Dolar 34,6355
Euro 36,5804
Altın 2.934,69
BİST 9.639,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 13°C
Paz 13°C

KATOLİK NİKÂHI

03/05/2016 20:17 | Son Güncellenme: 14/05/2019 02:13
A+
A-

“Avrupa’nın birçok ülkesinde hala etkisini sürdüren, evlendikten sonra boşanmanın mümkün olmadığı nikâh türü.  Bitirilmesi imkânsız ilişkileri anlatmak için deyim olarak ta kullanılır.”

Meral Akşener’in, nikâhta keramet vardır deyip, DYP ile kıydırdığı “Katolik nikâhı” gerçekten kendisinde bir keramet oluşturmuştu.

Nikâhlandığı Doğru Yol Partisinde, keramet kendisini erkenden belli etmiş ve bakan olmuştu. Hem de iç işleri bakanı.

İç işleri bakanlığı, siyasette en güçlü bakanlık olarak addedilir. Bu “Katolik nikâhının” kerameti kendisini gerçekten belli etmişti.

Nikâhın kerametinden hızını alamayan Akşener, Tansu Çiller benim hocamdır diyerek, siyasetteki hırsına güç katmak için hiçbir şeyi es geçmemişti.

Kendisi gibi hocası Çiller’de kadındı.

Türklerde bir atasözü vardır, “yuvayı dişi kuş yapar” diye. Bu iki dişi “kuş” DYP’yi batırdı.

Hocası olan Çiller, torunları ile oynaşırken, Akşener, bitirilmesi imkânsız olan nikâhını bitirme çabalarındaydı. Hem de nikâhlandığı partiyi siyasetin çöplüğüne göndererek.

Oysa “Katolik nikâhı” kişinin istemesiyle bitecek bir şey değildi, buna rağmen Akşener, nikâhlı olduğu halde, önce ANAP ardından AKP ve nihayetinde MHP’ye gelmişti.

Geride bıraktığı enkaza, DYP’ye dönüp bakmamıştı bile. Belli ki gözü ilerilerdeydi.

Şimdilerde ülkemizi şehir şehir gezip, ülküdaşlarımızın arasına ikilik sokmakla meşgul.

Tansu çillerin öğrenciliğinden, Türkeş’çi bir ailenin çocukluğuna geçiş yapması, bozkurt işaretine olan öfkesinin yerini yeniden bozkurt işaretine bırakması, attığı, terk ettiği, kızdığı ülkücülüğe yeniden sarılması ne kadar normal.

Hayatı zikzaklarla, bir birisini tamamlamayan davranışlarla ve kendisini yalanlayan olaylarla geçen birisi, aslında kimseyi şaşırtmamalı.

Biz şaşkın değiliz, sadece ülküdaşlarımız arasına saçılan nifak tohumlarından rahatsızız.

Not; Ülkücülük nikahla değil inançla olur.

İrfan Topçu