Dolar 34,5466
Euro 36,0095
Altın 2.987,56
BİST 9.516,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

Sahur sohbeti..!

07/05/2021 03:49 | Son Güncellenme: 08/05/2021 08:29
A+
A-

Sahur sohbeti..!

“Davaya Hizmet”
En haz etmediğim laflardan birisidir. “Ben bu davaya şu kadar hizmet ettim, şunu yaptım, bunu yaptım, şunu verdim, bunu verdim”…
Bozuk bir laftır. Bozulmuş bir laftır.
Bazen bir beklenti üzerine kullanılınca, kirli bir laftır.

Büyük davalar kendisine “hizmet” edecek insan sıkıntısı çekmez.
Kutsal olduğu için, kısmeti olanlar, nasibi olanlar, şansı olanlar Ülkücü olurlar, bu bir nasip işidir.

Yüce Allah’ın taktir ettiği, nasiplendirdiği ve kader olarak yazdığı Ülkücülük, bilahare, ilerleyen zamanda davaya karşı bir pazarlık konusu olmaz, olamaz.
Ola ki, işin içine pazarlık girerse, alacak verecek haneleri konuşulur ve Ülkücülük, geleceğe yatırım yapılmış bir meta, ticari faaliyet gibi değerlendirilirse, işte o zaman kişinin Ülkücülüğü yok hükmündedir.

Efendim;
Şu sokakta afiş yapıştırdım, şu mahallede pankart astım, şuranım başkanı, buranın yöneticisi oldum diyerek, harekete caka satmak, yersiz, anlamsız ve manasız eylemlerdir.
Hareketin makamlarını, hareketin evlatlarına büyüklük taslamak için kullanmak “dün, bu gün, yarın” ayrıcalık ve ya üstünlük taslamak asla bir hak değildir. Bu durum bir hatadır, ısrarı ise yüngüllüktür.

Bizler, Ülkücüler davamızı severiz. Dava arkadaşlarımızı severiz.
Bizler, sevmeyi severiz…
Ancak;
Sevgimizin külleri arasında saklanan nefret duygumuz var ki, onu üfleyerek kimse yakmasın çünkü, o ateş en fazla onu yakar.

Nefret külümüze üflemek;
Ülküdaşının sevgisine ve güvenine ihanet etmek.
Ülkücü hareketten alacaklı olduğunu iddia etmek ve bunu yine hareketin aleyhine kullanmak.
Ülkücü Hareketin makamlarında oturup, Ülkücülere parmak sallamak.
Hareketin ve ülküdaşlarının çıkarlarını göz ardı ederek, kendi çıkarlarını öne çıkartmak.
Ülküdaşına bir bardak çayı esirgemek hatta bir tebessümü dahi fazla görmek…

Hiç bir makam Ülkücünün vicdanında ve sevgisinde yer bulmaktan daha büyük değildir.
Ülküdaşlarının sevgisiyle yetinmeyenler, küllerin altında saklı olan nefretin muhatapları olurlar.

Hareketin geçmişine bakan anlayacaktır…

07.05.2021
İrfan Topçu

 

ETİKETLER: