Dolar 32,2020
Euro 35,0069
Altın 2.504,53
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Pts 22°C
Sal 25°C
Çar 22°C
Per 23°C

AKP TIYATROSU IFTIHARLA SUNAR

AKP TIYATROSU IFTIHARLA SUNAR
22/10/2013 13:49
A+
A-

Daha önce sorduğumuz bir soruyu hatırlatarak başlayalım. Lübnan’da kaçırılan pilotlar, Türk değil, İsrail veya ABD vatandaşı olsaydı, ne olurdu? Gelinen noktada bu soruya şunu da eklemek gerekiyor: Türk pilotların kaçırılması bir tesadüf müdür, yoksa Türkiye’den sonuç almayı daha garanti gördükleri için mi bu yolu seçmişlerdir?

Pilotlar ABD’li olsaydı?

Bu soruların cevabı işin aslını da ortaya koymaktadır. İki soru ve haliyle cevapları birbirini tamamlamaktadır. Kaçıranlar Lübnanlı. Kaçırma sebepleri Suriyeli isyancıların elinde bulunan 9 Lübnan vatandaşının serbest bırakılmasını sağlamak. Ama kaçırılanlar Türk. Her şeyden önce burada bir tuhaflık yok mu? Kaçırılan pilotlar İsrail ve ABD vatandaşı olsalardı, bırakın 71 gün beklemeyi, daha 71 dakika geçmeden Lübnan’ı o teröristlere dar eder, inlerinden çıkarır ve cezalarını verirler, pilotları da ailelerine kavuştururlardı. Nitekim, teröristler de bunun böyle olacağını bildikleri için, daha çok ses getirecek olmasına rağmen bir başka ülkenin pilotlarını değil, bizimkileri seçmişlerdir.

Suriye bataklığa dönerse

Türk pilotlarının hedef alınmasının altında yatanları biraz daha açmak gerekiyor. Her ne kadar şerefli Türk medyası buradan bir kahramanlık hikayesi çıkarmaya çalışsa da, işin aslı AKP’nin Türkiye’nin itibarını ve saygınlığını yerle bir ettiği ve Türk vatandaşlarını artık dünyanın her yerinde hedef haline getirdiği gerçeğidir. Siz Suriye’yi bataklığa dönüştürür, orada daha çok kan akmasının yolunu açarsanız, buradan bir saygınlık değil, düşmanlık çıkar. Her ölümün, her kaçırılmanın, her olumsuzluğun altında sizi ararlar. Suriyeli isyancıların arkasında siz durduğunuz için, sizin vatandaşlarınızı kaçırır, sizi hedefe koyarlar.

PKK örnek teşkil ediyor

Bu birinci sebeptir. İkinci sebep daha da vahimdir. AKP iktidar olduktan sonra içeride veya dışarıda Türkiye ile hesabı olan her kim varsa, tamamı bir şekilde sonuç almış ve hedefine ulaşmıştır. Bunun en çarpıcı ve iç yakan örneği de PKK terörünün geldiği seviyedir. Ülkenin varlığına ve birliğine kast eden eli silahlı katiller muhatap alınmakla kalmamış, adam öldürerek elde edemedikleri her ne varsa, çok daha fazlasını masa başında elde etmişlerdir. Bununla da yetinmemiş tehdit ve şantajlarla çok daha ileri gitme imkanı bulmuşlar, İmralı’daki elebaşları yattığı yeri bir parti genel merkezine dönüştürmüştür.

Hepsi sıraya girdi

Sadece PKK mı? Tarih boyunca Türkle ve Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi olup da, AKP ile birlikte sonuç alamayan hiç kimse kalmamıştır. Kimi Ekümenik olma hayallerine kavuşmuş, kimi Papaz okulu açmış, kimi Kilise çanı çalma rüyasını gerçeğe dönüştürmüş, kimi yalan ve iftiralarına karşılık bulmanın heyecanına Ağrı’ya göz dikmeyi de eklemiştir. AKP’nin varlığını ganimet sayıp Akdeniz’i sahiplenmek isteyen mi ararsınız, Kıbrıs’ın tamamına konma planları yapanları mı sorarsınız, Türkiye’den toprak ve tazminat almak için sıraya girenleri mi hesap edersiniz, ne ararsanız var.

Bu mu başarı ?

Bütün bu kayıpları, bu teslimiyetleri Türk milletine başarı ve kazanç olarak yutturabilirsiniz, ama dünyanın gözü kör değil. Herkes ne olup bittiğini, AKP’nin nasıl teslim alındığını görüyor. Vatan-millet düşmanları daha da iştahlanıyor ve sıraya giriyor. Bütün bu yaşananlar yüzünden bir caydırıcılığınız olmadığı gibi, bizi ikinci derecede ilgilendiren meselelerde bile Türkiye üzerinden sonuç almanın daha kolay olduğunu bilerek hareket ediyorlar. Türk pilotları bütün bu sebeplerle hedef alınmıştır. Nitekim, yanlış düşünmediklerini, yanlış hedef seçmediklerini sonuçlarıyla bir defa görmüşlerdir. Pilotları kaçırırken neyi hedeflemişlerse, fazlasıyla elde etmişlerdir. Üstüne bir de 150 milyon dolar gibi bir fidye koparıldığı yönünde çok ciddi iddialar ortalıkta dolaşmaktadır.

Emsal teşkil ederse

Pilotlarımızın sağ-salim evlerine dönmüş olmaları elbette sevindiricidir. Ancak, bütün bu gerçekleri ortadan kaldırmıyor. Türk vatandaşını önce her türlü tehdit ve tehlikeye açık hale düşüreceksiniz, sonra da kaçıran teröristlerin bütün istediklerini teslim ederek, buradan bir kahramanlık masalı çıkaracaksınız. AKP eğer ciddi, tutarlı, kararlı ve itibarlı bir hükümet olsaydı, her şeyden önce o pilotları kaçırmaya kimse cesaret edemezdi. Cesaret eden de, bunun bedelini öderdi. Oysa tam tersi olmuştur. Yaşananlar bundan sonra bu tür niyetleri olanları daha da cesaretlendirmiştir. Bundan sonra Türkiye ile ilgili olsun olmasın, hangi teröristin kiminle bir meselesi varsa, bir veya birkaç Türk vatandaşını kaçırıp, pilotların durumunu emsal göstererek sonuç almak isterse, buna nasıl engel olacaksınız?

AKP Türk milletini tüketmeden

Hangi mesele olursa olsun, neresinden tutarsak tutalım, vardığımız yer hep aynı oluyor. Türkiye’yi bu hallere düşürenlerin ellerine çiçek alıp, gece yarısı karşılama şovları yapması, bu milletin aklıyla alay etmektir. AKP artık bu ülkenin ve milletin sırtında ağır ve taşınamaz bir yük olmaya başlamıştır. AKP ile geçen her gün ülke kaybetmektedir ve bu kayıplar artık telefi edilemez noktalardadır. Hala tiyatro oynayarak, hala masal anlatarak, hala yanaşma ve beslemelerin hazmettirme gayretleriyle bu milleti oyalayabileceklerini zannediyorlar. AKP Türk milletini tüketmeden, Türk milleti AKP’yi sandıkta silmelidir. Aksi halde bir dahaki seçime kadar bir vatanımızın olup olmayacağı şüphelidir. Çok şükür ki seçimler için geri sayım başlamıştır ve millet biran önce sandığı beklemektedir.

ORHAN KARATAŞ/ ORTADOĞU