ERTUĞRUL GÜNAY’DAN ‘DARBE’ DEĞERLENDIRMESI
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Mısır’daki askeri darbeye ilişkin, “Bunu çok büyük bir talihsizlik olarak görüyorum ve bu coğrafyanın enerji kaynaklarını dilediği gibi kullanmak isteyenlerin de çok büyük enternasyonal oyunu olarak görüyorum” dedi.
Eski Bakan Ertuğrul Günay, Ordu Valisi Kenan Çiftçi’yi ziyaretinde, Mısır’da yaşanan siyasi kriz ve ordunun darbe yapmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Günay, “Büyük bir talihsizlik olarak karşılıyorum. Mısır ile Türkiye arasında bazı paralellikler kurulmaya çalışıyorlar ama biz çok ayrı ülkeyiz. Mısır sömürgelikten henüz kurtulmak üzere olan bir ülke, biz tarihimizde bağımsızlığımızı yitirmedik. Sömürge olmadık. Bağımsızlık bizim geleneğimiz ve karakterimiz. Farklı tarihlerden geliyoruz. Farklı coğrafyalardayız. O yüzden bu türlü paralellikleri doğru bulmuyorum ama Mısır da uzun diktatörlük süreçlerinden sonra demokrasiye geçmeye çabalıyordu. Bir yerel seçim yapılmıştı. Seçimle gelenlerin her yaptığını muhalifler her zaman kabul etmeyebilirler ama ayaklanmak ve Ordu’yu göreve davet etmek çok yanlıştır. Ordu’nun bu davete icabet etmesi demokrasiye müdahale etmesi daha büyük bir yanlıştır. Şimdi inşallah Mısır iç savaş eşiğine gelmez. Çünkü coğrafyamızda Müslüman ülkelerde, Irak’ta 10 yılı aştı, Suriye’de 2 yılı aştı. Bu İslam dünyasının bir birini tahrip etmesine çok olumsuz biçimde yol açıyor. Bir anlamda neredeyse İslam dünyasının başka düşmana ihtiyacı kalmadı. Birbirini öldürüyor, birbirini yok ediyor. Bunu çok büyük bir talihsizlik olarak görüyorum ve bu coğrafyanın enerji kaynaklarını dilediği gibi kullanmak isteyenlerin de çok büyük enternasyonal oyunu olarak görüyorum” diye konuştu.
“İNŞALLAH BİZİM AĞZIMIZIN TADI HİÇBİR ŞEKİLDE BU TÜR TUZAKLAR İLE BOZULMAZ”
Eski Bakan Günay, Türkiye’nin Mısır’dan farklı olduğunun altını çizerek, “İnşallah bizim ağzımızın tadı hiçbir şekilde bu tür tuzaklar ile bozulmaz. Ne yazık ki siyasiler, zaman zaman halk, zaman zaman Ordular bu yanlışın içine düşüyor. Mısır’da bir an önce ordunun asli görevine çekilmesini, demokratik seçim sonuçlarının herkes tarafından kabul edildiği bir ortamın oluşmasını, bir yeni kötü yolun açılmamasını çok temenni ediyorum. Doğrumu bilmiyorum. Suudilerin, körfez egemenliklerinin bu darbeden hoşnut olduklarına yönelik bir takım haberler çıktı. O da bu coğrafyada diktatörlerin nasıl demokrasiden hoşlanmadığını, nasıl hemen darbeciler ile iş birliği yapabileceğinin açık örnekleri olarak gözüküyor. Mısır için üzgünüm. Kötü olaylar, bir iç savaş bir çatışma olmadan demokratik bir seçimle bu talihsiz süreç sona erer. Bizim coğrafyamız tarih içinde de farklı onlar sömürge dönemleri yaşarken, biz bağımsız gelenekten geliyoruz. İkincisi bizim bu yıl 90. yıla varan Cumhuriyetimiz bizi bu coğrafyada çok önemli bir şekilde farklılaştırdı. Evrensel ölçütlere yaklaştırdı. Demokrasi konusunda zaman zaman düşe kalka zaman zaman acılarla dolu ama 50 yıla yakın bir serüvenimiz var. Diktatörlüklerin başka ülkelerdeki darbeleri desteklemesi, darbelere destek olması ibret vericidir. O diktatörlüklerin başka ülkelerdeki rejimi değiştirmeyi istemesindeki gayretleri de bu vesile ile iyi irdelemesini yapmak gerekiyor. Türkiye bunlardan çok farklı. Türkiye bu coğrafyada örnek bir ülkedir. Bu konumumuzun bozulmaması, Avrupa Birliği sürecindeki yürüyüşümüz, demokrasi konusundaki ödünsüz tutumumuz tavrımız devam ettiği müddetçe daha da farklı olmaya, daha da ilerde bir yaşam tarzını gerçekleştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.