Aleksis Çipras’tan itiraf: Türkiye’nin bölgedeki rolü arttı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasında yapılan görüşmeyle ilgili konuşan Yunanistan eski başbakanı Aleksis Çipras, önemli bir itirafta bulundu.

Yunanistan’ın eski Başbakanı Aleksis Çipras, Rusya-Ukrayna savaşı ve Yunanistan-Türkiye ilişkisine yönelik açıklamalarda bulundu. To Vima gazetesine demeç veren Çipras, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının gerekçesi olmadığını söyledi.

Miçotakis’e tepki: ‘Soyutlanmış Türkiye’ söylemine sarılma
Sözü Ankara ile Atina arasındaki ilişkilere getiren Çipras, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasında yapılan görüşmeye “temkinli” yaklaştı. Miçotakis’in “soyutlanmış bir Türkiye” şeklinde yanlış söyleme sarıldığını kaydeden Çipras, Ankara’nın konumunu güçlendirmeyi sürdürdüğünün altını çizdi.

Ankara’nın rolüne dikkat çekti
Çipras, “Yunanistan Başbakanı, Erdoğan ile görüştüğünde, Türkiye’nin bölgedeki rolü zaten ilerlemişti” ifadesini kullandı.

Ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak Syriza’nın lideri Çipras, “Ankara ile Atina arasındaki gerilimi hafifletmenin Yunanistan’ın zararına olacağını” savundu.

“Baskıyı artırmalıyız”
Öte yandan Aleksis Çipras, Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin Yunanistan için “mümkün olan en iyi zamanda” gerçekleşmediğini ileri sürerek, Türkiye üzerindeki baskının artırılması gerektiğini iddia etti.

Önceki açıklamasında Türkiye ile diyalog çağrısı yaptı
Ukrayna’daki son duruma ilişkin Yunanistan Parlamentosu’nda bu ay başında konuşan Çipras, “Bizim düşüncemize göre Ukrayna krizinin getirdiği istikrarsızlık ve yeniden sınıflandırma, Ege ve Doğu Akdeniz’de tansiyonun düşürülmesi amacıyla Türkiye ile esaslı bir diyaloğu aktif olarak talep etmemiz için ek bir sebeptir” demişti.

Çipras, Türkiye ile diyalog kapısının açık bırakılması gerektiğini vurgulamıştı.

Miçotakis: Kapıyı kapatmadık
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise Çipras’ın eleştirilerine cevaben Türkiye ile diyalog kapısını kapatmadığını ve Ankara ile diyaloğa her zaman açık olduğunu savunmuştu.

Kaynak: Türkgün