Biz Seçtik Sana Ne oluyor diyen Kafalar

Diyorlar ki, İstanbul’a İmamoğlu’nu biz seçtik size ne oluyor da karışıyorsunuz! Devlet ne yapsın çalın, ihanet edin mi desin görmezden mi gelsin? Artık o sizin hükmettiğiniz, haçlı artıklarının hüküm sürdüğü Türkiye yok! Türk Devletini tanıyacaksınız!

Yıllardır mücadelemiz hırssızla, arsızla hainle ve bizden görünen kravatlı teröristlerle olmuştur.

Makamlar insanı yükseltse de, kişilik ve karakter vermez. Onlar sanır ki, makamla gördükleri saygıyı benliğinden, gördükleri hürmeti saygınlığından, bilmezler ki, makam onlara verdiği saygınlığı ve hürmeti verdiriyor. Makam ayakların altından kaydığında özüne dönen basit kişiliksiz, karaktersiz ceset kalır geriye. Biz bunu yazarken kimseyi töhmet altında bırakmak değildir gayemiz.

Türk devleti demokrasi ile yönetiliyor, herkes istediğini, hakaret etmeden, rencide etmeden, iftira etmeden yapmak zorundadır. Harici yol demokratik hukuk devleti olan ülkemizin kendini ve halkını koruma refleksi ile gereken tepkiyi koyar. Bu bazen fiziki olur, bezende uyarı olarak gelir. Her şekilde hukuk önünde hesap vermek durumunda kalır.

Ülkem adaletini net olarak 15 Temmuz 2016 tarihi itibari ile gerçek manada Türk Devletinin ve milletinin çıkarlarını korumak için çalıştırmaya başlamıştır.

Bize göre ülkem uzun yıllardır dış mihraklardan taraf olanlar tarafından devletin tüm kılcal damarlarına işleyerek yönetilmekte ve çıkan her karar yapılan her hamle ülkeyi kargaşa ve kusa sürüklemekteydi. Cumhuriyet tarihinde 1938 den yani, Atatürk’ün hakka yürüyüşünden 2016 tarihine kadar bu süreç bu şekilde süre gelmiş bir avuç Vatan sevdalısı ülkücü milliyetçi kadrolar bir spor salonunda başlayan mücadelesi ile ağır bedeller ödeyerek binlerce ülkücü şehit ve on binlerce vatan sevdalısı şehit Mehmetlerimizle bugünlere gelmiştir.

Yıllarca yapanın yanına kar kaldığı, çalanın zenginliğine zenginlik kattığı ve hesap sorulmadığı dönemlerden geçtik. Türk milletinin adalete olan güveni her daim zedelenmiş umutlar tükenir hale gelmişti. Çünkü devletin her yerine sızan bu ihanet odakları adaletten, siyasete, bürokrasiden, yerel yönetimlere kadar her yere sızmışlardı ve adalet ihanet içinde olanlar için çalışır, arsızlığı, hırsızlığı, ihaneti görmez olmuş o adaletin terazisini tutan gözü kapatılmış kadının gözünü açanlar vatan için iyi olan hiçbir kararın çıkmasına izin vermez olmuştu. Çünkü adaletin taraflı olarak ihanetten taraf, gözü açılmış durumdaydı.

Ülkem geçmişte kaosun içindeyken, ihtilal ve darbeler olduğunda, Allah için mücadele eden ülkücüler, ocakları sönse de haksızlığa uğrasalar da,  her gün bir gönül eri ülküdaşını torağa verse de, bir gün olsun Devletine baş kaldırmamış şikayetçi olmamıştır. Türk Devleti Ülkücülerin ve Vatan sevdalısı Mehmetlerin sayesinde önce Allah’ın izniyle bugünlere gelmiştir.

2016’da başlayan millileşme, üretme furyası ile güçlenen ülkem, içinde ki, mazarratları kustukça, ihanet bataklığını kuruttukça kendi başına kararlar aldıkça, kendine gelmiş kudretinin farkına vardıkça ecdadının geçmiş kudretini hissetmiş kurt titremiş ağa kalmış ve prangalarından kurtulmuştur…

Son zamanlarda yerel yönetimlerde kent uzlaşısı adı altında terörle iltisaklı olan kişileri chp ve hdp içinde pkk tarafından atanarak yerel yönetimlere koyulan kişilerin seçilmesi ve devletin yetimin belediyelere hizmet için verilen paraların pkk terör örgütüne aktarıldığı mahkemeler yolu ile açığa çıktıkça doğudan batıya operasyonlarla tutuklamalar ve kayyumlar atanmıştır. İyi de olmuştur.

