CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: İbadet yerinde şiddet olmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına başlamadan önce kürsünün önünde duran Gazi Mustafa Kemal Atatürk tablosunu işaret ederek, “Hak hukuk adalet yürüyüşünü başlatan tablosu burada olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.

“EGE’DEKİ DEPREMDE 1350 ÇİFTÇİ ETKİLENDİ. 239 MİLYON LİRALIK BİR KAYBIN OLDUĞU SÖYLENİYOR”

Ege’deki deprem nedeniyle oluşan zarara değinen Kılıçdaroğlu, “1350 çiftçi etkilendi. 239 milyon liralık bir kaybın olduğu söyleniyor. Tarım sigortası yeniden ele alınmalı. Kiralama ve miras yolu ile oluşan engeller ortadan kaldırılırsa Tarım sigortası asıl işlevine kavuşmuş olacaktır”  dedi.

“109 YIL SONRA TÜRKİYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK. BASIN BAYRAMI KUTLANMADI TÜRKİYE’DE”

Basın özgürlüğünün önemine değinen Kılıçdaroğlu, “Dün 24 Temmuz’du. Basın Bayram ve Sansürün Kaldırılışının 109. Yıldönümü. 109 yıl önce medya, basın üzerindeki baskılar kalktığı için bayram ilan edilmiş. 109 yıl sonra Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Gazeteciler bugünü bayram olarak kutlamadılar. Acı tabloya bakın. Özgürlükler her alanda ilerliyor. Bunun önüne set çekiliyor. Türkiye’de medya özgürlüğü yok. Basın Bayramı kutlanmadı. Türkiye’de. Aynı gün İstanbul’da Cumhuriyet Gazetesi’nin davası görülüyordu. Bütün ömrü FETÖ gibi suç örgütleri ile mücadele eden bir gazete. Şimdi bu gazetenin yazarlarını alıyorsunuz FETÖ ile iltisaklı, ilişkili, diye yazarlarını hapise atıyorsunuz. Aklın mantığın alacağı şey değil. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Bülent Utku, Kemal Güngör, Ahmet Şık, Emre İper. Umarım adalet tecelli eder de bu arkadaşlarımız duruşmadan sonra serbest bırakılırlar. En büyük arzumuz bu. Ahmet Şık ‘tek servetim kızım’ diyor. Basın üzerinde baskı kurarsanız bu ülkeye ihanet etmiş olursunuz. En büyük arzumuz budur. Kadri Gürsel’in çocuğunu kucaklamasına izin vermiyorlar. Düşünün Ahmet Şık’a soruyorlar. ‘Servetin?’ ‘Tek dikili ağacım, kızım’ diyor. Medya bu hale getirilmeli miydi? Cumhuriyet iddianamesini hazırlayan savcı da FETÖ’den yargılanan birisi” diye konuştu.

“İSRAİL HÜKÜMETİNİN MESCİD-İ AKSA’DA İBADET YAPILMASINI YASAKLANMASINI ASLA KABUL EDEMEYİZ”

Mescid-i Aksa gerilimine ilişkin Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:  “Son günlerde Filistin yeniden kaynamaya başladı. Duyarlılığımız, amacımız bellidir. İsrail ile Filistin halklarının kavga etmesini istemeyiz. Varsa bir sorun, barışçıl yöntemlerle çözmelerini isteriz. Ama İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’da ibadet yapılmasını yasaklanmasını asla kabul edemeyiz. Her hükümetin her inanca saygı göstermesi gerekir. Mescid-i Aksa’nın İslam alemi için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlardır. İsrail hükümetinin bizim duyarlılıklarımızı kabul etmesi lazım. İbadet yerinde şiddet olmaz. İbadet eden insana tekme atılamaz. Her inanca saygı göstermek insan olmanın temel görevidir. Arkadaşlarım Filistin Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek bir tutum belgesi yayınladılar. CHP’nin tutum belgesi şudur; Mescid-i Aksa’nın ibadete kapatılması kabul edilemez. İbadet eden bir insana tekme atılması asla kabul edilemez. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesinde çözümü mutlaka aranmalıdır.

