Bırakın Şehrül-Emin olmayı!..
Bırakın Şehrül-Emin olmayı!..
Bir kaç gündür İstanbul’u feth eden Fatih Sultan Mehmet Han’n Türbesini,İstanbuldan seçilen töresiz görgüsüz densiz edebsiz birisi ziyaret etmiş ve gündemi meşgul etmişti
Özel durumdan dolayı konuya değinememiştim
Sayfamı kirletmemek için haddini bilmez zafer kazanmış bizanslı gibi eli kıçında türbeye gelen adamın adından ve görüntüsünden söz etmeyeceğim..!
Seçilmişler millete ve milletin verdiği değerlere saygısızlık edemezler efelenemezler.Edepli adaplı olmak zorundadırlar
Yunus Emre’nin ilim erbapları için söylediği sözü bu edepsize uyarlıyorum
İstanbul’u yönetme iddiasında bulunan adamda aradım,kıldım taleb,
Şehrül-Emin olmayı
Gördüm ki bırakın emin olmayı Şehri ve içinde yaşayanları veya ebediyete göçenleri emanet bilmek, bu emanete ihanet etmiş
Şehrül-Emin olmak geride kaldı ille edeb ille edeb.
Elleri arkada bağlayarak yürümek ve Sultan Fatih’in huzuruna çıkmak olsa olsa İstanbul’un Fethini zulüm olarak telakki eden ve yeniden Bizans yapma sevdasında olanların işidir. Şehrül-Eminin değil!..
Gurur ve kibir şeytan da en çok bulunan özelliktir.
Genelde insanlar sevmediği sevemedikleri insanlarla konuşurken ziyaret ederken gurur ve kibirle ellerini kıçında bağlarlar .
Belki de kıçı yer çekimine uğradığı içindir bu hareket..!
Bazı tipler kıçlarından korkar elleriyle kıçlarını korumaya çalışırlar
Eşcinselleri savunanlar ve tez tez onlarla görüşenler belki de bu alışkanlığı edinmiş olabilir..!
İhsan Akan