Havacılık gazetecisi Tolga Özbek, Polonya’nın Türkiye’den neden Bayraktar TB-2 SİHA aldığını açıkladı.
Havacılık alanında yayınlar yapan Tolga Özbek, Youtube kanalında yayımladığı videoda Polonya’nın Türkiye’den Bayraktar TB-2 SİHA almasını değerlendirdi.
Türkiye’nin son yıllarda insansız hava araçları konusunda attığı adımlarla dünyada savaş doktrinlerinin değişmesine önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Özbek, bu katkıların Türk havacılık ve savunma sanayine ihracat olarak yansıdığını belirtti.
“SİHA’nın yanında mühimmatları da satılacak”
“Selçuk Bayraktar öncülüğünde Baykar firması tarafından yerli ve milli olarak üretilen Bayraktar TB-2 SİHA’lardan Polonya’ya 24 adet teslim edileceğini aktaran Özbek, “Kısa süre içinde Polonyalılar Türkiye’ye gelerek eğitimlerini almaya başlayacak. Uçuş ve bakım eğitimleri sonrasında yavaş yavaş teslimatlar başlayacak” dedi.
Bunun yanında SİHA’larda kullanılan ve ROKETSAN tarafından imal edilen MAM-L ve MAM-C gibi mühimmatların da Polonya’ya satılacağını kaydeden Özbek, Bayraktar TB-2 SİHA’nın ihracat başarısının Katar ile başladığını ve bu başarının Ukrayna, Libya ve Azerbaycan gibi ülkelerle devam ettiğini söyledi.
Bayraktar TB2 SİHA’ların savaş alanlarında tüm dengeleri değiştirdiğini sözlerine ekleyen Tolga Özbek, “Hem Libya’daki iç savaşta, hem de Azerbaycan-Ermenistan arasındaki 2. Dağlık Karabağ Savaşı’nda Bayraktar TB-2’ler sonucu belirleyici çok önemli adımlar attı” diye konuştu.
Tarihte bir ilk
Türkiye’nin tarihinde ilk defa bir NATO üyesinden sipariş aldığını aktaran Özbek, şunları kaydetti:
“Polonya tarihine bakıldığı zaman Rusya ile hep sıkıntı yaşamış bir ülke. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Varşova Paktı (Doğu Bloğu) içerisinde yer almış, sonrasında Varşova Paktı ve SSCB’nin parçalanmasıyla birlikte yüzüne tekrar Batı’ya çevirmiştir. Bu nedenle Polonya özellikle silahlı kuvvetlerini Batı yapısı silahlarla teçhiz ediyor. Polonya’dan Batı yapısı silahlara doğru bir dönüş söz konusu.”
Bölgede güçlü bir orduya sahip olan Polonya’nın Türkiye’den Bayrakatr TB2 almasının önemine vurgu yapan Özbek, “Türk Silahlı Kuvvetleri bölgenin en güçlü ordularının başında geliyor. TSK, gerek terör operasyonlarıyla, gerek sınır ötesi operasyonlarla sürekli teyakkuz halinde” dedi.
Türk savunma sanayii tarafından üretilen yerli ve milli silahların gerçek şartlarda sahada test edildiğini belirten Özbek, “Bu testlerden geri dönüşler Türk savunma sanayii ürünlerinin daha iyi olmasını sağlıyor” dedi.
Türkiye’nin bir NATO ülkesi olduğunu hatırlatan Togla Özbek sözlerinin devamında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin belirli standartları var. O standartlar çok büyük bir titizlikle uygulanıyor. Bu yüzden de birçok ülke ‘eğer bir silah sistemi Türkiye tarafından seçildiyse gözümüz kapalı biz de alırız’ diyorlar. Bu açıdan TB-2’nin Polonya’ya satışı çok önemli.”
Macaristan’ın da Türk SİHA’larıyla yakından ilgilendiğine dikkat çeken Özbek, Türkiye’nin SİHA alanında dünyada çok önemli bir konuma geldiğini ifade etti.
Özbek ayrıca Türkiye ve Polonya’nın havacılık alanında 105 yıllık köklü ilişkilere sahip olduğunu aktardı.
Polonya Türkiye’den ATAK alabilir
Bunun yanında Polonya’nın uzun yıllardır envanterinde bulunan Rus yapımı Mi-24 taarruz helikopterlerini değiştirmek istediğini söyleyen Özbek, değerlendirmesini şöyle noktaladı:
“Adaylardan biri de TUSAŞ’ın tasarlayıp geliştirdiği T-129 ATAK helikopteri. ATAK gelikopterinin Polonya’ya satışı söz konusu. Bu proje 3-4 yıldır devam ediyor ancak şu anda bekleme durumunda. Umarız TB-2 ile açılan bu yol T-129 ATAK ile devam eder. Bölgesel işbirlikleri çok önemli. Bugün AKINCI TİHA’nın motoru Ukrayna’dan geliyor. Bunun karşılığında TB-2 Ukrayna’ya ihraç edilmiş durumda. Bu işbirliği Polonya ile neden yapılmasın? Bu tür ülkeler bir araya gelip karşılıklı ihtiyaçlarını karşılayabildiği zaman aralarında güçlü bir işbirliği oluşturuyorlar. Yarın öbür gün Polonya’nın önüne Avrupa Birliği’nden herhangi bir Türkiye ile ilgili bir sıkıntı geldiği zaman Polonya tabii ki hareket ederken Türkiye ile işbirliklerini düşünmek zorunda kalacak. Benzer şey Türkiye için de geçerli. Yaptığınız ticaret, özellikle de çok kritik olan savunma konusundaki işbirlikleri hem iki ülkenin ekonomisini geliştiriyor hem de birbirlerinin eksikliklerini tamamlıyorlar.”
Kaynak: Türkgün