NEVA ŞALOM SİNAGOGU’NA YÖNELİK SALDIRILAR DA ASLA KABUL EDİLEMEZ

Kudüs’te yaşanan gerilimi büyük bir kaygı ile izliyoruz. Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı, insani ve hukuki bir zorunluluktur. İsrail hükümeti Cenevre Konvansiyonu ve protokolü ihmal etmemelidir. Neva Şalom Sinagogu’na yönelik saldırılar da asla kabul edilemez. Bir sinagoga İstanbul’da saldırı düzenlemek insana saldırı düzenlemektir. Herkesin ibadetine, inanıcına saygı göstermek ortak görevimizdir. Yapacaksan eylemini git başka yerde yap. Bir başka yerdeki olay nedeniyle Türkiye’deki vatandaşımızı üzmek doğru değil kabul edilemez. İsrail hükümeti orantısız güç kullanmamaktan derhal vazgeçmelidir. Türkiye’nin BM kararları çerçevesinde kalıcı iki devletli çözümler içinde olmalı bu bizim beklentimiz.”

“BİR DENSİZ KALKMIŞ ŞU AÇIKLAMAYI YAPIYOR; ’15 TEMMUZ’U ATATÜRKÇÜLER, ULUSALCILAR YAPMIŞ OLABİLİR’ DİYOR”

15 Temmuz darbe girişimine değinen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Bir densiz kalkmış şu açıklamayı yapıyor; ’15 Temmuz’u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir’ diyor, bunu FETÖ terör örgütünün lideri diyor. “Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir” diyor bu densiz. Sen Balyoz, Ergenekon davalarında ordudaki Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri, demokrasiye bağlı paşaları ortağınla birlikte temizlemedin mi? Unuttuk mu sanıyorsun. Yine o dönemde de mazlumlara biz sahip çıktık. Hak, hukuk, adalet dedik. AK Parti size devleti teslim etti, savcınıza kurşun geçirmez araba tahsis etti. F tipi yapılanma var derken onlar size hürmetle hocaefendi diyorlardı. Ankara’dan Pensilvanya’ya katar, katar gidiyordunuz. El etek öpüyordunuz. Asla unutmadık bunları. Her istediğinizi verdiler. 169 general verdiler, üniversiteler verdiler, rektörler verdiler, yüzlerce okul verdiler, yüzlerce dershane verdiler. Emniyet Müdürü’ne ihtiyacımız var dediniz verdiler. İstihbaratçı sorunumuz var dediniz verdiler. Bankamız yok dediniz kurdurdular hep birlikte kurdele kestiniz.

KOZMİK ODAYI BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE VERMEK VATANA İHANETTİR. İHANET EDENLER DE İKTİDARDADIR

Siz daha da ileri gittiniz. ‘Biz Türkiye’nin bütün sırlarını istiyoruz Kozmik odayı istiyoruz’ dediniz. Size Kozmik odayı bile verdiler. Kozmik odayı bir terör örgütüne vermek vatana ihanettir. İhanet edenler de iktidardadır.

SANA DEVLETİ TESLİM EDENLERDEN ER GEÇ HESABINI SORACAĞIZ. BİR İPTE İKİ CAMBAZ OYNAMAZ. BİRİ DÜŞTÜ. DİĞERİ DURUYOR

Şimdi utanmadan sıkılmadan ‘bu darbe girişimini Atatürkçüler , Ulusalcılar yapmış’ diyor. Sorun seninle birlikte sana bu devleti teslim edendir. Unutmadık. Sana devleti teslim edenlerden er geç hesabını soracağız. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Biri düştü. Diğeri duruyor. O da düşecek, göreceksiniz. O da hesabını verecek. Aynı menzile gidiyorlardı.”