Bu süreç içinde Başkurt Devlet Bahçeli beyin Türkiye ‘de biten PKK terörünü çevre ülkelerde de bitirme hamlesi şartsız PKK KENDİNİ LAV ETSİN açıklaması Ülkemdeki hainlerin kimyasını bozmuşken dünyanın dengesini de bozmuştur. Şartsız pazarlıksız teslim olun yada ölülün çağrısı terörist başı bebek katili tarafından açıklanmış, çözülmeler başlamış, tamda bu süreçte Suriye zalim devrik Esad devrilmiş ve kaçmıştır. Tabi Başkurt Devlet beyin herkes tarafını seçsin açıklaması ile ülkemde ayaklanmaların önüne geçilmiş kötü niyetli pkk ve yandaşların ülkemdeki ayaklanma çığırtkanlıkların önüne geçilmiştir. Kayyumlar atanarak yerel yönetimler yeniden ülkemin menfaatleri ve insanları için çalışır hale gelmiştir.

Kendilerini boy aynasında gören, kendini dokunulmaz sanan, ülkenin nabzını elinde tuttuğunu sanan bazı zümreler ne yaparsak yapalım Atatürk’ün Partisi olarak çıkmış olan CHP ye nasılsa oy veriyorlar. Bize dokunurlarsa CHP kitlerini sokağa döker gerekirse hükümeti bile deviririz diyenler, hatta daha ileri giderek Cumhuriyet savcısını bile aba altından sopa göstererek tehdit etme cüretini bile gösterdiler.

İstanbul 7 tepe erenlerin, Allah dostlarının şehri İstanbul, Peygamber Efendimizden bugüne, nice Padişahların Peygamber övgüsüne nail olmak için Fetih çabalarına şahit olmuş şehir. Türk milleti Allah’ın izni ile Peygamber efendimizin, Ne güzel Komutan, O asker Ne güzel asker övgüsüne, şerefine nail olmuş Fatih’in Şehri sizin hadsiz yönetimine mi bırakacağını sandınız.?

Terörle iş tutup seçim kazanacaksınız, şehrin hiçbir yerine iki dönemdir hizmet götürmeyeceksiniz. Yapman gereken yatırımları terör unsurlarına aktaracaksın, teröristleri bünyene alıp çalıştıracaksın, ihalelere fesat karıştıracak hatta tehdit yolu ile paralara, dairelere çökeceksin. Arkana aldığın kitle ve oturduğun makamın ihtişamı ile kendini dokunulmaz sanacaksın. Tabi bugün itibari ile tutuklu yargılanma kararı alınmış olmasına rağmen bunların İDDA olduğunu belirtmek isterim. Suçu sabit olmayan herkes masumdur. Mahkeme karar verene kadar. Kimse Devletten büyük değil ve Devlet tutuklama kararını verdi. Sonra yüzü maskeli tüm provokatörler chp nin seçmenin arasına konularak meydanlar çekilecek. Polise yüzü kapalı provokatörler balta, sopa, ve asit ile saldıracak. Polisin anası, babası evladı yok mu? Allah’tan Polis sağduyusu ile olaylar büyümedi baktılar olmuyor dozu artırıp, şiddet çağrıları yaptılar ve işi çirkinliğe getirip devletin Cumhur başkanın ölmüş anası ve ailesine küfrettiler. Küçüldükçe küçüldüler.

Bu da yetmedi sonuç alamıyorlar utanmadan bir de ticari olarak boykot çağrısı yaptılar. Ülkeyi batıracaklar, neden? Demokrasi adalet için. Yersen!

Bu demokrasi Adalet neden tek taraflı çalışıyor?

Niye hiç kimse ya bu iddialar var, yapmamıştır diyemiyor?

Neden bu kadar iddia var bir durun suçu yoksa nasılsa çıkar demiyor da, işi yörüngesinden çıkarıp bu kadar ideayı görmezden gelip demokrasi yaygarası koparıyor.?

DEVLET VERDİĞİ PARANIN HAKKINI ARAMAYACAK MI?

YETİMİN HAKKINI ARAMAYACAK MI?

ŞEHİDİN YETİMLERİNİN, ANASININ EŞİNİN HAKKINI ARAMAYACAK MI?

Sırf seçildiği için, bu kim olursa olsun suç işleme hakkı, ihanet etme hakkı, zulmetme hakkı, devletin parasını teröre finansman yapıp devlete kurşun sıkma hakkını mı veriyor?.

Devlet bunun hesabını sormayacak mı?

Başkurt Devlet Bahçeli kadar Yüreğiniz olsun. Ne demişti Başkurt Devlet bey; “Koray Aydın’a ve daha sonra bir belediye başkanına “git aklanda gel suçun yoksa görevine dönersin”

Diyemiyorsunuz Aklansın da gelsin. Çünkü hepiniz makam mevki derdindesiniz. Size ayak oyunları ile sunulan o koltuklar ayaklarınızın altından kayıp gider diye aklınız gidiyor.

Çünkü rüşvet ve zorlama ile aldınız o makamları. Kaybettiğinizde hiçbir şeyiniz kalmayacak vesselam.