ÜLKÜCÜ ŞEHIT CENGIZ AKYILDIZ’I YÜZBINLERCE ÜLKÜCÜ UĞURLADI

MHP’nin İstanbul Esenyurt İlçe Seçim Bürosu’nun açılış töreni sırasında kahpece düzenlenen silahlı saldırıda görevi başında şehit düşen Yusufiyeli Cengiz Akyıldız,dua ve tekbirlerle son yolculuğuna uğurlandı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ve partililerin tamamının katıldığı Fatih Camii’ndeki cenaze töreninde Türkiye’nin dört bir yanından onbinlerce kişi hazır bulundu. Akyıldız’ın naaşı ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, dualar ve tekbirlerle Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Ülkücüler, Yusufiyeli Cengiz’i son yolculuğunda yalnız bırakmadı.12 Eylül darbesi döneminde tutuklanan Cengiz Akyıldız, uzun yıllar cezaevinde yatan Ülkücülerden biri olduğu için Yusufiyeli Cengiz olarak tanınıyordu

TÜRKİYE, hırsızlık, yalan ve ihanetin girdabında kıvranırken, AKP-PKK işbirliği bu defa da Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef seçti. AKP’nin ülkeyi çözmek için dağdan indirdiği eli silahlı kahpeler MHP’nin açılışı yapılan Esenyurt seçim bürosun taş, sopa ve silahlarla kalleş bir saldırı düzenlediler. Saldırıda ömrünü bir ülkü neferi olarak bu davaya hizmetle geçirmiş, 12 Eylül zindanlarında cefa çekmiş ve elindeki fotoğraf makinesiyle görevini yapmaya çalışan Cengiz Akyıldız şehit edildi. 5 ülkücü de yaralandı.

Bu alçak saldırı yapılırken en küçük bir polis müdahalesi olmadığı gibi, katillerle ilgili net ve kesin bir sonuç alınamadı. Bütün bu gelişmeler AKP’nin 11 yıldır ülkeyi ne hallere getirdiğini, ortalığa saçılan hırsızlıkları örtmek ve unutturmak için hangi kirli oyunlara yol verdiğini, işbirliği yaptığı eli silahlı katillerin nasıl azdırıldığını da ibret verecek biçimde belgeledi.

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi’nin İstanbul Esenyurt İlçe Seçim Bürosu’nun açılış töreni sırasında kahpece düzenlenen silahlı saldırıda görevi başında şehit düşen Yusufiyeli Cengiz Akyıldız son yolculuğuna uğurlandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli ve partililerin tamamının katıldığı Fatih Camii’ndeki cenaze töreninde Türkiye’nin dört bir yanından onbinlerce kişi de hazır bulundu. Akyıldız’ın naaşı ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, dualar ve tekbirlerle Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi.

ÜLKÜCÜLER, YUSUFİYELİ CENGİZ’İ SON YOLCULUĞUNDA YALNIZ BIRAKMADI

Akyıldız’ın cenazesi sabah saatlerinde Adli Tıp morgundan alındı. Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na gelen partililer ve yakınları Akyıldız’ın cenazesini saat 10.00’da teslim aldı. Cenaze, önünde Türk Bayrağı bulunan cenaze aracıyla Fatih Camii’ne götürüldü. Cenaze arabasına polis araçları da eşlik etti.

Akyıldız’ın naaşı ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, Edirnekapı Şehitliğinde toprağa verildi.

Ülkücüler, Yusufiyeli Cengiz’i son yolculuğunda yalnız bırakmadı.

12 Eylül darbesi döneminde tutuklanan Cengiz Akyıldız, uzun yıllar cezaevinde yatan Ülkücülerden biri olduğu için Yusufiyeli Cengiz olarak tanınıyordu.

13/05/1961’de İstanbul’da doğan Yusufiyeli Cengiz Akyıldız, evli ve üç çocuk babası idi. Akyıldız, ömrünü Türk Milliyetçilerine hizmetle geçirmişti.

KATİLLERLE İLGİLİ NET VE KESİN BİR SONUÇ ALINAMADI

İktidarın dağdan indirip azdırdığı eli silahlı katiller, ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatı olan MHP’nin seçim bürosuna alçak bir saldırı düzenleyip, gazetemizin fahri muhabiri ülkü neferi Yusufiyeli Cengiz Akyıldız’ı şehit ettiler.