“LOZAN’DAN BU YANA İLK DEFA SON 15 YILDA TÜRKİYE TOPRAK KAYBETTİ. 12 ADASINI YUNANLILARA TESLİM ETTİ”

Lozan Barış Antlaşması’nın 94. yıl dönümüne değinen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Atatürk’e dil uzatanlarda, Lozan’ı küçümseyenlerde vatan sevgisi var mıdır? Lozan’dan bu yana ilk defa son 15 yılda Türkiye toprak kaybetti. 12 adasını Yunanlılara teslim etti. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdı. Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu yer bize ait. Terör örgütlerinden toprağını bırakıp kaçıyorsun. Bir de kalkmış vatan, millet diyorlar. Sen önce onun hesabını vereceksin. Süleyman Şah Türbesi’ni hangi gerekçe ile kaçırdın sen? Koruyamadın orayı.

BUGÜN TÜRKİYE DÜNYADAN SOYUTLANMIŞ BİR TÜRKİYE’DİR HERKESLE KAVGALIDIR

Dış politika ciddi iştir. İç politikaya malzeme edilmez. Dış politika millidir 80 milyonun ortak ses çıkarması gereken bir alandır. Dış politikayı iç politikaya malzeme edersen gelir duvara toslarsın. Bugün Türkiye dünyadan soyutlanmış bir Türkiye’dir herkesle kavgalıdır. 15 yıl önce herkesle barışık olan Türkiye kavgalı hale geldi.

EN SON AB VE ALMANYA İLE OLAN KAVGALAR. BÜTÜN AB VE YETKİLİLERİNE SESLENİYORUM TÜRKİYE AKP’DEN İBARET DEĞİLDİR

En son AB ve Almanya ile olan kavgalar. Bütün AB ve yetkililerine sesleniyorum; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir; çağdaş uygarlıktan yana, uygar dünyanın parçasıdır. Türkiye Cumhuriyeti AKP’den ibaret değildir. Ortadoğu’nun şamar oğlanına dönen bir Türkiye değil. Bütün dünyada saygı ile sözü edilen bir Türkiye bırakmak istiyoruz çocuklarımıza.”

“2007 BAŞLARINDA TUNCAY ÖZKAN’A BİRİSİ ORDUDAKİ FETÖ YAPILANMASININ AYRINTILARININ OLDUĞU FLAŞ DİSK VERİR”

FETÖ’ya ilişkin Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “2007 başlarında Tuncay Özkan henüz milletvekili değilken birisi gelir ona flaş disk verir. Der ki bunun içinde ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları var. 2007 başlarında. Tuncay Özkan alır bunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanına teslim eder gönderir. Ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları burada vardır. Dönemin hükümeti aynı menzile gidiyor. Dosyalar kapatılıyor. MGK kararları uygulanmıyor. Flaş disk o da kapatılır endişesi ile doğrudan oraya veriyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı alır bakar gönderir Genel Kurmay Başkanlığı’na. Genel Kurmay Başkanı da alır buna Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderir.  Hava Kuvvetleri Komutanlığı da Güneş çalışma grubu oluşturur.

ORDUYA TESLİM ETTİĞİ FLAŞ DİSKTEKİ ÖNEMLİ BİLGİLER GERİ ALINMAMAK ÜZERE SİLİNİR VE DOSYAYA ÖYLE KONUR

Bu flaş diskin içindeki bilgileri incelemek üzere. 2 yıl sonra 9 Şubat 2009 tarihinde bu flaş disteki bütün bilgiler bir dosyaya aktırılır ve dosya kapatılır bir şey yok diye. 2009’da imzalanan tutanak andıç şöyle der; Toplum nezdinde TSK’nın itibarını zedelemek Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TSK’da intikam amacı ile bu düzenlenmiştir, üretilmiştir. Gerçeği yansıtmamaktadır der dosyayı kapatır. Dosyayı kapatan 5 subaydan 3’ü şu anda hapiste. Bunlardan biri de Akın Öztürk’tür. Bu flaş bellekte ne vardı? 15 bin subay ve astsubay içeren bilgi ve belgeler vardı. 6 bin TSK mensubunun özel hayatı siyasi yaşam biçimi ve alışkanlıklarına ilişkin fişleme bilgileri vardı. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök dahil sonra gelecek Genel Kurmay Başkanları ile 86 general hakkında özel fişleme bilgileri vardı. Binlerce Fetullahçı subay ve astsubayın örgütle bağı himmet ödemeleri ve örgüt ilişkileri vardı. Örgüt içi evliliklerin nasıl yapılacağı fotoğraflı evlilik broşürleri vardı. Bu dosya 2009’da kapatıldı hiç bir şey yokmuş gibi. 2007’de Tuncay bey bunu teslim ediyor. 23 Eylül 2008’de Ergenekon davasından Tuncay Özkan gözaltına alınıyor. 6 yıl hapiste kalıyor. Tek bir soru sordu ‘ben neden hapisteyim.’ Bu flaş diskin bir örneği bulunur o da imha edilir. Ama orduya teslim ettiği flaş diskteki önemli bilgilerin tamamı bir daha geri alınmamak üzere silinir ve dosyaya öyle konur.

