“Yemin” – Sohur sohbetinden
Kıymetli ülküdaşlarım, bu günkü sohbetimize, YEMİN isimli, Ülkücü gençlik için kaleme aldığım romanımdan bir bölümle devam etmek istedim.
Romanım yayına hazır, yayınevleri ile görüşme içerisindeyim. İnşallah en kısa zamanda okuyucusuyla buluşacaktır.
“”Hocam Bozkurtlar’ı okudum, son derece sürükleyici ve keyifli bir romandı yalnız Kurt Kaya elini çöz bahsine bir anlam veremedim, siz ne demek istemiştiniz.
─ Efendim, bizim hayat okumalarımızda fedakârlık değil, vazife vardır. Mesela siz. Kaymakam olduğunuz için devlet kamu düzeninde belgelerle bilgilendirilirsiniz, ben ise uzak bir köyde öğretmen olarak sizde mevcut olan bilgilere sahip olamam fakat sizin bana vermiş olduğunuz emir ve talimatları sorgularım, yanlış bulurum, saçma bulurum, gereksiz bulurum ve yerine getirmem veya savsaklarım. İşte burada, kamu otoritesinde bir zaaf oluşur. Bir öğretmenden oluşan zaafın, bir kaymakamdan, bir validen, bir generalden kaynaklandığını düşünün. Devletin uğrayacağı zaaf ve zarar çok büyük olur. Bizler, kemeri bağla dediklerinde kemeri bağlarız, elini çöz dediklerinde elimizi çözeriz.
─ Bu bir teslimiyet değil midir?
─ Evet teslimiyettir.
─ Peki bunun içerisinde irade var mı?
─ Var elbette.
─ Peki bu nasıl bir irade oluyor?
─ Teslimiyete kendi iradenizle karar veriyorsunuz. Bu yüzden bu durum bir iradedir. Hem de tam bir irade.
─ Kafam karışıyor.
─ Karışmasın efendim. Siz Kaymakamlık için yemin ettiğinizde, bazen içinize sinmeyen kararlara evet dersiniz. Mesela Vali Bey bir talimatta bulunursa bu durum sizin iradenizi Vali Bey’e devrettiğiniz anlamı taşır mı? Mal Müdürü, Tapu Müdürü, Milli Eğitim Müdürü sizin talimatlarınızı yerine getirdiğinde size iradesini teslim etmiş olur mu? Eşinizin istediği bir şeyi yerine getirmek, iradenizi eşinize teslim ettiğiniz sonucu çıkarır mı? Hayatın genel kabulleri içerisinde, dostlarınız sizden bir talepte bulunurlar, sizler de dostlarınızdan talepkâr olursunuz, bu taleplerin yerine gelmesi bir irade teslimi değildir. İradenizle başladığınız ve karar verdiğiniz her hadise, kendi içerisinde oluşacak olaylar karşısında bir irade teslimidir ve bu teslimiyet iradeniz sonucudur.
─ Evet düşündürücü, örnekleriniz ve yaklaşımınız kabul edilebilir. Hocam daha fazla bir araya gelelim.
Kutalmış gülümseyerek.
─ Size, baş üstüne Efendim, tabi Efendim, elbette efendim dediğimde, irademi teslim etmiş olmayacağım değil mi?
Kaymakam da gülümseyerek:
─ Lisede ve Üniversitede Ülkücülere pek sıcak değildim. Hatta bazılarından gıcık kaptığım bile olmuştu, meğer haksızlık etmişim. Ülkücülerden uzak kalmak zaman kaybı olmuş, şimdi daha iyi anlıyorum.””
Selam ve dua ile.
İrfan Topçu