Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

Türkiye’de kuraklık tehlikesi artıyor! Soframızdaki hangi ürünler tehlike altında?

Türkiye’de kuraklık tehlikesi artıyor! Soframızdaki hangi ürünler tehlike altında?
14/03/2023 19:54
A+
A-

Yağışların azalmasıyla kuraklık tehlikesi her geçen yıl daha fazla hissediliyor. Kış mevsiminin bitimine iki hafta var ama Türkiye’nin önemli bölümünde hâlâ kar ve yağmur yağmadı. Peki bu yıl yaşanan olağanüstü kuraklığı nasıl yorumlamak gerekiyor? Soframızdan hangi ürünler eksilebilir? Bahar aylarında bizi nasıl bir hava bekliyor? Hangi önlemler alınmalı? Uzmanlarla mercek altına aldık.

İklim değişikliğinin en çok etkilediği ülkelerden biri olan Türkiye’de kuraklık, her geçen yıl artıyor. Bu yıl Ocak ile Şubat aylarında yağışların 2022’ye oranla yüzde 31’lik azalması ve kışın neredeyse yağışsız geçmesi, kuraklık tehlikesini yeniden gündeme getirdi.

Ülkemizin karşı karşıya olduğu kuraklık tehdidi her geçen gün daha da ağırlaşıyor. İstanbul başta olmak üzere barajlarımız adeta can çekişiyor ve tarımsal olarak pek çok tehlike bizleri bekliyor.

‘AVRUPA SON 500 YILIN EN KÖTÜ KURAKLIĞINI YAŞIYOR’

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Meteoroloji Mühendisi Dr. Güven Özdemir, “Avrupa son 500 yılın en kötü kuraklığını yaşıyor. Bu durumdan haliyle Türkiye de etkileniyor. Kuraklığın sıklaşmasının ve uzun periyotlarda devam etmesinin olumsuz etkileri her alanda kendini gösteriyor. Küresel olarak kuraklık; çevresel, ekonomik, kültürel, sosyal ve temel sağlık etkilerinin yanı sıra tedarik zinciri sorunları da yaratıyor” dedi.

Dr. Özdemir, son yıllarda ortaya çıkan tabloya dair şu detayları paylaştı:

“2022 sonbahar ve yaz aylarında mevsimsel sıcaklıklar Türkiye genelinde normalden daha yüksek geçti ve yağış görülmedi. Barajlar, akarsular ve göllerde ciddi su açıkları ortaya çıktı. Bu durum rekor seviyelerle karakterize edilebilir. Sonbahar ile kışın genellikle yüksek basınç etkisinde kalması ve alçak basınç sistemlerinin yeterli yağışı ülkemize taşıyamaması kuraklığın şiddetini daha da artırarak aşırı kuraklığa neden oldu.”

‘ÜLKEMİZDEKİ KURAKLIK, BARAJLARDAKİ SU AZALINCA KONUŞULUYOR AMA TEHLİKE ÇOK DAHA BÜYÜK’

İstanbul Üniversitesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Ülkemizde ne yazık ki kuraklık ancak barajlardaki su azalınca konuşuluyor. Ayrıca kuraklıkla su kıtlığı birbirine karıştırılıyor. Var olan su verimli kullanılmazsa, su kaynakları tüketilirse ya da kirletilirse de suyumuz yetmez. Susuzluk sorunu ile karşı karşıya kalırız. Fakat kuraklık konusunda sorun çok daha büyük” dedi.

Prof. Dr. Tolunay, şöyle devam etti:

“2023 yılı yağışlar açısından kötü başladı. Ek olarak son üç ay oldukça sıcak geçti. Sıcaklıkların artması buharlaşmanın da artmasına yol açarak su varlıklarının daha kısa sürede kurumasına neden oluyor. Önümüzdeki 3-4 ay oldukça kritik. Bahar yağışları olarak adlandırılan bu dönemdeki yağışlar hem barajların dolması hem de tarımsal açıdan üretim zamanları olduğu için yılın geri kalan bölümünde bizleri nelerin beklediğinin de habercisi olacak.”

‘KARADENİZ VE GÖLLER YÖRESİ’NDE KURAKLIK YAŞAMAMALIYDIK, BU DURUM ÇOK KORKUTUCU’

Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı ve Su Bilimi Uzmanı Dr. Erol Kesici ise dünyada 2030-2040 yıllarında yaşaması öngörülen senaryoları Türkiye’nin şimdiden yaşamaya başladığına dikkat çekerek, “Dünyanın iklim sisteminin bugün geldiği durum ile ilgili derlenen değerlendirme raporlarına ve öngörülere bakıldığında 2030-2040 senaryolarını ülkemiz 2023’te yaşamaya başladı. Bu durum gerçekten çok ciddi ve korkutucu… Öyle şiddetli kuraklık yaşıyoruz ki şu dönemde Karadeniz’de bile bunun etkisini görüyoruz” dedi ve ekledi:

“Karadeniz’de böylesi bir kuraklık kesinlikle olmaması gerekirdi. Bu da olağanüstü bir durumdan geçtiğimizim göstergesi… Trabzon, Rize ve Artvin’de böylesi bir kuraklık görmemiz çok şaşırtıcı ve tedirgin edici… Ayrıca Burdur, Isparta, Denizli, Afyonkarahisar ve Konya sınırlarına yayılan, birbirine yakın çok sayıda gölün yer aldığı Göller Yöresi’nde şiddetli kuraklık yaşıyoruz ama yaşamamalıydık. Örneğin iki-üç gündür çok kuvvetli yağışlar olacak duyurusu yapıldı/yapılıyor. Fakat gelen yağışlar 15 dakika bile sürmüyor. Böyle yağışlar asla yeterli olmaz.”

 

Kaynak: Türkgün /