Türkiye, hırsızlık, yalan ve ihanetin girdabında kıvranırken, AKP-PKK işbirliği bu defa da Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef seçti. AKP’nin ülkeyi çözmek için dağdan indirdiği eli silahlı kahpeler MHP’nin açılışı yapılan Esenyurt seçim bürosun taş, sopa ve silahlarla kalleş bir saldırı düzenlediler. Saldırıda ömrünü bir ülkü neferi olarak bu davaya hizmetle geçirmiş, 12 Eylül zindanlarında cefa çekmiş ve elindeki fotoğraf makinesiyle görevini yapmaya çalışan Cengiz Akyıldız şehit edildi. 5 ülkücü de yaralandı.

Bu alçak saldırı yapılırken en küçük bir polis müdahalesi olmadığı gibi, katillerle ilgili net ve kesin bir sonuç alınamadı. Bütün bu gelişmeler AKP’nin 11 yıldır ülkeyi ne hallere getirdiğini, ortalığa saçılan hırsızlıkları örtmek ve unutturmak için hangi kirli oyunlara yol verdiğini, işbirliği yaptığı eli silahlı katillerin nasıl azdırıldığını da ibret verecek biçimde belgeledi.

CENGİZ AKYILDIZ’DAN “CENAZEME BEKLERİM” VASİYETİ

Cengiz Akyıldız’ın geçtğimiz Kasım ayında facebook hesabından paylaştığı “Cenazeme Beklerim…” başlıklı not yürekleri bir kez daha dağladı…

İşte Şehit Cengiz Akyıldız’ın “Cenazeme bekliyorum sizleri. Biliyorum; hiç beklemiyordunuz bu daveti. Birden geliverdi değil mi..” diyerek başladığı o yazısı:

“Daha dün konuşmuştuk ama..” diyorsun….

“Ama nasıl olur!” lar çekip çekiştiriyor iki yakanı…

“Hiç beklenmedik bir ölüm!” bu, değil mi?…(Halbuki her an yanımızda)

“Vakitsiz”

“Erken!”

“Sürpriz!”

İşinize ara vereceksin bugün…

Neşenizi kaçırdım biliyorum.

Kocaman bir pürüz gibi duruverdim karşınızda..

Hızını kestim hayatının.

Dahası, üzerine alındınız.

Ölüm bize de yaklaşırmış dediniz..

Ölmesi kanıksanmış, öleceği gelmiş bir yaştayız artık.

Ölmüş olmasına şaşırılmayan bir adamım.

Bir baksana, ne değişti ki dünyada, ben eksildim diye…!

BoğazKöprüsünde trafik akıyor hala

Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi ya yolların.

Ben öldüm bu defa…

Hayret, şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen…

Gitsem de gitmesen de farketmez bir cenaze olurdu camilerden birinin avlusunda.

Belki bir kalabalık çıkagelirdi önüme…

“Ölen biri çıkar bu şehirde her gün!” diye kanıksadığım.

Adını bile sormaya zahmet etmediğin.

Eksilenin kim olduğuna aldırış etmediğin.

Gitti diye üzülmediğin birinin cenazesi işte…..

Aynı manzara, aynı tabut, aynı üzgün yüzler…

Aynı güneş gözlükleri.

Sıradan bir cenaze yani.

Ama bu cenazeye mutlaka gitmeliyim.

Seni bilmem ama beni bekliyorlar….

Ayıp olur, çok ayıp…

Davetlilerin yüzüne bakamam sonra.

Dediği gibi şairin, bir musallalık saltanatım bu benim.

Başroldeyim.

Toprağa konulacak adam rolü benim….

Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım….

Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa.

Üzerine toprak atılan adamı..

Bir toprak yığının altında yüzü erimeye terkedilen adamı..

Hüzünlerin müsebbibi olacak adamı.

Ayakkabısının kendisini bekleyeceği adamı.

Elbiseleri evden çıkarılacak adamı.

Yatağı boş kalacak adamı.

Akşam eve dönmeyecek adamı.

Şehit kabirleri bekleyecek adamı..

Eve dönmesi beklenmeyecek adamı.

Sofrada yeri boş duracak adamı.

Adı telefon rehberinden silinecek adamı.(Cengiz Akyıldız)

Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.

Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıranın evinden hemen kapı dışarı edilecek adamı

Resmine bakıp bakıp da ağlanacak adamı belki.

“Adı neydi…. Hani…. şunu yapardı ya!” diye yokluğu normal bilinecek(Unutmak İhanettir) diyen adamı…

Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı.

Ben oynuyorum bugün…

Sahnedeyim.