MHP: AKP OSLO’DA, DOLMABAHÇE’DE İMZALANAN PROTOKOLLERİ DE OKUYACAKMIDIR?
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman “AKP’nin aldatma ve kandırma siyasetinin son örneklerine” ilişkin bir açıklama yaptı.
Büyükataman’ın açıkalaması şu şekilde:
Türk siyaseti son dönemde AKP ile birlikte hiç olmadığı kadar itibar ve seviye kaybına maruz kalmıştır. AKP’nin seçim meydanlarında, televizyonlarda ve yandaş gazetelerde söylediği gerçek dışı sözlere aziz milletimiz artık kanmamaktadır.
Millî iradenin tecellisine saygı duymayan AKP, millî irade açısından bir numaralı tehditler manzumesidir.
AKP, demokrasiye tehdittir. AKP, millî birliğe ve bin yıllık kardeşliğe tehdittir. AKP, bireysel hak ve özgürlüklere tehdittir. AKP, düne husumet, geleceğe tehdittir. AKP, hukuka çengel, huzura engeldir. Ve AKP Türklüğün yegâne hasmı, Türk milletine musallat olmuş günah kaynağıdır.
32 günü CHP ile ziyan eden AKP, 2,5 saatlik görüşmede MHP’ye koalisyon teklif etmemiştir. Bu gerçek ortada iken yalanlar ve iftiralar bitmek bilmemektedir.
AKP’nin yıllardır millî değerleri yok etme politikası her seçim öncesinde olduğu gibi milliyetçi değerleri sömürme politikası olarak karşımızdadır.
AKP’nin siyasi künyesinde taşıdığı “millî irade dolandırıcılığı”, “inanç hortumculuğu” ve“siyaset karaborsacılığı” gibi sıfatlarına son olarak “siyasi kapkaççılık” da eklenmiştir.
Milliyetçi Hareket’in seçim beyannamesinden, kullandığı sözlere kadar varan aparma harekâtı Türkiye Cumhuriyeti’nin fikir babalarından, büyük Türk milliyetçisi Ziya Gökalp’in sözünün çalınmasıyla devam etmektedir.
Düne kadar nefret kustukları, Diyarbakır’da salonlardan ismini silmeye çalıştıkları Diyarbakır’ın has evladı Ziya Gökalp’in “Ben, sen yok; biz varız.” sözünün AKP tarafından “Sen, ben yok; Türkiye var.” şeklinde kullanılıyor olmasını samimi bulmamaktayız.
Türkiye’nin adının değiştirilmesi gerektiğini savunan bir gayrimillî kadronun, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözüyle kavgalı olanların, “Andımız”ı, tabelalardaki “T.C.” ibaresini kaldıranların, dağlara kazınan bayraklara ve yazılara bile tahammül edemeyenlerin, PKK ile aynı masada oturanların, teröristlerle mutabakatlar imzalayanların Türkiye değil Türkiye’yi bölme sevdası vardır.
Seçim beyannamesinde Türk kimliğini etnisite seviyesine indirerek yeni hazırlayacakları anayasaya almayacaklarını ifade edenlerin, beyannamelerinde Türk ifadesini sadece -henüz isimlerini değiştirme fırsatı bulamadıkları- resmî kurumlarla ananların; seçim öncesi millî, seçim sonrası gayrimillî davrananların 13 yıldır ne yaptıkları ortadadır.
Göstermelik terör operasyonu yapanların valilere operasyon izni vermedikleriyle övündüğü sözler ortadadır.
“Herkes eşittir Türkiye” sözümüze muhalefet edip milletimizi Kürt, Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Boşnak vs… sözleriyle 36’ya bölmeye çalışanların bu ülkeye verecekleri tek şey göz yaşıdır.
“Mitingleri bir parti mitingi değil teröre lanet ve teröre karşı birlik mitingleri yapacağız.” sözleriyle AKP aldatma ve kandırmada zirve yapmıştır. Tabi parti olarak vatandaşın karşısına çıkmaya yüzü olmayan AKP, birlik, kardeşlik gibi maskelerin ardına saklanarak vatandaşın huzuruna çıkacaktır.
AKP sözcüsü ilk mitinglerinin Bursa’da olacağını ifade etmektedir. Bursa’lı hemşerilerimiz şu soruların cevabını merak etmektedir;
Teröre karşı miting yapacağını söyleyen AKP yönetimi; bu mitinglerde, çözüm sürecinde akillerin hazırlayıp kendilerine sundukları raporları, Oslo’da, Dolmabahçe’de imzalanan protokolleri de okuyacaklar mıdır?
Dolmabahçe Protokolünün, İmralı canisinin 10 şartı olduğunu itiraf edecekler midir? Diyarbakır’daki Nevruz’da okunan bebek katilinin mektubunu da okuyacaklar mıdır? Orada izlenen bebek katilinin eski konuşmalarını izletecekler midir?
Habur’da devlete meydan okuyanları da, Kandil’in ve PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin temsilcilerini de yanlarına alıp meydanda ellerini havaya kaldıracaklar mıdır?
Barzani’nin elinden tutup meydandaki kalabalığa “Türkiye seninle gurur duyuyor.” diye slogan attıracaklar mıdır? Burada yine bölücü Şivan Perver’e konser verdirecekler midir?
PKK’nın şehir yapılanması olan KCK’nın cezaevlerine tıkılan teröristlerini neden serbest bıraktıklarını açıklayacaklar mıdır?
Genel Başkanımızın, Bölücübaşı Öcalan’ın tek günlüğüne İmralı’dan çıkıp çıkmadığı sorusuna cevap verecekler midir?
Velhasılı 13 yıllık günahlarını ifşa edecekler midir?
AKP riyayı bir kenara bırakıp Ziya Gökalp’in değil de bugün fikirlerini yaşatmaya çalıştıkları Ali Kemallerin sözlerini kullanmalıdır.
Ziya Gökalp üzerinden “Türkiye” mesajı vermek isteyen AKP’ye yine büyük mütefekkir Ziya Gökalp’in Ali Kemal’e verdiği cevapla cevap vermek istiyoruz:
Hatta ben olsaydım: Kürd, Arap, Çerkez;
İlk gayem olurdu Türk milliyeti
Çünkü Türk kuvvetli olursa, mutlak,
Kurtarır her İslam olan milleti!
Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum,
Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı!
Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak,
Seninki öldürmek her yaşatanı!
Temennimiz odur ki; Türkiye, MHP iktidarıyla, millî varlığına, tarihî misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.