takiben bir vesileyle ‘Eğer Barolar Birliği başkanı konuşma yapacaksa konuşmam’ şeklinde bir beyanı oldu. Bunun üzerine Yargıtay başkanı da çok önceden barolar birliği başkanına davetiye gönderildiğini çünkü 1943 yılından bu yana böyle bir teamül oluştuğunu ifade ettiler.

Teamülün yazılı bir hukuk kuralı olmadığına dikkat çeken Arınç, Adli yılda tören yapılmasına yönelik bu törende de Yargıtay başkanıyla birlikte barolar birliği başkanı da konuşur şeklinde bir hüküm bulunmadığını söyledi.

Kendisinin 25 yıl avukatlık yaptığını hatırlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tabi katıldığım toplantılar gerek Danıştay, gerek Yargıtay törenlerinde Barolar Birliği başkanının konuştuğunu biliyorum. Ancak teamül vazgeçilebilir, terk edilebilir. Yargıtay başkanımızın buradaki temel sorunu davetiye gönderilmiş olmasıdır. Davetiye gönderildikten sonra sayın seçilmiş cumhurbaşkanımızı daha önce Danıştay’da yaşadığı bir tatsız olayla ilgili olarak kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanarak barolar birliği başkanının yani Danıştay başkanını 20 dakika konuştuğu yerde bir barolar birliği başkanının neredeyse bir saat 20 dakika konuşmasını ve orada avukatların, yargının sorunlarını konuşmak yerine siyasi konulara girmesi, hatta Van depreminden bile bahsedecek bir noktaya gelmesini yakışıksız olduğunu söylediğini biliyoruz. Hatta bu tepkiyi sözle de bırakmamış Danıştay salonundan ayrılmıştı. Şimdi bu gelişmeler üzerine başkanlar kurulu toplayacağını ifade etmişti. Yargıtay başkanımız. Biz içerdeyken bana gelen notlardan oy çoğunluğuyla barolar birliği başkanına yapılan davet geri çekilmeyecektir. Barolar birliği başkanını ancak Yargıtay başkanı kadar konuşması rica edilmiştir. Bunlar kendi içlerindeki sorunlarıdır. Sayın seçilmiş cumhurbaşkanımız 1 Eylül’de bu törene katılacak mıdır, katılmayacak mıdır onu açıklamasını kendisi yapar. Bu konuşmadan sonra eğer bir gelişme olduğu takdirde sizlerde bizlerde öğrenmiş olacağız.”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nde verdiği son resepsiyonda eşi Hayrünnisa Gül’ün yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Arınç, “Tabi Bakanlar Kurulu toplantımızda veya gündemimizde böyle bir konu olmadığı için bunlar belki başka zeminlerde konuşulabilir” yanıtını verdi.

Bir gazeteci, “Sayın Erdoğan’ın yemin ettikten sonra yeni Başbakan Davutoğlu’na görevi davet edeceği süreye kadar bir vekalet mekanizması işletilecek mi? Sizin vekalet edeceğinize yönelik haberler var” diye sordu. Bunun üzerine Arınç, şunları söyledi: “28’inde and içme ve devir teslim töreninden sonra yeni hükümeti kuracak kişiye yani Sayın Ahmet Davutoğlu’na muhtemelen hem büyük kongreyi yapmadan hem genel başkan seçilmeden ihtiyatlı konuşmamız lazım. Dünyanın binbir türlü hali var arada bir zaman olacak bu zamanın kısa olacağını düşünüyoruz. Sayın Başbakanımız; Başbakanlık görevini vereceği kişi aynı zamanda bakanımız olduğu için bu süre içerisindeki vekalet görevini sayın Davutoğlu’na verecektir. Çok haklı olarak ama basında bir şeyler yazılıyor ve sonra onun üzerinden spekülasyon yapılıyor. Sonunda biz böyle bir durumla karşılıyoruz. Yani en son yazılanda birisinin aklına gelen birşey ’15 güne kadar Bülent Arınç vekalet edecek.’ Şimdi olmayınca da ‘bak gördünüz mü adamı tamamen sildiler. O bile başbakan vekili olamadı denilecek.’ Biz bunu yıllardır biliriz, tanırız. Başka yapacak işi olmayanlar bir takım senaryolar üretebilir. 24 saatten az sürebilecek bir vekalet için esasen başbakan olması düşünülen ve kararlaştırılan bir kişinin vekaletinden daha normal olan bir şey olamaz. Ben üzgün değilim. İnşallah vekalet görevi onda olacaktır”

“İzmir’deki askeri casusluk soruşturmasında izlendiğiniz ortaya çıkmıştı. Siz de doğrulamıştınız. ‘Soruşturmayı yapan polislere teşekkür edilmeli’ demiştiniz. O polisler gözaltına alındı, ne diyorsunuz?” diye soruldu. Arınç da şöyle karşılık verdi: “O zaman o konuyla ilgili ne söylemişsem doğru söylemişimdir. Ama şu andaki soruşturmaların o olayla bağlantısını herhalde siz yanlış biliyorsunuz. Başka bir iddia neticesinde soruşturmanın başladığını ve devam ettiğini biliyorum.”

Arınç, Almanya’nın Türkiye’yi dinlediği iddialarının Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelip gelmediğinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Bakanlar Kurulu gündemimizde yoktu ama konu önemli olduğu için ben Dışişleri Bakanımızla ayrıca görüştüm. Kendisi 3-4 gün evvel bir yurt gezisi sırasında bu konuyla ilgili tepkilerini iletmişti. İzahat bekliyoruz açık doyurucu net bir izahat bekliyoruz. Bunun üzerine bazı görüşmeler yapıldı. Alman istihbarat yetkililerinin tekrar bizimle bir araya geleceğini biliyoruz. Bizim hem başbakanından hem de etkili bakanlarından Almanya ile geçmişten bu yana iyi ilişkileri bulunan bir ülkenin bir dost ülke olarak kabul edildiği söylenen bir ülkenin eğer iddia edildiği şekilde bir dinleme olmuşsa ne zamandır ne sebeple olmuştur sonuçları nedir bunlar konusunda ciddi bir izahat beklediğimiz en üst noktadan bu işi dışişleri bakanı yapabilirdi kendilerine iletilmiştir. Onlar da konu üzerindeki hassasiyetlerini ifade etmişlerdir. Bizim onlara söylediğimiz istihbaratta bulunan kurum ve kişilerin bu konuda bir araya gelmeleri görüşmeleri önümüze bir rapor koymalarıdır. Zannediyorum önümüzdeki çok yakın bir aşamada kamuoyuna iletmiş olacağız.”

 

iha