Dolar 34,6355
Euro 36,5804
Altın 2.934,69
BİST 9.639,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 13°C
Paz 13°C

ÜÇ OCAKTA BİR MEHMETÇİK

24/03/2016 13:36 | Son Güncellenme: 20/07/2016 00:55
A+
A-

Oğlum Oğuzhan’ı askere uğurladık.

Mübarek bir vazife için hazırlıklarını tamamladığımızda, elleri kınalanmış, alnı açık, yüzü ak bir Türk genci olarak vatan borcunu ödemeye hazırdı.

Yüce Allah onu bizlere lütfettiğinde, kucağımıza ilk aldığım ve kulağına ezan okuduğum gün, ailesine, devletine ve milletine hayırlı bir evlat olması için dua etmiştim.

Şükürler olsun ki, Allah dualarımı geri çevirmemişti.

Acaba büyür mü, ne zaman büyüyecek diye merak içerisinde, emeklemesinden, yürümesine, koşmasına şahit olduğum günler su gibi gelip geçmiş, Oğuzhan ortaokullu bir delikanlı olmuştu.

Artık zamanı gelmişti, bir pazar günü yanıma alarak Ülkü Ocaklarının yolunu tutmuştuk.

Baba ocağından Ülkü Ocağına transfer ediliyordu.

Heyecanlıydım.

Artık oğlum Ülkü Ocaklıydı.

Türk milleti için, büyük ülkü davası için, yarınlarımız için ilahi ve kutlu davanın bir neferi olmuştu.

Edep mektebi, bilgi mektebi, kültür mektebi onun yeni ocağıydı.

Baba ocağında almış olduğu edep ve terbiye, ülkü ocağında da devam etmiş, Oğuzhan; babasının gurur duyduğu, yakınlarının iftihar ettiği, kimlikli, kişilikli bir Türk genci olmuştu.

Yaşıtları arasında örnek gösterilen, dürüst, çalışkan, yardımsever halleri, Ülkü Ocaklarının bir eseri ve hediyesiydi.

Ve bir gün, askere gidiyorum dediğinde, her baba gibi bende gururun ve mutluluğun zirvesindeydim.

Oğlumun, “baba” ocağından, “Ülkü” ocağına olan serüveni, üçüncü bir ocak olan “Peygamber” ocağıyla devam ediyordu.

Büyüklerinden, komşularından ve arkadaşlarından helallik aldı.

Babaannesinin duasına, Türk Milliyetçilerinin lideri Devlet Bahçeli’nin duasını da dâhil etti ve yola koyuldu.

Peygamber ocağına ilk gidişi olsa da, o buna yabancı değildi, aynı Ülkü Ocağında olduğu gibi.

Ülkü Ocağını babasından bildiği gibi, Peygamber ocağını da atalarından bilirdi.

Ülkü Ocaklı bir babanın evladı olduğu gibi, Kurtuluş Savaşı gazisi bir dedenin de torunuydu.

Oğuzhan hiçbir ocağa yabancı değildi.

Onu kışlasına teslim ettiğimizde, annesi, yengesi ve kardeşi ardından gururla bakıyorduk.

Oğuzhan artık benim değil, büyük Türk milletinin evladıydı.

İrfan Topçu