Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde acele edilmemeli
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde acele edilmemeli
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı, MHP’nin özelleştirmede halka arz yönteminin esas olmasını ve stratejik kuruluşların özelleştirilmesinde seçici olunmasını savunduğunu belirterek, “Şeker fabrikalarına yönelik özelleştirme uygulamalarında acele edilmemesini ve tüm fabrikaların ayrı ayrı değerlendirileceği teknik çalışmalar yapılmasını öneriyoruz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Vergi Kanunları ile ilgili Kanun Tasarısı hakkında yaptığı konuşmada “şeker fabrikaları ile ilgili özelleştirme” konusunu gündeme taşıdı.
Kalaycı mecliste yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi için ihaleye çıkılmıştır. Bunlar arasında seçim bölgemde yer alan ve 8 ilçe ekonomisinin can damarı olan Ilgın Şeker Fabrikası da bulunmaktadır.
TÜRKŞEKER’in faaliyet raporlarına göre, Ilgın Şeker Fabrikasının 2015 yılı k‰rı 9,7 milyon lira, 2016 yılı karı 19,7 milyon lira olup 2017-2018 pancar alım ve işletme kampanyası döneminde, 201 bin dekar alanda üretilen 1 milyon 455 bin ton pancardan 140 bin ton şeker üretmiş ve 33 milyon lira k‰r elde etmiştir.
O nedenle, zararı olduğu gerekçesiyle satılacağı bilgisi gerçek değildir. Tam aksine, Ilgın Şeker Fabrikası 2016 yılında en fazla k‰r elde eden işletmedir. Konuya ” Fabrika k‰rlı mı zararlı mı? ” gözüyle bakılmamalıdır. Şeker fabrikalarının, bölgesel gelişme ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi açısından büyük öneme sahip olduğu unutulmamalıdır.
ŞEKER FABRİKALARI TÜM BÖLGE İNSANININ ÖNEMLİ BİR GEÇİM KAYNAĞIDIR
Şeker fabrikaları bölge ekonomisine hayat vermekte, ülke ekonomisine de yüksek katkı sunmaktadır. Şeker fabrikaları, bulundukları yerlerde, pancar çiftçimizin, esnafımızın, fabrika çalışanlarının, kamyoncuların, servisçilerin, hayvancılıkla uğraşanların, velhasıl tüm bölge insanının başlıca geçim kapısı ve önemli bir geçim kaynağıdır.
Bu bölgelerdeki vatandaşlarımız günlerdir ayaktadır ve gelişmeleri endişeyle takip etmektedir.
Ülkemizde bugüne kadar gıda sektöründe yapılan özelleştirmeler sonrasında bazı fabrikaların ve iş yerlerinin kapanmış olması ve buralarda üretilen birçok üründe ithalat yapar konuma gelinmesi gerçekleri karşısında şeker fabrikalarının da kapanması, şeker pancarı tarımının bitmesi ve pancar şekeri üretiminin sonlanması korkusu ve endişesi yaşanmaktadır.
NİŞASTA BAZLI ŞEKERİN BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLDUĞUNA DAİR BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VAR
Böylesi bir durum nişasta bazlı şeker üreticilerinin önünü açması, pazar alanını genişletmesi, insanımızın sağlıksız şeker üretimi ve ithaline mahkm olması sonucunu da doğurmaktadır. Nişasta bazlı şekerin cıva zehirlenmesine yol açtığına ve kadar birçok hastalığa neden olduğuna dair bilimsel araştırmalar tüm dünya kamuoyunca hassasiyetle takip edilmektedir.
Pancar şekeri üreten AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker kotası genelde yüzde 2 ila 3 düzeyindedir. Fransa ve İngiltere’de bu kota yüzde 0, Almanya’da ise yüzde 1,9’dur. Buna karşın Türkiye’de nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 10 olup Bakanlar Kurulu her yıl bu kotayı yüzde 50’ye varan oranlarda artırmaktadır. Ayrıca piyasada etkin bir denetim de yoktur.
ÖZELLEŞTİRMEDE HALKA ARZ YÖNTEMİNİN ESAS OLMA
Sayın Maliye Bakanımız ” 40 bin kere düşündük. ” demiş ve sosyal özelleştirme yaklaşımıyla sözleşmelere hem çalışanların hem üreticilerin hakkını güvence altına alan, asgari beş yıl boyunca üretimi garanti edecek hükümler koyduklarını açıklamıştır.
Sadece 5 yıl için düşünmek yetmez; 5 yıl sonra ne olacak? Sayın Bakanın açıklamasından şeker fabrikaları özelleştirildikten beş yıl sonra kapatılabilir anlamı da çıkmaktadır.
MHP, özelleştirmede halka arz yönteminin esas olmasını, stratejik kuruluşların özelleştirilmesinde seçici olunmasını savunmaktadır. Şeker fabrikalarına yönelik özelleştirme uygulamalarında acele edilmemesini ve tüm fabrikaların ayrı ayrı değerlendirileceği teknik çalışmalar yapılmasını öneriyoruz.
ŞEKER FABRİKALARININ MODERNİZASYONU YAPILMALI, ÜRETİMDE DEVAMLILIĞI SAĞLANMALI
Şeker fabrikalarının üretime devam etmelerini sağlamak üzere üreticinin kendi fabrikalarını işletmesinin önü açılabilmelidir. Halen çiftçi kooperatiflerine ait karlı ve iyi bir şeklide işletilen şeker fabrikaları bulunmaktadır.
Türk şeker sanayisi ve şeker sektörü ekonomik ve sosyal getirileri yönünden iyi analiz edilmeli, sektörün yaşatılmasına yönelik tüm tedbirler alınmalıdır. Şeker fabrikaları ölçek büyüklüğü ve teknoloji açısından revize edilerek modernizasyonu yapılmalı, verimlilikte uluslararası rekabet avantajı sağlanabilmelidir.
Yüksek olan nişasta bazlı şeker kotaları aşağı çekilmeli, tatlandırıcıların şekere ikame edilmesi mutlaka önlenmelidir.”