Dolar 34,2714
Euro 37,4959
Altın 2.928,60
BİST 8.876,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Paz 22°C
Pts 22°C
Sal 20°C
Çar 17°C

Tıp dünyasında çığır açacak cihaz Türkiye’ye geliyor

Kalp nakli ve yapay kalpler konusunda pekçok ilke imza atan Prof. Dr. Süha Küçükaksu, bu yöntem ile ölen kişinin kalbinin cihaza alındığını, organ yükünden kurtarıldığını, ölenin kendi kanıyla beslenerek, yeniden atabilir hale getirilebildiğini, birtakım özel sıvılarla desteklenip, iyileşmesinin sağlanabildiği ve nakle kadar 8 saat zaman kazandırdığını anlattı.

Tıp dünyasında çığır açacak cihaz Türkiye’ye geliyor
08/12/2019 00:35
A+
A-

Çok sayıda hastaya umut olacak! Tıp dünyasında çığır açacak cihaz Türkiye’ye geliyor

Prof. Dr. Süha Küçükaksu, durmasına rağmen yeniden çalıştırılan kalbin içine konulduğu cihazın ülkemize getirilmesi için ön görüşmeler yapıldığını söyledi.

Türkiye´de, hastaya beyin ölümü tanısı konulmadan duran kalp, nakil için kullanılamıyor. Belli bir süre durup yeniden çalıştırılan kalp de hasar meydana gelmiş olma ihtimaliyle, nakil bekleyen hastaya takılmıyor. Bu cihaz ise, durduktan sonra yeniden çalıştırılabilen kalbin kullanılmasının ve nakil bekleyen birçok kalp hastaya umut olması bekleniyor.

Kalp nakli ve yapay kalpler konusunda pekçok ilke imza atan Prof. Dr. Süha Küçükaksu, bu yöntem ile ölen kişinin kalbinin cihaza alındığını, organ yükünden kurtarıldığını, ölenin kendi kanıyla beslenerek, yeniden atabilir hale getirilebildiğini, birtakım özel sıvılarla desteklenip, iyileşmesinin sağlanabildiği ve nakle kadar 8 saat zaman kazandırdığını anlattı. Prof. Dr. Küçükaksu, “Geçtiğimiz günlerde Duke Üniversitesi Kalp Nakli Bölüm Başkanı Dr. Jacob Niall Schroder ve ekibinin gerçekleştirdiği özel kalp nakli hepimizi heyecanlandırdı. Burada, dolaşım ölümü, yani kalbin durmasından sonra tekrar canlandırılarak kullanılması, `reanimatif´ bir kalp donörünün kullanılması, Amerika’da ilk kez başarıldı. Birtakım cihazlarla bu gerçekleştirildi” dedi.

Beyin ölümü ile dönüşüm ölümü farklı
Türkiye´de organ naklinde, beyin ölümünün kriter olarak alındığını vurgulayan Prof. Dr. Küçükaksu, kalp ve solunum durmasına bağlı ölümleri ise şöyle özetledi:

“Diyelim ki kalbi duran birine 30-40 dakika kalp masajı ve sunni teneffüs yapıldı ancak herhangi bir kalp veya solunum aktivitesi yoksa, bu kişide dolaşım ölümü gerçekleşmiş kabul ediliyor. Bu aşamadan sonra ülkelere göre değişen belli bir bekleme periyodu var. Amerika’da 5 dakika, Avrupa’da 10 dakika, İtalya’da 20 dakika gibi. Bu süre sonunda `hands off´ yani bütün tıbbi müdahale durduruluyor. Ardından ölen kişinin ya da yakınlarının onayı varsa ki bazı ülkelerde bu onaya da bakılmaksızın, organların çıkarılması için hemen harekete geçiliyor, birtakım cihazlarla (ECMO gibi), vücudun bütün organları beslenmeye çalışılarak çıkarılıyor. Biz Türkiye’de beyin ölümünü kriter olarak alıyoruz. Beyin ölümünün ardından kalbi aldığımızda özel soğuk solüsyonla besliyoruz, kalbi soğuk bir ortamda transporte ediyoruz. Bu sayede kalbi yaklaşık 4 ila 6 saat sonra kullanabiliyoruz. Ama bu süreyi aştığımızda sorunlar ortaya çıkabiliyor.”

Daha önce Avustralya ve İngiltere’de yapıldı
Prof. Dr. Süha Küçükaksu, daha önce Avustralya´da ve İngiltere´de de gerçekleştirilen, dolaşım ölümünden sonra kalbin yeniden çalıştırılmasıyla organın nakledilebilmesi işleminin, fizyolojiye daha uygun bir durum olduğunu söyleyerek,”Kalbi durduktan sonra yine soğuk solüsyonlarla, birtakım yerlerine kanüller sokuluyor. Aortasına, atriumlarına, ölmüş kişinin alınan kanı özel oksijenlendirilmiş bir sistemden geçirilerek, kalp perfüze ediliyor (besleniyor). Kalp, perfüzyon sonrasında yavaş yavaş güçleniyor ve kasılmaya, atmaya başlıyor makinenin içerisinde. Bu şekilde 8 saate kadar rahatlıkla nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor” diye konuştu.

Kullanılmayan kalpler bu şekilde kullanılabilir
Bu tekniğin özellikle marjinal donör denilen, 35 yaş üzeri, kısa süreli de olsa (5-10 dakika gibi) kalp durması yaşamış donörlere ait, cerrahların pek de kullanmak istemediği kalplerin kullanılabilmesine imkan sağlayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Küçükaksu, sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz de bu cihazın ülkemize gelmesi konusunda bazı ön görüşmeler içerisindeyiz. Nisan ayında ABD´nin Atlanta eyaletinde lansmanı yapıldı. Biz de oradaydık. Ama tabii ki ekonomik bir boyutu var. Bunlar da halledilirse Türkiye’de kalp nakli donör sayısının bir miktar daha da artacağına inanıyorum. O nedenle Sağlık Bakanlığımızın bu cihazdan belli organ nakli bölgeleri için bir ya da iki tane de olsa temin etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Böylece kalpte donör havuzu da biraz daha genişletilebilir. Bu şansı hiç bulamayan hastalar var.”

Kaynak:Türkgün