GÜNEŞ ÇALIŞMA GRUBU İKTİDARIN BİLGİSİ DOĞRULTUSUNDA KURULMUŞ MUDUR

Tuncay Özkan yargılanırken dönemin başbakanı ‘ben bu davaların savcısıyım’ diyordu. Güneş çalışma grubu iktidarın bilgisi doğrultusunda kurulmuş mudur? Kurulmuşsa bu dosya kapatılırken başbakan, adalet bakanı, milli savunma bakanı kimdi? Onların tamamının açığa çıkması lazım. O flaş disketi bilgiler ciddiye alınsaydı dönemin hükümeti MGK kararlarını yok saydığı gibi bu flaş diskteki bilgileri de yok saymasaydı bugün ne 250 şehidimiz ne de 2193 gazimiz olmayacaktı.

TUNCAY ÖZKAN FLAŞ DİSKİN BİR ÖRNEĞİNİ BİRAZDAN İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞI’NA TESLİM EDECEK

Tuncay Özkan deneyimli bir gazeteci aldığı bilgileri bir flaş diskte tutmadı. Birden fazla yerde tuttu. Savcı şimdi 15 Temmuz’dan sonra İstanbul’daki bir savcı bu dosyayı yeniden açmak istiyor. Diyor ki ‘bilgiler sizde verin dosyayı açacağız.’ Her türlü teröre karşı çıkan bir insan olarak bugün gidecek biraz sonra flaş diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edecek. Bu savcı arkadaş bu bilgileri aldıktan sonra, Güneş çalışma grubu ve kurulmasına onay veren, kapatan dönemin başbakanına, adalet bakanına, milli savunma bakanına soru sorma cesaretine gösterecek mi? Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracak mı? Darbenin olacağı biliniyordu önlenmedi.” 

“AYM ÜYELERİ DE KENDİ GELECEĞİNDEN KORKTUĞU İÇİN BİZİ DE FETÖ’CÜ İLAN EDERLER DİYE KORKMUŞLARDIR”

Kılıçdaroğlu, “OHAL ilan edilmiş. Parlamentonun yetkileri elinden alınmıştır. Buna izni AYM vermiştir. AYM üyeleri de kendi geleceğinden korktuğu için bizi de FETÖ’cü ilan ederler diye korkmuşlardır. Korkunun egemenliğine teslim olduysan o koltuktan ayrılacaksın” dedi.

“SENİN KABUL EDECEĞİN İÇTÜZÜĞÜ TIPKI ANAYASA DA OLDUĞU GİBİ KABUL ETMİYORUZ”

Kılıçdaroğlu, “Senin kabul edeceğin içtüzüğü tıpkı Anayasa da olduğu gibi kabul etmiyoruz. Kürsüye  çıkıp konuşacağız sonuna kadar” dedi.

“ÇOCUKLARA TECAVÜZ BİLE SERBEST PARTİLİ OLURSAN”

Kılıçdaroğlu, “20 Temmuz sivil darbesinden sonra Türkiye süratle bir parti devletine dönüştü. Partiden olmadın mı ağaç kökü yiyeceksin. Partiden olursan her şey serbest. Çocuklara tecavüz bile serbest partili olursan” dedi.

AA